Geçtiğimiz aylarda MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin, çocuk katili terörist başı Öcalan için, “Meclise gelsin, DEM Grubunda PKK’yı feshettiğini, silahlı mücadeleden vaz geçildiğini ilan etsin ve umut hakkından da yararlansın” ifadesi millette şok etkisi yaptı.
Günlerce siyasi arenada, TV. kanallarında ve sosyal mecralarda bu çağrı yorumlandı, üzerine yorumlar yapıldı ve birileri de olaya “Devlet Aklı” deyiverdi. Ne anlama geliyordu bu “Devlet Aklı”, merak etmedim desem yalan olur…
Bu aslında Devlet Aklı değil tamamen ve doğrudan söyleyeyim bu Türkiye Cumhuriyetini parçalamayı aklına koymuş olan emperyalizmin beyni Siyonizm’in ortaya attığı bir akıl gibi geliyor bana. Bunun Devlet aklı ile ve Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri ile alakasının olacağını sanmıyorum. Hele de Gazze’nin yerle yeksan edilmesinin ardından, param parça olan Suriye’de geldiğimiz nokta bu durumu kanıtlamıştır adeta…
Dolayısıyla devlet aklı dedikleri bu aklın gereğini, Türkiye’de birileri de görevi icabı yerine getirmiştir. Çünkü geçmişte yapılan birçok icraatın hülasası bunun bir başka açık-seçik göstergesidir. Yani görev ehli olarak Türkiye’den birilerinin kulağına fısıldanıyor mu nedir, bir anda ortalık allak-bullak oluveriyor.
Yakın geçmişte Devlet Aklı denerek neler yapılmış hatırlayalım…
Sayın Bahçeli, 2000 yılında hükümet ortağı olarak Türkiye’de idam cezasının ertelenmesine evet dedi ve ardından da kaldırılarak terörist başının idamına engel oldu. Binlerce vatan evladının kanına girmiş bir caninin idamına engel olan Sayın Bahçeli Devlet Aklı(!) ile ülkemizin kalesine bir gol attı. Devlet Aklı(!) Gol BİİİR…
Aynı Bahçeli 57. Hükümette ABD’den ithal Kemal DERVİŞ özelleştirme adına, ülke kaynaklarının satışını uluslararası dev şirketlere pazarlamak üzere gündemine aldığında Türk Telekom ilk sıraya alınan kurumlardandı. Zamanın Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz Telekom’un özelleştirmesine karşı çıktı. Bunun üzerine Bahçeli Öksüz’ü istifa ettirdi ve yerine özelleştirmeci Oktay Vural’ı getirdi… Devlet Aklı(!) Gol İKİİİ…
Yine bahçeli 10 yılı aşkın TSK’ya yönelik yapılan Ergenekon/Balyoz davaları sebebiyle mahkum edilen askerlere sahiplenmek bir yana onların gururunu inciten sözler sarf etmiştir. Bunun üzerine asker kökenli MHP Milletvekili Engin Alan partiden istifa etmiştir. Bu süreçte Ergenekon/Balyoz davalarının “Kumpas” olduğu ortaya çıkmıştır… Ancak o dönemde haklarında açılan davaları gururlarına yediremeyerek intihar eden subaylar olmuştur…
PKK’lı Şemdin SAKIK’ın gizli tanıklığı esas alınarak başta dönemin Genel Kurmay Başkanı İlker BAŞBUĞ olmak üzere, ABD’nin Türkiye’ye yönelik politikalarına mesafeli duran onlarca General ve Albay cezalandırılarak hapis yatmıştır… Ordu kurumsal anlamda bu konuda büyük yara almıştır… Eski CİA Türkiye şefiHenri Barkey'in "Türk ordusunu kafesledik.” sözü de bu yıllara aittir… Sayın Bahçeli TSK’ya yönelik bu saldırılar karşısında Devlet Aklı olarak; “TSK’daki darbeciler temizlenmelidir.” diyebilmiştir. Devlet Aklı(!) Gol ÜÜÇ…
Sayın Bahçeli kurumların ve kuralların hakim olduğu devlet yönetimi yerine, bir görev adamı olarak çıkışları ile öteden beri ABD’nin Türkiye için düşündüğü tek adam yönetiminin önünü açmıştır. Yani Sayın Erdoğan’ın tek adam olma konusundaki amacına giden yolda Anayasa’da gerekli değişikliği yaparak sistemi Erdoğan’ın uygulamalarına uydurmuştur. Devlet Aklı (!) Gol DÖÖRT…
Bugün, İsrail’in Gazze’den sonra Lübnan’a saldırısı ile ortamı müsait bulan ABD ve İsrail’in aparatı Cihatçı örgütlerin (HTŞ vd.) Suriye’de başlattığı mezhep savaşı, yine ABD’nin desteklediği PYD-YPG-PKK’nın Fırat’ın doğusundaki etnik (Kürt) yapılı devletleşme sürecini güçlendirmiştir. Ne yazık ki bugün Suriye’de, 1980’lerde hazırlanan ve YİNON Planı olarak bilinen Raporda, İsrail’in genişlemesinin ve güvenliğinin bölgedeki ülkelerin din, mezhep ve etnik temelli çatıştırılarak bölünmesinden geçtiğine işaret edilen noktaya gelinmiştir.
Büyük Orta-Doğu Projesi (BOP)’un uygulama sürecinde ABD’nin desteği ile Irak ve Libya’nın bölünmesinden sonra, Suriye de bölünmüştür. Suriye’de bir bölen olarak PYD-YPG’nin omurgasını oluşturan PKK’nın kurucusu bebek katilini ipten alan Sayın Bahçeli, “İki nokta arasındaki en kısa çizgi bir doğru parçasıdır” benzetmesi ile bu sefer de özgürlük yolunu açmış ve - ne menem bir Devlet AKLI(!) ise - beşinci golünü de atmak için gerekli yolu-yöntemi göstermiştir. Bu durum 40 küsur yıldır binlerce vatan evladının kanına giren bölücü, katil sürüsü PKK’nın temize çıkarılmasına ve dağdaki eşkıyaya moral ve motivasyon olmuştur… Devlet Aklı (!) Gol BEEEŞŞŞ…
Daha sayalım mı?
Neyse bu kadar yeter…
Devlet aklı bu ise: Yandı gülüm keten helva…
