DR. KADİR ÇETİN

Tarih: 05.07.2025 09:59

ORMAN YANGINLARI ÖZELLEŞTİRMENİN KURBANI MI?

Facebook Twitter Linked-in

Yaz mevsimiyle birlikte yine orman yangınları ülkemizin gündeminde yerini aldı. Son günlerde yüreğimiz, ciğerlerimiz yandı. 

Dün olduğu gibi bugün de aynı sorular soruluyor.

Neden zamanında önlemler alınmıyor? Neden yeterince erken müdahale edilemedi? Neden yangınlar bu kadar büyüdü? Bu yangınlar önlenemez miydi vb.?..

Ancak bu soruların arkasında daha derin bir mesele yatıyor: 

Özelleştirme politikalarının kamu hizmetlerinde bıraktığı boşluk ve denetimsizlik…

Özelleştirme yapılmadan önce orman yangınlarıyla mücadelede Türk Hava Kurumu (THK), elindeki yangın söndürme uçaklarıyla ve yurtsever pilotları ile önemli bir rol üstleniyordu. Bu manada THK yangın söndürme uçaklarıyla kritik müdahaleler yapıyor ve yangınlar ikinci güne sarkmıyordu. 

THK malum, 2019 yılından beri kayyım marifetiyle yönetilmektedir...

Kayyım yönetimindeki THK'nın elindeki yangın söndürme uçak filosunun bakımsız kalması ve kurumun sistemli bir şekilde devre dışı bırakılması bana göre bir plan dahilinde gerçekleştirilmiştir. Kayyım, THK’nın elindeki mevcut yangın söndürme uçak filosunu bugün ihale ile satışa çıkartmıştır.

Ve yangın söndürmede THK devre dışı bırakılınca, Türkiye yangın söndürme uçaklarını yurt dışından kiralama yoluna gitmiştir. Özellikle Rusya’dan kiralanan uçak ve helikopterler, hem maliyet hem de etkililik açısından THK’nun boşluğunu dolduramamıştır. Bir başka ifade ile yangına müdahalede THK’nun gösterdiği performansın çok çok gerisinde kalmıştır. 

Burada sorun sadece teknik değil, bir zihniyet meselesidir. Yerli ve kamusal kapasiteyi geliştirmek yerine, dışa bağımlı ve kısa vadeli çözümler tercih edilmiştir. Oysa afetle mücadele gibi hayati konular kâr-zarar hesabını aşar. Bu konuda aklın ve ilmin gereği; bir seferberlik anlayışı ile önlem alma, hazırlıklı olma, hız, koordinasyon ve kaliteli yönetim devreye girer…

Orman Yangınlarında Bir Başka Özelleştirmenin Getirisi (!)

Bir başka önemli konu enerji iletim hatlarının özelleştirilmesidir. 

Bugün Türkiye’de orman yangınlarının yaklaşık %25’inin enerji nakil hatlarından çıktığı tespit edilmiştir. 

Soru şu: enerji iletim hatları neden potansiyel risk taşımaktadır? 

El cevap: Özelleştirme sonrası özel işletmeler gerekli altyapı yatırımlarını zamanında yapmamışlardır. Amaçları daha fazla kârı hedefleyen ve her şeyi vatandaşa kesilen fatura olarak gören bu taşeron firmalar özellikle kırsal alanlarda, ormanlık bölgelerde gerekli alt yapı bakımlarını yapmamakta ve eskiyen sistemleri yenilememektedir. 

Bu konuda Devletin denetim birimleri de görevlerini yapmayınca felaket kaçınılmaz olmaktadır. Denetim eksikliği, sorumsuzluk ve cezai yaptırımların yetersizliği bu taşeron firmaları şımartmaktadır.

Yangın gibi afetlere müdahale, kar-zarar hesabıyla değil, hızlı ve etkili şekilde yürütülmelidir. 

Bununla birlikte kamu kapasitesinin geliştirilmesi yerine dışa bağımlı özelleştirme modelinin tercih edilmesi büyük yanlıştır.(*) 

Kamu hizmeti, ticari kaygılardan uzak yürütülmesi gereken bir hizmettir. Bu yönüyle toplumun ortak yararı için büyük sorumluluk yükler kuruma ve çalışanlarına… 

Ancak özellikle son 20 yılda, birçok stratejik hizmet alanı özel sektöre devredilmiştir. Sağlık, eğitim, ulaşım-iletişim derken, seferberlik anlayışı ile yapılması gereken yangınla mücadele de özel sektör eliyle yürütülmeye çalışılmaktadır.

Sonuç ve değerlendirme: 

İletim hatlarının özelleştirilmesi orman yangınlarına doğrudan sebep olmamış olabilir, ancak mücadeleyi zorlaştırmış, riski artırmıştır. Özellikle seferberlik anlayışı ile mücadeleyi gerektiren afet yönetimi gibi alanlarda kamunun kapasitesinin geliştirilmesi, etkin ve hazırlıklı olunması hayati önem taşımaktadır. 

Kamu kapasitesi bir ülkenin sigortasıdır. Bu sigortayı iptal ederseniz yani kamusal kapasiteyi tasfiye ederseniz ülke olarak bedelini çok ağır ödersiniz…

İletim hatlarının ve yangın söndürme kurumlarının özelleştirmesi veya “kamusal kapasitenin tasfiyesi” doğru okunmalıdır. Bu alanlarda THK yerine yabancı aktörlere ödeme yapılması, hem ekonomik hem de stratejik açıdan sorgulanmalıdır

Yangınları söndürmek için sadece alevlere değil, kaliteden yoksun yönetime ve yanlış politikalara da müdahale etmek gerekir. 

__________

(*) En son iletim hatlarının özelleştirilmesinde, 4 milyon aboneli Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Yalova hatları Limak tarafından (2022) İngiliz yatırım fonu Actis’e satılmış, Actis de 2024 yılında Amerikan General Atlantic şirketine satmıştır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —