MEHMET CEYLAN

Tarih: 24.07.2020 10:46

NAMAZ İÇİN KİŞİYE ÖZEL DAVETİYE NEDİR?

Facebook Twitter Linked-in

NAMAZ İÇİN KİŞİYE ÖZEL DAVETİYE NEDİR?

Ayasofya’nın açılma kararı verildiği zaman yazdığım yazıda ziyadesiyle memnun olduğumuzu yazmış ama bazı endişelerimiz olduğunu da belirtmiştim.

Endişelerimiz iktidarın ve muhalefetin siyaseten reklam malzemesi yapması, Rusya yetkililerinin ardı ardına açıklamaları, uluslararası ayak var mı? v.s

Ayasofya’nın açılmasına karşı çıkanlar, farklı düşüncede olup tarihi bir özellik olarak müze olarak kalsın diyenler, ülkenin bu kadar sorunu varken buda nereden çıktı diyenler olabilir. 

Çocuk yaşından beri “Ayasofya açılsın” diye haykıranlardan biriyim. 

Ayasofya öyle dört direk üstüne konulmuş kubbeden ibaret bir cami değil, Türk ve İslam dünyası için önemi olan sembol bir yerdir. Peygamber duasına ve vasiyetinin eseri bir yerdir. 

Tabii ki açılmalıdır. 

Fakat kimsenin şek ve şüphesine yer etmeden, kafalarda soru işareti bırakmadan ve kimsenin gövde gösterisi, siyaseten reklam yapacağı ve toplumu ayrışdıracağı bir hal olmadan açılmalıdır. 

Bakıyoruz toplumda ciddi bir tartışma devam ediyor. Bu tartışmaların geneli de siyaseten malzeme yapılmasına yönelik. Karşı çıkanların fikri zaten belli ama bu konuda kafa yormuş emek vermiş insanların endişesi bu açılışın arka planında neler var? Sorusu...

ILIMLI İSLAM’IN ESERİ Mİ? 

Ilımlı islam bildiğiniz gibi Vatikan üretimi, BOP projesi içinde islam ülkelerine uygulanan bir asimilasyon planıdır. Yeni bir din anlayışı ortaya koyma girişimidir. ülkemize 80li yıllarda sirayet etti. Bir elimde kadeh bir elimde tesbih misali. Bu proje Türkiye ve bölgede FETÖ üzerinden, siyasete sirayetiyle yürüdü. 

Özellikle benimde içinde bulunduğum Yeniden Milli Mücadele Birliği 50 yıl önce başlattığı “Ayasofya Açılsın” kampanyası diğer gruplarda da kabul gördü, kültürel gruplar açılsın demesine rağmen mevcut iktidar da dahil iktidarlar duymazdan geldi. Mevcut İktidarın başı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan böyle bir guruptan gelmesine rağmen.

Bir yıl öncede Cumhurbaşkanı Erdoğan, konjektörel olarak mümkün olmadığını diğer ülkelerdeki camilerin durumu ne olacak? sorusunu sorarak “Namaz kılacaksan karşısında Sultan Ahmet var orayı doldurdunuz da Ayasofya mı kaldı?” Demişti. 

Sonrası enteresan geldi. 

Bir vakıf yargıtaya götürdü, Cumhurbaşkanı Erdoğan topu yargıtaya attı. 

Yargıtay daha karar vermeden önce Anamuhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir TV programında “Ayasofya’yı açacaksanız açmak çok zor değil, bir kararname yazarsınız olur biter. Bizim karşı çıkacağımızı düşünüyorsanız korkmayın biz karşı çıkmayız” dedi. 

Bu sözlerin hemen akabinde Yargıtay karar verdi. Akabinde kararname imzalandı diyanete devredildi. 

Tabi parlamentonun aldığı kararı tekrar parlamento kararıyla yapılsa daha şık olurdu.

Şunu da bilelim Ayasofya müze görülmesine rağmen 1936 yalında tapusu cami olarak, 2012 yalında da cami imarı olarak tescillenmişti.

Ayasofya açıldı çok yaygara kopmadı ardı ardına Rusya yetkilileri açıklama yaptı. 

İlk namaz için 24 Temmuz cuma namazı tarih gösterildi.

Bazı siyasetçiler davet edilirse açılışa geliriz diye gaflet dolu açıklamalar yaptı. “Ezan davettir namaza gelmek isteyen gelir” denilmesine rağmen diyanet işleri başkanlığı 500 kişilik direk isme davet çıkardı. 

Bu nasıl perhiz bu nasıl turşu hesabı asıl kafaları da karıştıran bu durum. 

Namaz saflarında makamın, mevkinin, rütbenin yeri yoktur. Zenginin fakirin ayrımı yoktur. Namaz Allah huzurunda kıyama durmak, secdeye teslimiyet içinde varmaktır. Bu davetliler geldiği zaman yerlerine gitmek için onca insanın arasından davetli olmanın kibri içinde safta yerini alacak... Sınıf ayrımı yapılan bir namaz olacak... Namazda sınıfları ayrılmış bir cemaat olacak....

Peki protokole gelen hanım davetlilerle aynı safta nasıl namaz kılınacak?

Safların, sınıfların ayrılması ılımlı islamın eseri mi? Yeni bir din anlayışı mı?

Tamam Pandemi tedbirleri içinde sınırlı namaz kılınacak ama bunu ayarlarsınız gelen safına durur ve namaz kılınır.

Ve en önemli konu bu açılışın zamanlaması çok yanlış. Pandemiyle mücadele edildiği bu günlerde yurt içinden ve yurt dışından binlerce insan gelecek. Gelen insanları nasıl kontrol altında tutup, sosyal mesafeyi nasıl koruyacaksınız?

Ayasofya’nın açılmasına ziyadesiyle memnun olduk, Hayırda şer, şerde hayır diyerek Ayasofya’nın açılmasına hayırlı olsun diyoruz, seviniyoruz ama verilen, görünen fotoğraflar endişelerimizi de artırıyor.....

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —