Son iki yıldaki 140 milyar dolarlık kaybın üstü ise örtülü kaldı.
Merkez Bankası (TCMB), her yıl olduğu gibi hükümete açık mektup gönderdi. Mektup, TCMB Kanunu’nun ‘özel denetim ve kamuoyunun aydınlatılması' başlığı altında yer alan 42. maddesi uyarınca gönderiliyor.
İlgili maddede, “Banka, belirlenen hedeflere ilan edilen sürelerde ulaşılamaması ya da ulaşılamama olasılığının ortaya çıkması halinde, nedenlerini ve alınması gereken önlemleri Hükümete yazılı olarak bildirir ve kamuoyuna açıklar” ifadesi yer alıyor.
Uzun yıllardır mektuplardaki temel konu, TCMB'nin yüzde 5'lik enflasyon hedefini tutturamaması oluyor. 2020 yılı da yüzde 14,6’lık enflasyonla tamamlandığı için mektupta bu farkın nedenlerine değiniliyor. TCMB Başkanı Naci Ağbal imzalı mektupta, eski ekonomi yönetiminin imza attığı politikalar açık biçimde eleştiriliyor.
Bununla birlikte, mektupların konularından biri de, para politikalarının bir parçası olarak TCMB'nin rezervlerindeki değişim oluyor.
MEKTUPTA REZERV DÜŞÜŞÜ DE VAR
Son iki yıldır TCMB rezervlerinde şeffaf olmayan ya da başka bir ifade ile ‘açıklanamayan' değişimler olduğu için, rezervlerdeki değişim ve kamuoyunun bu konuda aydınlatılması ayrı bir önem taşıyor.
Bu seneki mektupta, bankanın rezervlerindeki 2020'de kaydedilen düşüş tek cümle ile açıklanıyor:
“Sermaye çıkışları ve dış finansman ihtiyacındaki artışla birlikte rezervler gerilemiştir.”
Mektupta yer verilen cari açığın finansmanıyla ilgili grafikte de, rezervlerde yaklaşık 40 milyar dolarlık bir düşüş olduğuna işaret ediliyor. ‘Sermaye çıkışları ve dış finansman ihtiyacındaki artış' kaynaklı rezerv kaybı da bu kadar.
MERKEZ'İN 128 MİLYAR DOLARLIK REZERV SATIŞI TBMM GÜNDEMİNDE
Ancak uzmanların hesaplamaları, rezervlerde gerçek düşüşün çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor ve TCMB'den bu düşüşün nedenine dair bir açıklama gelmiyor. Bu konunun üstünün kapatılmaya devam etmesi de, bankanın yeni yönetiminin ‘şeffaflık' vaadine gölge düşürüyor.
Uzmanlar ve bankacılık kaynakları, son iki yılda TCMB'nin net rezervlerinde yaklaşık 140 milyar dolarlık ‘açıklanamayan' düşüş olduğuna ve bu paranın da döviz kurlarındaki artışı frenlemek için örtülü olarak kullanıldığına dikkat çekiyor. TCMB de bu yöndeki haberleri yalanlamıyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğunda Berat Albayrak’ın, TCMB Başkanlığı’nda ise Murat Uysal’ın oturduğu dönemde meydana gelen piyasaya örtülü müdahaleler, ekonomi yönetimi değişimi sonrasında dursa da, geçmiş defterler de açılmıyor.
140 MİLYAR DOLAR NASIL HESAPLANIYOR?
TCMB'nin 2018 sonunda 30,3 milyar dolarlık net rezervi bulunuyordu.
Hazinenin net döviz ve altın borçlanması, reeskont kredisi geri ödemeleri ve bankalarla yapılan swap (döviz-TL takası) işlemleri net rezervi artırırken, enerji KİT'lerine döviz satışı ve TL depoları karşılığı döviz depo ihaleleri net rezervi düşürüyor.
Son iki yılda hazine net döviz ve altın borçlanması 36,8 milyar dolar. Dış borç faiz ödemesi 9,6 milyar dolar. Reeskont kredisi ödemesi 45,8 milyar dolar. Enerji KİT'lerine döviz satışı 11,9 milyar dolar. TCMB swap artışı 60,1 milyar dolar. Sonlanan TL depoları karşılılığı döviz depo ihaleleri 1,9 milyar dolar.
Başlangıçtaki 30,3 net rezerve, bu rakamlar eklendiğinde (enerji KİT'lerine satışı ve dış borç faiz ödemesi eksi olarak, diğerleri artı), net rezervin 2020 sonunda yaklaşık 153,4 milyar dolar olması gerekiyordu ancak bu rakam 13,7 milyar dolar seviyesinde.
Bu durumda, aradaki 139,7 milyar dolarlık ‘açıklanamayan' fark bulunuyor.
TCMB’nin bankalardan swap ile ödünç aldığı döviz ve altın miktarı 61,9 milyar dolar. Bu rakam hariç tutulduğunda 2020 sonunda TCMB’nin net rezervi -48,2 milyar dolar seviyesinde.