DR. KADİR ÇETİN

Tarih: 10.08.2024 08:04

CEVİZ BAHÇESİ ORGANİZASYONU VE TAŞRA BÜROKRASİSİ

Facebook Twitter Linked-in

Burada anlatacaklarım bir hayal, bir kurgu değil, bizatihi yaşadığım gerçeklerden ibarettir. Taşrada tarım teşviklerinin vatandaşı bürokrasiye boğması, işleri geciktirmesi, çiftçiler için ciddi bir sorun oluşturmaktadır… 
Kamu bürokrasisinden emekli olduktan sonra çocukluğumdan beri aklımdan çıkmayan tarımla uğraşmaya karar verdim. Memleketim olan Çorum’un merkez köyü Kalehisar’da geleneksel tarımın dışında “Ne yapılabiliri” araştırmaya başladım. Ceviz bahçesi organizasyonunda karar kıldım. 
Köyümde 6-7 sene önce devletin “Örnek Ceviz Bahçesi” olarak kurduğu 3 ceviz bahçesinden bugüne kadar bahçe sahiplerini memnun edecek bir sonuç alınmadığını biliyordum. Böyle bir sonucun alınmasında, dikilen ceviz cinsinin iklim şartlarımıza uygun olmadığının ve yanlış arazi seçiminin etkili olduğunu düşünüyorum.
Konuyu detaylı olarak araştırdım. Orman mühendisi arkadaşımız, verdiğimiz bilgiler çerçevesinde projemizi hazırladı ve Kasım 2022 itibariyle Çorum Orman Müdürlüğüne başvurumuzu yaptık. Zaman zaman İl Müdürlüğüne projemizin akıbetini soruyor ve bağlı bulunduğumuz Amasya Bölge Müdürlüğünden onayın gelmediğini öğreniyorduk. 
Gel zaman git zaman 2023 Mayıs ayında projemizin kabul edildiği (başvurudan 7 ay sonra) bilgisini aldık. Proje kabul edildi ancak dikim mevsimi geçmiş oldu. Doğal olarak son bahar ceviz dikim aylarını beklemek zorunda kaldık... 
Sipariş verdiğimiz fidanları 28 Kasım 2023 tarihinde teslim aldık. Koruması yapılmış ve fidan yerleri hazırlanmış olduğundan 29 Kasım 2023 tarihinde fidanlarımızı diktik. 1 Aralık 2023 tarihinde de destek için başvurumuzu Çorum Orman İl Müdürlüğüne yaptık. 
Çorum’a 40 km. mesafede bulunan bahçeye, İl müdürlüğü kontrol ekibini ancak 20 gün sonra gönderdi. Gerekli tespitler yapıldı ve devletin yapacağı desteği beklemeye başladık. Koruma ve fidan dikimi ile ilgili iş bitirme başvurumuzun üzerinden tam 5 ay, projenin kabulünden 11 ay, proje başvurusu üzerinden 18 ay sonra (Nisan 2024) ödeme yapıldı. 
Ardından damlama sistemini kurduk. Damlama ile ilgili kontrol ekibi 20 Mayıs 2024 tarihinde geldi. Bunun ödemesi ise proje başvurusu üzerinden 21,5 ay, projenin kabulünden 15 ay, kontrolden 3,5 ay sonra yani 2024 Ağustos ayı içinde yapıldı. 
Proje bazlı yapılan bu destek, inşaat sektöründeki gibi eskalasyona (maliyet artışı-güncelleme) tabi olmadığı için 2022 yılının birim fiyatları üzerinden destek ödemesi yapılmış ve yapılan ödeme, yaptığımız masraflar karşısında kuşa dönmüş oldu adeta… 
Taşra bürokrasisinin bu şekilde yavaş işlemesi, keyfilik, bürokratik engeller benim gibi tarımla ilgilenen vatandaşın hem zamanını hem de enerjisini bitirmektedir. Bu durum doğal olarak vatandaşın devletle olan ilişkisini zorlaştırmakta ve güven kaybına neden olmaktadır.
Bu süreçte yaşanan sorunları dört başlık altında toplamak gerekirse:
1. Onay Süreci Uzaması: Tarım projelerinin hayata geçirilmesi için gereken bürokratik onaylar, yukarıda belirttiğim gibi aylar sürüyor. Proje onay sürecinin uzaması, projelerin planlanan zaman çizelgesine uymasını zorlaştırıyor.
2. Aşırı Evrak Yükü: Tarım teşviklerinden yararlanabilmek için çeşitli belgeleri eksiksiz olarak temin etmek gerekiyor. Ancak, çok sayıda istenen bu belgelerin toplanması, özellikle teknolojiyi yeterince kullan(a)mayan taşra bürokrasisi vatandaş için sıkıntılı olabiliyor.
3. Karar Vermede Merkeziyetçilik: Karar verme süreçlerinin Bölgede (Çorum için Amasya) ve Ankara’da toplanması, yerel düzeyde hızlı ve etkin çözümler üretilmesini engelliyor.
4. Maliyet Artışları: Enflasyon ve döviz kuru dalgalanmaları tarım projelerinin maliyetlerini önemli ölçüde artırıyor. Eskalasyon(*) uygulamasının olmaması da bu maliyet artışlarının karşılanmasını zorlaştırmaktadır.
Bu yaşadıklarımı ilgililere anlatmak istediğimde de ilgililerin sekreterlerine takıldım. Her seferinde kurum yetkilisi ya toplantıda ya da “Şua an yerinde yok.” bildik ifadelerle karşılaştım. Bazen de “Biz notumuzu aldık, makama ileteceğiz…” ifadeleri de bizi umutlandırıyordu. Ama sonuçta ne arayan ne soran vardı.
Yukarıda belirtilen bürokratik engellerin aşılabilmesi için:
1. Tarım projelerinin onay süreçlerinin hızlandırılması, projelerin zamanında başlamasına ve planlanan bütçelerle hayata geçirilmesine olanak sağlar. Bu amaçla bürokratik engellerin azaltılması, erişilebilir, hızlı ve e-devlet uygulamalarının etkin kullanımı önemli bir adım olabilir.
2. Maliyet artışlarına karşı koruma sağlamak amacıyla projelere eskalasyon uygulamasının getirilmesi önemlidir. Bu, desteklerin değerini korumaya yardımcı olur ve projelerin sürdürülebilirliğini artırır.
3. Vatandaşların bu tür zorluklarla karşılaşmaması ve hizmetlere daha kolay erişebilmesi için bürokrasinin daha esnek ve erişilebilir hale getirilmesi büyük önem arz etmektedir.
4. Tarımdaki üreticilerin ilgililerce bilgilendirilmesi ve taşrada görev yapan kamu personelinin kaliteli hizmet üretimi konusunda mutlaka hizmet-içi eğitimden geçirilmesi gerekir.
Bürokrasinin verimli ve hızlı işlemesi, vatandaşların ihtiyaçlarının zamanında karşılanması tarım sektörünün güçlenmesine ve kırsal kalkınmanın hızlanmasına katkıda bulunacaktır.
“Işık hızında hizmet üretmek” ifadesinin kullanıldığı 21. yüzyılda elektronik imza yerine “Islak İmza’da” ısrar ve memurun iş yapma, iş bitirme konusundaki lakayt tutumu kabul edilebilir değildir. Bu bağlamda taşrada bürokrasi diz boyudur.
Taşradaki bu hantallığı, bu yaşanan bürokratik uygulamaları görecek bir Allah’ın kulu yok mu?
İlgili ve yetkilileri, vatandaşa adeta “çalıyı tersine sürüklettiren” taşra bürokrasisini görmeye ve vatandaşın işlerini kolaylaştırma konusunda gerekli tedbirleri alma konusunda göreve davet ediyorum…
_________________
(*) Eskalasyon: Bir tesisin yapımı sırasında veya işletmesi sırasında ortaya çıkan fiyat artışları “eskalasyon” olarak bilinir.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —