Fatih kanunnamesinde Nizâm-ı Âlem için kardeş katli meselesi ile ilgili madde:
‘‘Ve her kimseye evlâtlarımdan saltanat müyesser ola, Nizâm-ı Âlem için karındaşların katl eylemek münasiptir. Ekser ûlema dahi tecviz etmiştir. Anunla âmil olalar.’’
Fatih Sultan Mehmed’in bu fetvasını Sultanahmet Camii’nin banisi Sultan I. Ahmed bundan sonra, “Ekber ve erşed şehzade padişah olacak”, diyerek iptal etmiştir. Bu nedenle 13 yaşında tahta oturan I. Ahmed kardeşi, şehzade Mustafa’yı öldürtmemiştir. Bundan sonrası için de bu uygulamayı kaldırmıştı.
Bunda babası III. Mehmed’in 19 kardeşini boğdurtarak öldürmesinin etkisi olmuştur. Zira babasının cenaze namazına iştirak etmemesi bunun göstergesidir.
Sultan I. Ahmed yakalandığı tifüs hastalığından kurtulamayarak 21 Kasım'ı 22 Kasım'a bağlayan gece 1617 yılında 27 yaşında öldü. Halkın sevdiği padişah, banisi olduğu Sultanahmet Camii yanındaki türbesine defnedildi. Kendisinden sonra getirdiği sisteme uygun olarak kardeşi I. Mustafa tahta geçti.[1]
I.Mustafa’nın deli olmasından dolayı hal’ edilmesiyle I. Ahmed’in oğlu II. Osman (Genç Osman), tahta geçti. Osman tahta geçtiğinde 14 yaşındaydı. Bu nedenle Genç Osman olarak şöhret buldu.
Osman iddialı, azimli tahta hakkını vermek için gayret gösterecek. Fakat kendi sonunu hazırlayan hazin bir olaydan bahsetmemek olmaz. Bu olay, Osman’ın birçok kişiden beddua almasıyla ilgilidir:
Genç Osman’ın altı kardeşi vardı. Bunlardan en büyüğü Mehmed… Anası ayrı olan Mehmed’le padişahın arasında bir yaş bile yoktu. Genç Osman hırslıydı. Yaşı küçük, hedefi büyük… Bu nedenle hedefine varabilmek için yapmayacağı yoktu.
Osman, zaferler kazanmak sevdasıyla Lehistan seferine niyetlendi. Nizam-ı Âlem için kardeşlerini öldürtmemiş, babasının kuralına uymuştu. Lehistan Seferi hazırlıkları yapılırken Darüssaade Ağası (Kızlar Ağası) Süleyman Ağa, Padişah’a yaranmak maksadıyla “def’i dağdağa-i fitne” [Fitne uzaklaştırılması] için, arkasında fitne çıkarmaya en elverişli görülen kardeşi Şehzade Mehmed’in öldürülmesi gerekecekti.
Genç Osman karar verdi. Derhal fitne ortadan kaldırılacak. Bu iş, Padişahın “urun kellesini” demesiyle olmuyor. Şehzadeler halkın, devletin değeridir. Şeyhülislam’ın fetvası gerek. Bunun kitabına uydurulması lazım.
Derhal Şeyhülislam Esad Efendiye müracaat edildi. Mahzurlar anlatılıp münasip fetva talep edildi. Fakat Esad Efendi dini bütün, dindar ve cesur adamdır:
“ Bî-günâh olarak, nâ-hâk yere” bir insanın idamına fetva veremeyeceğini söyledi. Günahsız bir insana yapılacak haksızlıktan çekinen hoca efendi, cesur bir tavırla yükü üzerinden attı. Daha ötesine karışabilecek durumda değildi ve karışamadı.
Padişah, ısrarlı ve kararlıdır, fetva almaya… Bir insanda var ki, kendisine gelsinler diye el ovuşturuyor. “Şakayık-ı Numaniye” ve “Mevzuat-ül- Ulûm” zamanının çok kıymetli eserlerindendir. Bu eserlerin müellifi Taşköprülüzade Ahmed Efendi’nin oğlu olan Rumeli Kazaskeri Kemaleddin Efendi, şerefli adını lekeleyerek, Şeyhülislamlık ümidiyle verdiği fetva üzerine Şehzade Mehmed’in ibrişim kementle boğularak idam edildiği rivayet edilir.
Zavallı Şehzade Mehmed cellatların hücumunu görünce:
“Osman Allah’tan dilerim ki ömr-i devletin berbad olsun. Beni ömrümden nice mahrum eyledinse sen dahi behremend [hissedar], olmayasın” diyerek haykırmıştır. (12 Aralık 1620)
Fetvayı verip, Şehzade Mehmed’in öldürülmesine sebep olan Kemaleddin Efendi, kendisine iki kere yazık etti:
Bir; Gerçekten haksızlık etti ki, dünya menfaatini ahirete tercih etmiştir.
İki; Beklediği makama erişmeye ömrü yetmedi. Padişahla beraber Lehistan Seferine giderken yolda hastalanıp öldü.
Fetvayı alan Genç Osman adeta kardeşi Şehzade Mehmed’in bedduasına uğradı. Hatırlanması hâlâ yüreğimizi sızlatan feci akıbetle, kötü adamların hakaretini görerek öldürüldü. (19 Mayıs 1622)
Yedikule Zindanları'nda yeniçeriler tarafından boğularak öldürülen II. Osman, babası Sultan I. Ahmed'in yaptırdığı Sultanahmet Camii'nin yanındaki türbesine defnedildi. Bir ayaklanmada öldürülen ilk padişah ve Osmanlı padişahları arasında en genç ölen padişahtır.
( Bu yazı Nazım Tektaş’ın “Osmanlı Devleti’nde Kardeş Katli, Gün Görmemiş Şehzadeler” adlı eserinden faydalanılarak yazılmıştır.)
İstanbul
05.07.2025