Osmanlının muhteşem çağlarının özlemini duymak güzel ama; gerçekcide olmak lazım gelmektedir. Maalesef tarih bilimi, birilerinin kabullenemediği acı gerçeği önümüze koymaktadır. Gerçek şudur. Osmanlı devlet binası çürümüştür. İki yüzyıl tamiriyle uğraşılmış, ama başarı kaydedilememiştir. Tüm ıslahat çabaları ile yapılan yenileştirme( tamirat )çabası sonucunda devlet yenisi gibi olamadı devlet binası çöktü Sevr dayatıldı. Yeni devleti inşa etmek ise eskiyi yenileştirmekten, arızanın tamirinden daha kolay olabilirdi. Yenisini yapmak, hem daha kolay hem de daha, sağlıklıydı. Çökmüş Osmalı devletinin yerine, Yeni Türkiye cumhuriyeti kuruldu. Osmanlı aydını ise son yüz yılındaki çabalarına rağmen eskimiş devletlerinin çöküşünün öneme geçememiş, milletin verdiği milli mücadenin sonucunda Yeni genç devleti kurmuştur, bu tüm milletlerin mukadeder akıbetidir.Osmanlı imparatorluğun da, eğitim, sanayi, ekonomi, güvenlik bir türlü tamir edilemiyordu. Özlemi duyulan eski Osmanlının, mevcut köhnemiş yapısı üzerinden tekrar ayağa kalkamıyordu. Islah edilemeyen düzen ise yeniden inşaya fırsat vermiyordu, sonuç acıda olsan bir cihan devleti çöktü, yerine, yeni yepyeni bir devlet inşa edildi. Bu devlet hakimiyetin bilakaydı milletin olduğu, Türkiye Cumhuriyetiydi. Aziz Türk milleti yeni dirilişi başarmıştı. Yeni devlete sahip çıkmak aklın gereğidir. Geçmiş geçmişte kalmıştır, onun güzelliklerinden ilham alınmalı geleceğin hamuru olarak yoğrulmalıdır.
İstanbul
10.05.2024