Efendim, bir Ramazan ayını daha geride bırakmanın arifesindeyiz. Camilerde, medyada ve sosyal medyada ramazan ve oruç üzerine bol bol programlar izledik. Yapılan bu tebliğlerin ne derece etkili olduğunu Diyanet İşlerinin ölçme ve test etme uygulaması var mıdır, bilemem. 
Esasen tebliğden daha ziyade temsil daha etkilidir. Bundan birkaç sene önce Papa İstanbul’a geldiğinde, Clio arabayla caddede giderken, bizim Mercedes ağırlıklı jammer konvoyunun onu takibini uzun uzun televizyonda hüzünle izlemiştim. Tevazu ve kibir arka arkaya seyahat ediyordu sanki… Hani temsil dedik ya, bu lisan-ı hâldir ki lisan-ı hâl, lisan-ı mâkâlden efsahtır. 

Ebu Zer Giffari yoluyla gelen bir hadis-i kutside Yüce Allah mealen buyuruyorlar:

“Ey kullarım:

Ben kendi nefsime zulmü yasakladığım gibi size de yasakladım. Birbirinize zulmetmeyiniz…

Ey kullarım:

Hepiniz yoldan sapmışsınız. Ancak benim hidayet verdiğim doğru yoldadır. Öyleyse benden hidayet dileyin ki size hidayet edeyim. 

Ey kullarım:

Hepiniz açsınız, ancak benim doyurduğum toktur. Öyleyse benden rızk isteyin ki sizi doyurayım. 

Ey kullarım:

Hepiniz çıplaksınız, yalnız benim giyindirdiğim çıplak değildir. Öyleyse benden giyim isteyin ki, sizi giydireyim.

Ey kullarım:

Siz gece gündüz hata işliyorsunuz. Bense bütün günahları bağışlıyorum. Öyleyse benden mağfiret dileyin ki, sizi bağışlayayım.

Ey kullarım:

Siz bana zarar verecek bir şey bulamazsınız ki bana zarar verebilesiniz. Bana yarar bir şey bulmazsınız ki bana yarar verebilseniz. 

Ey Kullarım:

Sizin öncekileriniz, sonrakileriniz, insanlarınız ve cinleriniz sizden en muttaki olan bir kişinin kalbi gibi takva üzere olsaydı, bu benim mülküme hiçbir şey katmazdı. 

Ey kullarım:

Sizin öncekileriniz, sonrakileriniz, insanlarınız ve cinleriniz sizden en kötü bir kişinin kalbi gibi şer ve günah üzere olsaydı; bu da benim mülkümden bir şey eksiltmezdi. 

Ey kullarım:

Sizin öncekileriniz, sonrakileriniz, insanlarınız ve cinleriniz hep bir meydanda durup ta benden dilekte bulunsalardı ve ben de herkesin istediğini verseydim bu da benim nezdimde bulunan servet ve nimetten ancak iğne denize sokulduğu zaman, denizden ne kadar eksiltirse o kadar bir şey eksiltirdi. [yani asla bir şey eksiltemezdi] 

Ey kullarım:

İşte amelleriniz. Ben onları sizin için hesap ediyorum. Sonra onların karşılığını da size tas tamam veriyorum. O halde kim bir hayır bulursa, Allah’a hamd etsin. Kim hayırdan başka bir şey bulursa kendinden başkasını ayıplamasın.”[1]

 

AYAKTA ÖLMEK!..

MANİSA’DAN:

Geçenlerde emekli Kur’an Kursu öğretmeni Kemal Döner hoca ile karşılaştık. Hal hatır sorunca, biraz kilolu hoca: “artık rabbimden güzel bir son beklemekteyim, ayakta ölmek istiyorum” dedi. 

-“Üç gün yatak, dördüncü gün toprak mı?”

-“Yok, hocam, üç gün yatak da istemem, küttedek gitmek en iyisi” diyerek anlatmaya başladı.

“Benim dedem Köy Enstitüsü mezunu kültürlü birisiydi. Hayatta bir evladı olmuş, kızı; annem. Dedem, sürekli Kur’an okur, namazını kılar ve ağzından dua eksik olmazdı. Kızına, yani anneme bu çocuğu ben yetiştireyim. Hafız olsun, demiş. Babamdan çok üzerimde emeği olan bir insandı.”

Dedemin dualarında sürekli dile getirdiği bir talebi vardı. Anneanneme, sen benim arkama kal, önce ben öleyim. Sen önce gidersen ben rezil duruma düşerim. İkinci duam da, öyle yatakta ölmek istemem. Allah’ımdan talebim ben ayakta öleyim, der dururdu.”

“Ben Muradiye Kur’an Kursu hocasıydım. Her gün sabah Manisa’dan Muradiye’ye gider, akşama dönerdim. Bir gün birlikte kaldığımız dedem evin bahçesinde üst kata çıkılacak merdivenin başında bir direk vardı. Ona yaslanmıştı. Hali iyi değildi.” Ben:

-“Dede, bugün halini iyi görmüyorum. Ben bugün göreve gitmeyeyim de, senin başında bekleyeyim” dedim. Dedem:

-“Sen görevine git… Bana bir şey olursa sana telefon ederler. Sen de o zaman gelirsin” dedi.

“O gün Muradiye’ye göreve gittim, saat 11.00 sularında bir telefon geldi. Dedem ölmüştü. Hem de evde bıraktığım bahçedeki direğe sırtını yaslamış vaziyette… Dedem ayakta ölmüştü…”

Ben hayretle dinlerken sordum:

-“Ninen arkaya mı kaldı”

-“ Evet, arkaya kaldı. Ninem onun vefatından sonra 10 yıl daha yaşadı. Dedemin sürekli ettiği bu iki duası kabul olmuştu. Şimdi ben de, dedemin ettiği dualardayım” dedi.

 

Efendim,

İbadetleriniz, oruçlarınız ve dualarınız makbul olsun. Önümüzdeki Ramazan bayramını


 

[1] Müslim den aktaran, Süleyman Ateş, Büyük Dua Mecmuası, Kılıç kitabevi yy. Ank-1990 sh: 8-9 


BAYRAMAPŞA KAYMAKAMI ABDULLAH ÇİFTÇİ'DEN BAYRAMMESAJI

SİNOP AYANCIKLILAR İFTAR SOFRASINDA BULUŞTU

İBRAHİM YILDIRIM

KADİR GECESİ SABAHINDAN:

İbrahim Yıldırım köşe yazısı

27.03.2025 13:36:00

İstanbul

31.03.2025

  • İMSAK 05:15
  • GÜNEŞ 06:42
  • ÖĞLE 13:13
  • İKİNDİ 16:46
  • AKŞAM 19:34
  • YATSI 20:56
  • Pazartesi 17.5 ° / 11.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 17.1 ° / 10.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 12.3 ° / 10.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 28 22 1 5 40 71
2.Fenerbahçe 27 20 2 5 42 65
3.Samsunspor 28 15 7 6 12 51
4.Beşiktaş 27 13 6 8 14 47
5.Eyüpspor 27 12 7 8 11 44
6.Göztepe 27 10 9 8 10 38
7.Gazişehir Gaziantep 27 11 11 5 0 38
8.Kasımpaşa 28 9 8 11 -3 38
9.Trabzonspor 27 9 9 9 12 36
10.İstanbul Başakşehir 26 10 10 6 4 36
11.Antalyaspor 28 10 12 6 -20 36
12.Konyaspor 28 9 12 7 -6 34
13.Rizespor 27 10 14 3 -12 33
14.Alanyaspor 28 8 13 7 -10 31
15.Sivasspor 28 8 14 6 -8 30
16.Bodrum FK 28 8 14 6 -11 30
17.Kayserispor 27 7 11 9 -14 30
18.Hatayspor 27 4 16 7 -22 19
19.Adana Demirspor 27 2 21 4 -39