MEHMET CEYLAN

Tarih: 02.10.2023 07:48

YENİ YASAMA YILI, ANAYASA VE CUMHURBAŞKANININ KONUŞMASI

Facebook Twitter Linked-in

1 Ekim 2023 Tarihiyle yapılan törenle 28. Dönem TBMM yeni yasama yılına başladı. Yeni yasama yılının ülkemize hayırlı olmasını, yeni yasama yılında TBMM üyelerimize başarılar dileriz. 

Yeni yasama yılına başlarken Televizyonlara çıkan, mikrofon uzatılan AK Parti milletvekilleri, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında sıkça yeni anayasadan bahsetti.  Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmalarında net mesajlar verdiği gibi soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

TBMM açılışında konuşan cumhurbaşkanının tüm milletvekillerini kucaklayan, 85 milyonu kucaklayan konuşma yapması gerekir, tarafsız, takımsız, grupsuz olması gerekir. Ama sistemin yanlışlığı ister istemez konuşmalarda eksen kaymasına sebep oluyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KİM ADINA KONUŞTU?

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diye bir sistem getirildi, cumhurbaşkanlığının bir yapısı vardı ilk başta bunu bozdu. Parti genel başkanlı cumhurbaşkanı, tarafsızlığı ortadan kaldırdı. Bu gün Recep Tayyip Erdoğan yarın başka biri cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanı konuşmalarında, icraatlarında kimin adına içtihatta bulunacak. Sistemin başladığı 2018 yılından bu tarafa kadar görüldü ki Erdoğan, devlet konuşmalarında olsun parti konuşmalarında olsun Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı olarak konuştuğu için sürekli kendisine tabi olmayanları eleştirdi, hatta suçladı. Tabi siyaset tarihinde sanırım ilk kez bu dönemde iktidar olmamış siyasi partileri, 20 yıldır iktidar olanlar olumsuzluklardan sorumlu tutuyor.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM  28. Dönem açılışında yaptığı konuşmada da cumhurbaşkanlık makamının dışında bir parti genel başkanı olması açıkça belli oldu.  Konuşmalarında bir tarafta 85 Milyonu kucaklamaya çalışırken tüm meclisin çalışmasını isterken, öbür tarafta cumhur ittifakından bahsetti. Yeni anayasanın uzlaşma içinde olmasının altını çizerken “Yeni Yüzyıl Projesi” hayata geçecek dedi. Kendilerinin anayasa hazırladıklarını dile getirirken birileri diye başka taraflara taş attı.

Evet bir parti genel başkanı olarak böyle konuşabilir ama ülkenin cumhurbaşkanıyım diyorsanız, cumhurbaşkanı olarak TBMM açılışında Cumhur İttifakından, ve Parti projelerinden bahsederseniz o zaman tarafsız bir cumhurbaşkanıyım deme hakkını kaybedersiniz. 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlerken Cumhurbaşkanı olarak başladığı konuşmasını, Cumhur İttifakı lideri olarak mı, AK Parti genel Başkanı adına mı konuştu belli olmadı. Meclis başkanı Numan Kurtulmuş’un farklı fikirler, eleştiriler rahmettir derken, Erdoğan Cumhur İttifakı merkezli projelerin desteklenmesini istedi. Direk dile getirmediyse bile, Cumhur İttifakı dışındaki fikirlerin öneminin olmadığı mesajını verdi. 

Bir cumhurbaşkanı konuşmalarında toplumun genelini kapsayacak şekilde toplum merkezli değil kendi partisi veya grubu merkezli konuşursa, isteseniz de istemesiniz de toplumda kutuplaşma oluşturur, parti merkezli konuşma cumhurbaşkanlığı makamını zafiyete uğratır.. 

UZLAŞMA ANAYASASI TÜM KATMANLARLA YAPILIR

Yıllardır herkesin dilinde bir söz var. 82 darbe Anayasası artık yetmiyor. Aslında 82 darbe anayasasından pek eser kalmadı. Cumhurbaşkanının dediği gibi yamalı bir bohça haline geldi.  82 Anayasasının hemen ardından 1983 Genel seçimlerinde iktidar olan Turgut Özal dahil her gelen bir şeyler değiştirdi. En çok AK Parti İktidarı zamanında değişti. En son sistemi değiştiren 18 Maddelik bir anayasa referandumla yenilendi, yada eklemeler yapıldı. Cumhuriyet dönemine baktığımız zaman dört kez anayasa yapılmış, her anayasaya aralarda yamalar yapılmıştır. 

Doğrudur artık bu ülkeye kalıcı bir anayasa yapılmalı. Kalıcı bir anayasa, uzlaşma anayasası olursa kalıcı olur.  Aslında çok zor değil. Ben merkezli bir yapı yerine geniş katılımlı bağımsız bir ortamda, her katmanın katkısıyla yapılırsa uzlaşma anayasası olur. Şimdiye kadar yapılan tüm çalışmalar sadece mecliste olan hatta grubu olan partilerle ve ben merkezli yapılmaya çalışıldı. Ben merkezli ve dar çerçevede olduğu için başarısız oldu, kalıcı ve uzlaşmacı bir anayasa olmadı.

Her katmanın katılacağı uzlaşma anayasası için bağımsız bir masa kurulmalı. Meclis içi ve meclis dışı kurumsal fikri olan siyasi ekipler, STK’lar, Akademik yapılar eşit katılımla bu tarafsız masada buluşmalı, her grup teklifini ortaya koymalı. 

Bu bağımsız masanın yapacağı bir anayasa tüm katmanlardan oy alacaktır, uzlaşmacı bir anayasa olacaktır. %52 ile kabul edilen anayasa, anayasa olamaz. 

Türkiye çok kültürlü mozaiği geniş olan bir toplumdur. Toplumun her katmanının hakkını koruyacak, her bireyin hakkını koruyacak bir anayasa olmalıdır.

Bir toplumda yapılacak anayasa, gelirden - eğitime, sağlıktan - sosyal yaşama kadar adalet ve ahlak üzerine bina edilirse o toplumun uzlaşma içinde yaşaması mümkündür.  

  


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —