Birileri aynı sorulara, aynı soruş şekline, aynı konulara, aynı zihniyete ve bu zihniyete tabii tutulmuş, satılmıs medyaya satın alınmış gazetecilere alıştıgı ve bunun kabulüne gönülden inandığı için farklı sorulara hazırlanmayıp pot üzerine pot kırıyorlar. Gündemimizin hiçbir zaman vatandaşının , halkının ve onun sorunları olmadığını yıllar boyu gerek sübliminal mesajlarla gerek açık açık beyan ederek ortaya koyan iktidarımızın bakanlarından bugün itiraf geldi, Somali Cumhurbaşkanının oğlunun kaza veya katl şekilde( vurup ardından tekrar üzerinden geçmek sureti) canını aldığı vatandaşımızın ve ailesinin akıbeti sorulduğu vakit, gündemimizin şuan yanında olduklarını belirttikleri ama kınandığı halde sularına içinde ne olduğu belirsiz günde 7 den fazla gemi gönderdiğimiz İsrail’in vurduğu Filistin olduğu belirtildi. Gündemimiz şuan kapalı kapılar ardında döndürdüklerimiz değişene yada atlarımız yolu alana kadar odur değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez, edildiğinde de cevap zaten verilmez, itina ile soran fırçalanır diyor esasen.
Geniş açıdan bakıldığında bir silahlı saldırıda 2 İsveç vatandaşının öldüğü, birinin de ağır yaralandığı saldırıya ilişkin "yargı ihmali" nedeniyle Brüksel’de istifa eden adalet bakanına nispeten, idare sahibi ama irade sahibi olamayan yukarıdakilerin tarikatvari yapılarına zeval dahi gelmemektedir.
Peki Türkiye, 49 bin 720 başvuruyla Suriye, Afganistan ve Venezüella’dan sonra en fazla iltica başvurusunun yapıldığı dördüncü ülke olma bayrağını almışken, bulunduğumuz yıl içerisinde 30 dan fazla ilinde halihazırda 6 şubatta yaşanan depremin benzerini yaşama ihtimali %90 larda olan ülkemin yapısal sorunları, verilen imar affı peşkeşlerinin maşa edilerek planlı hesap vericiler yaratılarak halı altı yapılması, günümüzdeki yapılanması hala 3 Mart 1924’te yürürlüğe giren ve ülkedeki tüm eğitim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığı eliyle devlet kontrolü altına alınmasını öngören düzenlemeye dayanan, Tevhid-i Tedrisat (öğretim birliği) adını taşıyan bu yasal düzenleme ile çoğulculuğa dayanan tüm eğitim kurumlarının yetenek, ihtiyaç ve beklentiler gözetilmeden aynı şekilde uygulanan eğitim düzeni, tarımda ise sorunlarına değinilmek istendiğinde arazide Sulama Sorunu, Doğru Arazi Kullanımı Yapamamak, Finansman Sorunları, Verimlilik ve Üretim Sorunları, Tarımda Eğitimin Tam Olmaması, Arazilerin Boyutlarının Küçülmesi, Üretim Planlamasının Olmaması, Çiftçilerin Örgütlenememesi, Tarımda Kullanılan Malzemenin Pahalı Olması, Tarımda Uzmanlaşmanın olmaması gibi 10 maddede tolanabiliritesi mümkün kılınacak kadar ciddi olan toprak durumumuz kimin gündeminde sorusu umarım bir gün sorulabilinir ve en önemlisi bir cevabı vardır.
Anektot: ilkokul öğretmenimiz sıra dayağı niyetine herkesi ayağa kaldırıp sıra tokatı atmaya tercih etmiş ilk sırayı ( ben dahil:/) bitirdikten sonra ruhum yoruldu geri kalanlarınıza sonra devam edeceğim demişti. Sonra da Hatice senin sesin güzel bir şarkı söyle bize demişti. O geldi aklıma.
Htcgk0