MEHMET CEYLAN

Tarih: 18.12.2020 06:46

İRADEYİ MUHAFAZA ETMEK

Facebook Twitter Linked-in

İnsan, hayatını idame ettirebilmesi için bazı olguları iyi tanıyıp muhafaza etmesi gerekmektedir. O olguları muhafaza edemezseniz zaten yaşama koşullarını yerine getirememiş olursunuz.

İşte insan hayatının en önemli olgularından biri de iradeyi muhafaza etmektir. Eğer bir şekilde iradeyi muhafaza edemez, kaybederseniz tüm düzeniniz bozulur. İradeyi kaybetmeniz halinde kumandayı başkasına kaptırır, uydu görevi görürsünüz.

Önce irade kendi hayatımızda başlar. Hayatınızın nasıl yönlenmesi gerektiğini, hangi yolun daha doğru olduğunu göremez, feraset sahibi olamaz, iradenizi sağlam tutamazsanız kaygan bir yolda rüzgarın esintisiyle savrulur gidersiniz.

İnsan hayatında yollar vardır ama o kadar net çizgi değildir.

İnsan nefsine ağır gelen ama sonu aydınlık olan yollar olduğu gibi cazibesine kapılıp insan nefsine şirin gelen sonu karanlık olan yollar da vardır.

İşte yol ayırımlarında akıl ile birleşen irade devreye girer. Eğer iradenin direksiyonu aklınızın emrinde olur, iradenizi sağlam tutarsanız zor gibi görünen yolların sonundan korkmayın ama iradenin direksiyonunu aklınıza havale etmez ve sağlam tutmazsanız nefsinize hoş gelen güzel gibi olan şeylerin sonunun hüsran olduğunu göreceksiniz.

Aynen insan hayatı gibi sorumlu olduğumuz alanların, makamların, sorumluluk yükümüzün idaresinde de aklın emrine verilmiş bir iradeye ihtiyacımız vardır.

Eğer sorumlu olduğunuz alanların idaresini başkalarının iradesinin gücünün korkusuyla yapar, sorumluluk alanlarında iradenizi göstermezseniz, sorumluluk alanlarınızı kötü yönetmeye mahkum olursunuz. O zaman bir sürü yanlışı da beraberinde getirirsiniz. Hatta öyle hale gelirsiniz ki, en doğru yönlendirme ve fikirleri bile kendinize karşı görürsünüz.

Başka iradenin gücünün zehirlenmesiyle ne yaptığınızın farklında bile olamazsınız.

Hal böyle olunca aynen insan hayatında olduğu gibi aklın emrinde olmayan zayıf bir iradeyle çok hoşmuş gibi görünen yolunuzun aslında ne felaketler getirdiğini görmek bile istemezsiniz. Bulunduğunuz alanın ne hale geldiğini, nasıl bir hal aldığını, tabiri caizse karizmasının nasıl çizildiğini fark bile edemezsiniz.

Sonunda suçlayacak birilerini arar, belki de en doğru olanları görmez, doğru söylem ve fikirlere gözlerinizi kulaklarınızı kaparsınız. Çünkü o zafiyetin ezikliği altında verdiği  hazımsızlığı kaldıramazsınız üstünüzden.

İşte aklın emrindeki sağlam iradenin önemi bu kadar büyüktür. Hem kendi hayatınızın çizgisini, hem sorumlu olduğunuz alanların çizgisini aklın emrindeki sağlam iradeyle ve ferasetinizi birleştirerek doğru işler yapmış olursunuz.

Dilimizin döndüğünce iradenin önemine değindik. Aslında kitaplar yazılır iradenin önemi hakkında. Önemli olan dar alanlara çok şey sığdırabilmek değil mi?...

Feraset sahipleri anlar…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —