Ankara’yı bilenler bilir, bilmeyenler için söylüyorum. Kızılay-Batıkent istasyonları arası metro hattı 11 duraktan oluşan, kısa mesafeli bir hat sayılır… Kızılay’dan binerken benim gibi yaş almış bir delikanlı (!), yanında hanımefendi ile birlikte bindi trene… Beyefendinin elinde seyyar oturağı dikkatimi çekti… Anlaşılan metroda oturacak yer bulamazsa ayakta yolculuk yapamayacağını düşünerek eşi ya da kendi için tedbirli gelmiş…
ODTÜ, Bilkent gibi üniversitelerin güzergahından gelen trende oturacak yerleri gençler doldurmuş maşallah… Orta yaşın üstünde de bir hayli yolcu var ayakta.
O ara yine asil bir davranış gösterdi temiz yüzlü bir gencimiz ve Hanımefendiye yer verdi… Hanımefendi teşekkür ederek yerini aldı…
Ben elinde seyyar oturağı olan, isminin sonradan İrfan olduğunu öğrendiğim Beyefendiye bakıyorum. O da kapının hemen yanında açık alanda bir yer buldu ve açtı oturağını, oturdu… Ulus durağında Hanımefendinin yanında oturan yolcu inince ben İrfan Beye, eşi Hanımefendinin yanına oturmasını işaret diliyle ifade ettim…
İrfan Bey,
-Ben yerimden memnunum Siz geçin oturun Beyefendi dedi…
Ben,
-Ayakta yolculuğu tercih ediyorum deyince sohbet başladı İrfan Beyle…
O kısa mesafeye neler sığdırmadık ki emekli asker olduğunu öğrendiğim İrfan Beyle sohbetimize…
İrfan Beyin konut sorunu ile ilgili çözüm önerisi hoşuma gitti… İrfan Bey konut sorununun çözümü konusunda:
Aslında İrfan Beyin yukarıda sıraladığı işler yapılamayacak şeyler değil… Ama nedense bu ülkede her şey ilimden, irfandan uzak kendi doğal seyrine bırakılıyor... Ve sonunda sorunlar yığılıyor.
Yıllarca hükümeti ile belediyesi ile şehirlerin etrafına hazine arazilerinin üzerine, yapı standartlarından uzak gece kondular yapıldı. Devlet kendi arazisini parselleyip vatandaşa satıp, Tip projelerle evini gecekondu yerine standartlara uygun ev yapmasını sağlayamadı. Beceriksizliğin bu derecesine pes doğrusu.
Devletin bu arazisini mafya vatandaşa para ile sattı ve vatandaş da gece kondu yaptı… Derme çatma bu gece kondular zaman içinde yol, su, elektrik, okul vb. alt yapılara ihtiyaç duydu…
Tapu tahsis belgesi ile bu gece kondulara meşruluk kazandırıldı. Ardından 21. Yüzyılda ilimden/hikmetten bi haber icra edilen yönetim “İmar Barışı” adı altında adeta gecekondular teşvik edildi…
Sonunda da olan oldu 11 ilimizde yaşanan 6 Şubat depreminde on binlerce insanımıza mezar oldu bu binalar…
Yol kısa sorunlar dağ gibi… Konuştukça dertler depreşiyor…
Neyse….
Kısa mesafe yolculuğa sığmayan büyük sorunlar, ülkemizde herkesin ve her kesimin huzurunu kaçırıyor...
Kısa günün karı değil, kısa yolculuğun bana hediyesi, memleketimin damadı İrfan Bey gibi güzel bir dost kazanmak oldu…
“Hayatın, kadir kıymet bilenlerle yaşanacak kadar güzel;
Vefasızlar için israf edilmeyecek kadar değerli olduğunun farkında olan.” insanlarla yollarınızın kesişmesi dileklerimle…
İstanbul
13.04.2025