1946 RUHU: 1950'DEKİ SİYASİ DÖNÜŞÜM VE BOP'UN KAPILARINI ARALAMASI
1950'ler sonrasında Türk siyaseti her dönemde farklı evreler geçirdi. Bu evrelerle birlikte Türk toplumu da öz değerlerinden sapmaya başladı. Bu sapmalar, her dönemde farklı şekillerde kendini gösterdi.
1946 Ruhu, bir aldatmaca ve emperyalist bir oyundur. Bu ruh, Osmanlı ile 1920'li yıllarda yapılamayan planların, yani Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) Türkiye ayağının 1950'li yıllarda yeniden başlatılmasıdır.
1950'deki büyük siyasi değişiklikle birlikte bu planların uygulanmaya başladığını görmekteyiz. Türk siyasetindeki güçlü iktidar ve büyük değişimler, hiçbir zaman kendi mecrasında ilerlememiştir. Mutlaka toplum mühendisleri ve onları yöneten emperyalist güçlerin himayesi ve desteğiyle başlamıştır. Bu başlangıçlardan önce ülkeye derin krizler yaşatılmıştır. Krizler sonrası yeni bir başlangıç ve yeni bir algıyla toplumun gönlü hoş tutulmuş ve bir perde çekilmiştir. Bu durum, toplumun sorgulamayan bir hale gelmesine neden olmuştur. Yaşananların sorumluluğunu bir önceki iktidara ve muhalefete yükleme alışkanlığı, aynı zamanda kutuplaşmanın da önünü açmıştır. Bu durum 1950'li, 1980'li ve 2000'li yıllarda bariz bir şekilde görülmüştür.
1950'deki büyük değişimin görünen yüzü, önceki iktidarın Türkçe'ye çevirdiği Ezan-ı Muhammedî'nin aslına dönmesidir. Bu adım, toplumun büyük bir çoğunluğunu son derece memnun etmiştir. Ancak bu perdenin arkasına gizlenenler, bugün ülkede yaşananların başlangıcı olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti ve Türk siyaseti yeniden yapılandırılmaya başlandı. 1950'li yıllarda başlayan bu değişim ve yeni siyaset oyunu, 1960 yılına gelindiğinde iflas etti ve tekrar yapılandırılma gereği duyuldu. Çünkü uygulanan, gerçekte milli irade ve milli siyaset değil, göstermelik bir projeydi. Bu göstermelik siyaset de BOP projesinin adımlarının başlangıcı demekti.
1950 öncesi, yani 1930'lu ve 1940'lı yıllarda toplumu rahatsız eden uygulamalar, 1950'li yılların siyasetinin toplum nezdinde kabul görmesini sağlamıştır. Bu kabul, güçlü bir iktidarın oluşmasına ve bu iktidarın yaptığı her şeyin kabul edilmesine yol açmıştır.
Bu kabul görme durumu, toplumun önüne konulan perdelerin arkasında BOP için gerekli olan planların uygulanmasına olanak tanımıştır. Bir toplumu yok etmek istiyorsanız, büyük savaşlara gerek yoktur. Özellikle vatanı ve devleti için canını rahatça feda eden Türk toplumu için savaş en son çaredir. Bir toplumu değerlerinden uzaklaştırmanız, savaşa gerek kalmadan işgal etmenizin yolunu açar.
BOP için elzem olan planlar şunlardır:
BOP projesi için sorun teşkil edecek başlıca engellerin ortadan kalkması için bir süreç gerekmektedir. Toplumun alışması, kabullenmesi ve sorgulayamaması için güçlü ve inandırıcı iktidarlar ortaya konulmalıdır. Halkın uğraş alanlarını kısıtlamak için ekonomik hırs ve ekonomik darboğazlar oluşturulmalıdır. Bunların hepsi süreç içinde yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
OKUMAK İÇİN TIKLA
TÜRKİYE’DE NELER OLURYOR, NEREYE GİDİYOR? (1)
BOP PROJESİNİN TÜRKİYE AYĞININ İLK ADIMI OSMANLI (11)