MEHMET CEYLAN

Tarih: 10.08.2025 17:46

ÜMMETCİLİK VE HİLAFET İSTİSMARI (6)

Facebook Twitter Linked-in

Son zamanlarda, Türk Milletinin önüne proje olarak konulan Türkiye Birleşik Devletleri ve Osmanlılaştırma gibi projelerin yanı sıra, Müslümanlar için en hassas olan Ümmetçilik ve Hilafet makamı da birer proje olarak dillendiriliyor. Bu projeler, gerçekten insanlık için bir ihtiyaçtan doğan projeler değil, Türkiye dahil Orta Doğu bölgesinin jeopolitik durumundan dolayı emperyalistlerin dayattığı birer projedir. Tüm bunların üzerine Ilımlı İslam adeta bir kapak gibi kapanıyor.

Türkiye dahil Orta Doğu bölgesinin jeopolitik durumuna baktığımız zaman, emperyalist güçler, buradaki hassas konuları ve itiraz edilemeyecek değerleri bilerek, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)'ni gerçekleştirebilmek ve sürdürülebilir kılmak amacıyla bu projeleri empoze etmektedir.

ÜMMETÇİLİK VE ÜMMETİN LİDERİ

Ümmet'in sözlük anlamı, "Bir peygambere inanıp onun yolunu seçen kimselerin tümü" olarak geçer.

Müslümanlar için, İslam tarihinde bir tek ümmetin lideri vardır: Hz. Peygamber, Muhammet Mustafa (sav). Müslümanlar, Hazreti Peygamber ümmeti olarak İslam sancağı altındadır. İslam ise bir ülkeyi, bir beldeyi ya da bölgeyi kapsamaz; cihanşümul bir dindir. İslam sancağı altında toplanmak, Hz. Peygamber ümmeti olmak dini bir birlikteliktir. Bu durum, hiçbir zaman devlet kurmaya, vatan sahibi olmaya, millet oluşturmaya, vatan ve millet milliyetçisi olmaya engel değildir.

Aksine, devlet kuramazsanız, vatan ve millet milliyetçisi olamazsanız, İslam sancağı altında toplanmak ve Hz. Peygamber ümmeti olmanız da mümkün değildir. Bütün dünya ülkelerinde bireysel olarak İslam’ı yaşayabilirsiniz, ancak devlet olarak hizmet sunmanız imkansız olduğu gibi, bireysel olarak yaşamanız da engellenebilir.

Tarih boyunca Ümmetin bir tek lideri vardır: Hz. Peygamber. Onun dışında gelen devlet adamları, hükümdarlar, padişahlar ümmetin lideri olamaz; ancak hizmetkarı olurlar. Hiçbir güçten imtiyaz almadan millet iradesiyle idareci olan, Kur'an'ın belirlediği ölçülerle, ahlak ve adaletle hükmeden yöneticiler, ancak milletin, ümmetin ve tüm insanlığın hizmetkarı olurlar.

Türkiye dahil Orta Doğu bölgesinde büyük bir oyun oynanmaktadır. Bölgenin jeopolitik durumuna göre projeler üretilerek bölge insanı kandırılmaya çalışılmaktadır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milletinin hassasiyetlerini iyi bilen emperyalist güçler, projelerini Türkiye üzerinden empoze etmeye çalışmaktadır.

Aslında bu çalışmalar yeni bir mahsul değildir. Tarih boyunca çeşitli zamanlarda nüksetmiştir. Ancak bu çalışmalar son iki yüz yıl içinde Türk Milleti ve İslam Dünyası üzerinde daha yoğun sürdürülmüştür. Bu çalışmalar, 1919 Ruhu ile kesintiye uğramasına rağmen, ilerleyen zamanda devam etmiştir. Projelerin doğrudan ve keskin uygulanması mümkün olmadığı için, alıştırmak ve asimile etmek amacıyla zamana yayılmıştır.

GÜNÜMÜZDE HİLAFET VE HALİFELİK KANDIRMACADIR

Sözlükte “birinin yerine geçmek, bir kimseden sonra gelip onun yerini almak, birinin ardından gelmek/gitmek, yerini doldurmak, vekâlet veya temsil etmek” gibi anlamlara gelen hilâfet kelimesi, terim olarak İslâm devletlerinde Hz. Peygamber'den sonraki devlet başkanlığı kurumunu ifade eder. (1)

Mustafa Kemal Atatürk “Efendiler! Abbasi halifeleri devrinde Bağdat’ta ve ondan sonra Mısır’da hilafet makamının asırlarca müddet saltanat makamıyla yan yana ve fakat ayrı ayrı bulunduğunu gördük. Bugün dahi saltanat ve hâkimiyet makamıyla hilafet makamının yan yana bulunabilmesi en doğal durumlardandır. Şu farkla ki: Bağdat’ta ve Mısır’da saltanat makamında bir şahıs oturuyordu. Türkiye’de o makamda asıl olan milletin kendisi oturuyor. Hilafet makamında dahi Bağdat ve Mısır’da olduğu gibi güçsüz veya sığıntı bir aciz şahıs değil, dayanağı Türkiye Devleti olan yüksek bir şahıs oturacaktır.” (2)

Hilafet makamı, geniş kavramlarla izah edilecek önemli bir makamdır. Bu makamı kaldırmak çok kolay değildir. Tarih göstermiştir ki, Atatürk’ün meclis konuşmasında dediği gibi hilafet makamı saltanat makamına dönmüştür. Günümüzde bu makamın dile getirilmesi ise, BOP projesinin bir parçası olarak var olmaktadır.

Bir ülkenin doğru yönetilmesi için yönetim şeklinin veya adının çok önemi yoktur. Halife, Kral, Padişah, Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı adına ne derseniz deyin, insan odaklı, adil ve ahlaklı bir yönetim yapılmadığı sürece doğru bir devlet yönetimi yapmış olamazsınız. Hukuk Devleti olamazsanız, Demokrasiyi doğru tanımlamaz ve uygulamazsanız, Laikliği doğru ifade etmez ve hayata geçirmezseniz, gelir adaletini, eğitim adaletini, sosyal adaleti sağlamazsanız, insanlığı adalet şemsiyesi altına alan Kerim ve Muktedir Devlet olmazsanız adının ne olduğunun bir önemi var mı? Elbette yoktur.

Şu anda Türkiye Birleşik devletleri, Osmanlılaştırma, ümmetçilik, hilafet, bugünkü projeler içinde istismardan öteye gitmeyen birer söylemdir. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) veya Büyük İsrail Projesi (BİP) için Türk Milletinin hassasiyetleriyle oynanmaktadır.

 

  1. https://islamansiklopedisi.org.tr/hilafet
  2. Atatürk'ün 1 kasım hilafet-saltanat konuşması
  3.  

Tıkla Oku

TÜRKİYE’DE NELER OLURYOR, NEREYE GİDİYOR (1)

TÜRKİYE’DE NELER OLUYOR, NEREYE GİDİYOR: “TERÖRSÜZ TÜRKİYE” BİR DEVLET POLİTİKASI MI?  (2)

TÜRKİYE’DE NELER OLUYOR, NEREYE GİDİYOR : "TERÖRSÜZ TÜRKİYE" MİLLİ POLİTİKA MI, BOP PROJESİ Mİ?  (3)

TÜRKİYE’DE NELER OLUYOR, NEREYE GİDİYOR: TÜRKİYE BİRLEŞİK DEVLETLERİ ABD PROJESİDİR (4)

TÜRKİYE’DE NELER OLUYOR, NEREYE GİDİYOR: OSMANLILAŞTIRMA: BÖL, PARÇALA, YUT PROJESİDİR (5)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —