19 Mart sabahı güne İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve avenesine yapılan büyük operasyonla uyandık.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve içinde belediye başkanları, yönetici, gazeteci, sanatçı 106 kişiye gözaltı kararı çıktı, 84 kişi gözaltına alındı. İddia terör ve yolsuzluk.
Gözaltı süreci, hukuki süreç nasıl yürüyecek, suç unsuru nedir nasıl bir karar çıkacak bu hukukçuların ve yargının işi bu konuda bizim bir şey söyleme gibi bir yetkimiz yok. Muhakkak hukuk en doğru şekilde işleyecektir.
Tabi hiçbir zaman suçlu ben suçluyum demez, bu operasyonda da bakarsanız hiç kimse suçlu değil bu yapılanlar siyasi bir operasyon ama ateş olmayan yerden de duman tütmez.
İddialara göre 560 Milyar gibi büyük yolsuzluk konuşuluyor. Kent uzlaşısı diye terör ile intisap var. Bunların hepsi bir süreç içinde ortaya konulacaktır elbette.
Tabi bunların hepsi birer iddia zaman içinde hukuk en doğru şekilde karar verecktir.
MİLLETEMİ EMANET, HUKUKAMI EMANET,
Asıl burada konuşulması gereken içeride olanlardan daha çok dışarıda neler oluyor.
Böyle bir operasyondan sonra elbette partisinin sahip çıkması, süreci takip etmesi, hukukçularının müdahale etmesi çok doğaldır fakat vatandaşı sokağa dökmesi kadar büyük bir gaflet olamaz.
CHP yönetimi bunu açık beyan suç işleyerek yapıyor. İnsanları emniyet güçleriyle karşı karşıya gelmelerine sebep oluyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açık çağrısı 6-7 Ekim olaylarını anımsatıyor. 10 yıl önce HDP Eş Başkanı Selehaddin Demirtaş aynı şekilde vatandaşı sokağa çağırmış 35 vatandaşın ölmesine yüzlerce kişinin yaralanmasına sebep olmuştu.
CHP gibi köklü bir partinin genel başkanı kurallara uymak zorundadır. Operasyon sonrası valilik gösteri ve toplantıları yasaklamış bazı yolları trafiğe bile kapatmıştı. Karar doğru veya yanlış kurallara uymak gibi bir sorunluluk var. Kararın yanlış olduğunu söyleyebilirsiniz, parti teşkilatlarını diri tutabilirsiniz ama vatandaşı sokağa çağırarak tehlikeli bir yol alamazsınız. Operasyonun bir ayağı terör intisabı iken sokaklarda terör estiremezsiniz bu başta CHP’ye zarar verir.
Hukuk milletin güvencesidir. Hukukun işlediği yerde Ekrem İmamoğlu millete emanet diyerek hukuku yok sayamazsınız.
CHP Yönetimin kimseyi de suçlamasına gerek yok. 30 Yıl sonra yerel yönetimleri ele geçiriyorsunuz ama vatandaşın verdiği yetkiyi doğru kullanamazsanız olacağı budur.
MİLLET AKLIYLA DALGA GEÇİLİYOR
İktidar ve muhalefet milletin aklıyla dalga geçmeye doymuyor.
Şu anda yakın bir zamanda seçim olmamasına rağmen cumhurbaşkanı adayı ön seçimle yapılacak diye gündemi değiştirmeye çalıştılar. Adaylık süreci belirlendi, Ekrem İmamoğlu dışında aday olmadı hatta olması gerekenler seçim yok bu ne ön seçimi diye tepki gösterenler oldu. Tek Ekrem İmamoğlu olduğu halde gene de 23 Mart Pazar günü CHP üyeleri sandığa gidiyor. Tek aday olduğu için bir tane oy çıkmış olsa da Ekrem İmamoğlu aday olacak. Bu göstermelik millet aklıyla dalga geçilen bir ön seçim oluyor. Günü geldiği zaman 20 Milletvekili başka aday gösterirse ne olacak?
CHP’YE BULAŞAN VİRÜS TEMİZLENİYOR MU?
Özgür Özel’in genel başkan olduğu son kongre sonrası köşemde “CHP’DE SADECE GENEL BAŞKAN DEĞİŞMEDİ, CHP DEĞİŞTİRİLİYOR” başlığıyla bir yazı kaleme almıştım.
Yazımda “Milli ve manevi değerleri, toplum değerlerini muhafazakar yapılı hükümetler zamanında yok ettiler, şimdide ulusallığı en çok savunan Türkiye cumhuriyetinin çınarı CHP’yi değiştirerek yapıyorlar” BOP Projesinin bir parçası diye fikrimi ortaya koymuştum.
Bu süreç bunu doğrular cinsinden gelişti. Geçtiğimiz günlerde Ekrem İmamoğlu, “CHP değişti sıra Türkiye’de” diye sosyal medyada bir paylaşım yaptı, bu paylaşımı da il ve ilçe teşkilatları paylaştı.
Bu süreçten asıl CHP ideolojisinde olan CHP’liler çok rahatsızlık duydu. Bunu açık beyan dillendirmeseler bile kendi aralarındaki toplantılarda veya dost sohbetlerinde sıkça dillendirildi.
Ekrem İmamoğlu ile başlayan ve Özgür Özel ile devam eden CHP’deki değişim son kongrelerinde ve yerel seçimlerde açıkça görüldü. Yönetimde yada yerel yönetimlerde CHP dışında merkez sağ veya ideolojik sağdan çok sayıda kişi yer aldı.
Bu oluşum CHP içine bir virüs gibi girdi ve CHP’nin DNA’sını bozdu.
Son seçimleri bir zafer gibi gösteren ve bir çok yerde belediyeyi alan bu ekip kısa sürede ciddi yolsuzluklara bulaştığı görüldü. Samimi CHP’liler bile bu durumdan rahatsız oldu ki, kendi yönetimlerinin yolsuzluklarını ihbar etti.
Beşiktaş’ta, Beykoz’da son olarak İBB’de ortaya konulan iddialar doğruysa ki, belgeler doğru olduğunu gösteriyor. Bu ekip CHP üstünden aldıkları yetkiyle, CHP’ye de zarar verecek şekilde parsayı toplama peşinde olduğu görülüyor.
Bir tarafta yolsuzluk iddiaları, diğer tarafta genel başkan ve yöneticilerin vatandaşı sokağa çağırması, emniyet güçleriyle karşı karşıya bırakması, hukuka karşı güvensizlik aşılamasının, partiye zarar verdiğini asıl CHP’liler iyi düşünmeliler.
Bu durum CHP içine saçılan tehlikeli bir virüstür, Ekrem İmamoğlu ve avanesi CHP içine salınan bir virüs, bir projedir. İBB ve bazı ilçelerde görülen bu virüse bulaşan kim ve kimler varsa zaman içinde gelir bulur bizden söylemesi.
Her şerde bir hayır vardır CHP’ye bulaşan bu virüs bu olaylar sonrası belki temizlenir de CHP’yi bu bataklıktan kurtarabilir.
TIKLA: BAKIŞ KÖŞE YAZISI
İstanbul
22.03.2025