(Geçen Haftadan Devam)
Beyin Göçü seri yazımızda, “Beyin Göçü” kavramı üzerinde durmuş ve bu sosyal olgunun Türkiye özelinde genel olarak sebeplerine (askeri müdahaleler, çalışma hayatında ehliyet ve liyakate önem vermeme, çalışana değer vermeme vb.) işaret etmiştik. Bu yazımızda İzmit SEKA’nın fikir babası ve kurucusu idealist bir gencin serüvenini anlatacağız.
A- Beyin Göçü ve İdealizm
Atatürk’ün “Türk Kültür ve medeniyeti atinin ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır.” ve yine “Milli kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.” sözleri o günün ve bugünün gençliğine bir ufuk gösteriyor…
Aynı şekilde, 1929 yılında çıkarılan 1416 sayılı “Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun” çerçevesinde yurtdışına gönderilen öğrencilere, “Sizleri bir kıvılcım olarak gönderiyoruz, bir ateş topu olarak gelmenizi bekliyoruz…” sözü o gün giden gençlere sorumluluklarını hatırlatıyordu.
O yıllarda Türkiye’de Kağıt Fabrikası kurulması gerektiğini kafasına koymuş ve bunu görev bilen idealist bir genç olan Türkiye’nin ilk Kağıt Mühendisi M.Ali KAĞITÇI döne döne fabrikayı kuracak muhataplarını arıyor.
Bundan sonrasını televizyon programcısı Sayın Nazmi Kal’ın TV’de M.Ali KAĞITÇI ile yaptığı mülakatından çözümleyerek özetleyelim…
https://www.youtube.com/watch?v=7HyEYmw1lPw
“Mehmet Ali Kâğıtçı idealist bir adam, soyadını Atatürk vermiş kendisine. İstanbul Üniversitesinde Kimya bölümünde asistan, yani öğretim üyesidir yirmili yıllarda. Cumhuriyet ilan edilmiş, ülkede sanayileşme seferberliği başlamış. Kurucu Lider gençleri ülkeyi kalkındırmak için göreve çağırıyor…”
“İşte o idealist genç adam “Ben ne yapabilirim?” diyor ve Anadolu’yu dolaşıyor. Kağıt üretimi konusunda ana ve ara hammaddeleri inceliyor ve kâğıt fabrikası kurulabileceği sonucuna varıyor. Ülkede kâğıt yok, ihtiyaç ise 24.000 ton/yıl… GROL diye, merkezi Avrupa olan bir firma ithalat yoluyla Türkiye’nin o günkü kâğıt ihtiyacını karşılıyor.”
“Bu genç adam İstanbul Üniversitesindeki görevini bırakıyor, önce Almanya’ya, daha sonra Fransa’ya gidiyor ve hem okulunu okuyor hem de işçi olarak kâğıt fabrikalarında çalışıyor. Fransa’da üniversiteyi kağıt mühendisi olarak birincilikle bitiriyor. Fransa’da dönemin en önemli şirketlerinden iş teklifi alıyor ama o memleketinin kendine olan ihtiyacını düşünüyor ve Türkiye’ye dönüyor.”
“Kâğıdın nasıl üretildiğini bilen birisi olarak değişik kurumlarda, üniversitelerde konferanslar veriyor. Konferanslarında elle kâğıt yapıyor. Bir kâğıt fabrikası nasıl kurulur onu anlatıyor...”
“Kâğıt ithalatçısı firmanın temsilcileri M.Ali KAĞITÇI’yı bir konferansında dinliyor ve kendisini görüşme yapmak üzere ofislerine davet ediyorlar. Görüşmede Sayın KAĞITÇI’ya tekliflerini yapıyorlar. ”Siz bu ülkenin yegâne kâğıt mühendisisiniz. Fabrika kurup ne yapacaksınız? Nihayet sizi o fabrikaya belki umum (genel) müdür yaparlar ve belli bir maaş alırsınız. Gelin size ithalattan % 3 hisse verelim, eksper olarak bizimle çalışın” diyorlar.”
“Bu hisse o günün şartlarında Boğaz’da katlar, yalılar getirecek bir meblağdır. Ama idealist Mehmet Ali KÂĞITÇI tabii bu teklifi kabul etmiyor. 1928 yılında Projesini hazırlıyor ve İktisat Vekaletine (Bakanlığa) sunuyor.
Bakanlığın bünyesindeki Sanayi Ofisinde değerlendirilen proje kabul ediliyor. Ancak, ithalatçı Merkezi Avrupa Kağıtçılar Birliği firması devreye girip “Türkiye’de Kâğıt Fabrikası kurulamayacağına” ilişkin rapor veriyor ve Bakanlık yetkilileri ile de görüşüp ikna ediyor. Bunun üzerine M.Ali KAĞITÇI’nın Projesi rafa kaldırılıyor.”
M.Ali KAĞITÇI arayışlarına devam ediyor ve yolu İş Bankasına düşüyor. İş Bankası Genel Müdürü o yıllarda Rahmetli Celal BAYAR’dır. Bayar, İş Bankası adına projesini hazırlamak üzere Sayın KAĞITÇI’ya odasını tahsis ediyor.
İktisat Vekaletindeki projesinin askıya alındığını Sayın BAYAR bir mektupla Cumhurbaşkanı G.Mustafa Kemal’e bildiriyor. ATATÜRK, Projenin askıya alınmasının gerekçesini Başbakan İnönü’ye soruyor. Verilen cevaptan tatmin olmamış olacak ki, İktisat Vekili M.Şeref ÖZKAN’ın yerine Celal BAYAR’ın atanması talimatını veriyor.
Celal BAYAR İktisat Vekili olunca M.Ali KAĞITÇI’nın projesi raftan indiriliyor ve uygulaması için KAĞITÇI’ya talimat veriliyor.
1934 yılında (6 yıl gecikmeli) İktisat Vekili Celal BAYAR tarafından İzmit’te temeli atılan ve kurucu müdür olarak başından sonuna M. Ali KAĞITÇI’nın nezaretinde Fabrikanın yapımı 2 yılda tamamlanıyor.
Fabrikanın üretim sürecinde de komplolar kurulduğunu yine M. Ali KAĞITÇI’nın bu mülakatından öğreniyoruz. Ancak bütün komploları aşarak medeniyetin hamuru olan kağıt üretimi yapacak İzmit Kâğıt ve Karton Fabrikası (SEKA) gecikmeli de olsa 1936 yılında hizmete açılarak Türkiye kağıtta yerli üretime kavuşuyor…
(Arızalı Demokrasimiz ve Beyin Göçü – HAFTAYA)
İstanbul
06.01.2025