O gün, istiklal madalyası sahibi dedemin, dizinde oturup, ağzından tane tane dökülen sözcükleri dinliyordum. Ne güzel anlatımı vardı rahmetlinin. Anlatırken , gözlerinin nemlendigini farkediyordum...
İşte o yıllar Bayburt ve yöresi, rus ve ermeni işgali altında inliyordu.Rus ların işgalinden cesaret alan ermeniler, silahsız,sahipsiz yöre halkına eziyet ediyordu. Sivil halktan imkanı olanlar, batı ya doğru göç etmişlerdi. Edemiyenler, şehir de kalanlarda, türlü türlü işkence ve tecavüzlere maruz kalmışlardı.
Dedemin, ermeni terzi ustası, bu dönemde, ermenilerin başında çete reisi olmuş, halka ve komşularına kötülükler yapmıştı.Bayburt' lular, taş mağazalara doldurulup yakılan insanlarını asla unutmamıştır. Rahmetli dedem de, asırlardır bir arada yaşamış olan bu insanlarda ki değişikliği, hep şaşkınlıkla anlatırdı...
Bu dönemlerde dedem ve üç kardeşi, yaya olarak Tokat Zile ye gelmişler ve orada işgal bitene kadar ikamet etmişler. O yıllar zor yıllardı. Sıkışmış, kendine bir nefes olacak toprak parçası arayan ,bir millet haline gelinmişti.Vatansızlık ne kötü şeydi.Kim sahip çıkacaktı bu çilekeş millete.Türk milleti bu acı yı hakketmiyordu...
Bir müddet sonra, Bolşevik ihtilâli sonucunda geri çekilen Rus işgal kuvvetleri ve onların arkasına sığınan katil ermeni çeteleri, bu toprakları çok kan dökerek terketmişlerdi.
Sonrasinda, çaresiz, silahsız ve sahipsiz bırakılan Türk milletinin yaşadığı topraklar, batılı emperyalist ülkeler tarafından işgal edilmeye başlanmıştı. Kaybede kaybede kalan son vatan toprakları da , batılı haçlı sürüleri tarafından adım adım işgal ediliyordu.Asil ve çilekeş büyük Türk milleti, asla esarete düşürülemezdi. Tarihe de saygın isim bırakmış bu millet, yok edilemezdi...
Allah, bu çaresiz milletin başına, Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir önderi nasip etmişti.Atatürk ve silah arkadaşları, bu millete inanarak yola çıkmışlardı." Geldikleri gibi giderler" diyerek, bu büyük kurtuluş mücadelesini başlatıp, zafere ulaştirmışlardı...
Bugün bu topraklar da hür bir şekilde yaşıyorsak, malımızı, canımızı, namusumuzu ve dinimizi koruyorsak, bu büyük mücadeleyi başlatan önderlerimize borçluyuz. Sadece bizim değil, asya dan afrika ya kadar, nice mazlum milletlere umut olmuş, örnek olmuş bir büyük kurtuluş savaşını asla unutmayacağız, asla unutturmayacağız...
Yine bir 10 Kasım günü, Türk istiklâl Savaşı'nın başkomutanı, Cumhuriyet in kurucusu Gazi Mustafa Kemâl Atatürk ü rahmet ve minnetle anıyoruz.Ruhu şadolsun....



