Kim ne derse desin, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adım adım uygulanmaktadır. Bunu kimse gizleyemez, ört bas edemez. Hem de “Eş Başkanlık” da dahil…
BOP’un, batıda Fas’tan doğuda Moğolistan’a kadar olan bölgedeki 22 ülkenin (küçültülerek) siyasi sınırlarının ve rejimlerinin değiştirileceğini öngören bir proje olduğu okurlarımın malumudur.
2023 Kasım ayı içinde iki hafta ara ile Gazze konusunda iki yazı kaleme almıştım…
İlk yazımın başlığı “GAZZE GERÇEĞİNİN VE BOP’UN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ” idi.
O yazımızda özetle; İsrail’in kuruluş sürecini, Arap-İsrail anlaşmazlığının teolojik arka planındaki “Vaat Edilmiş Topraklar” meselesini, İsrail’in güvenliği için Oded YİNON’un 1982 yılında hazırladığı planın, 2000’li yılların başında bu planı esas alarak hazırlanan BOP’un, başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin destek ve korumasında Gazze bölümünün uygulamaya konulduğunu belirtmişim.
Yazının devamında;
“…İsrail’in istihbarat teşkilatı Mossad, HAMAS’ın 7 Ekim saldırısına açıkça göz yummuş ki bunu bahane eden İsrail, Filistinlileri öldürmeye, yerlerinden yurtlarından etmeye ve topraklarını gasp etmeye devam etmiştir. Böylece İsrail, medyadaki gücünü de kullanarak Hamas’ın “bir” yaptığını “beş” göstererek dünya kamuoyuna, Filistin’e yönelik insanlık dışı saldırısının bahanesi yapmıştır.” şeklinde bir değerlendirmede bulunmuşum.
İkinci yazımızın başlığı; DÜNYA OKUR-YAZARLIĞI ve İSRAİL’İN GAZZE İŞGALİ…
Bu yazımızda da özet olarak; “Yaşadığımız dünyaya, çağa bakmanın, görmenin, gördüğümüzü doğru okumanın, doğru algılama ve yorumlamanın yöntemini bilmek ve ona göre hareket etmek “Dünya Okuryazarlığı” kavramı ile anlatılmaktadır. Bu bağlamda, Gazze konusunu değerlendirdiğimizde, senaryo önceden yazılmış ve Hamas figüran olarak devreye girmiştir sonucuna götürüyor bizi.” demişim.
Yazıda devamla; “Filistin’in öfkeli gençlerinin oluşturduğu Hamas’ın akıl ve mantık dışı aldığı kararlar ve hedefi belli olmayan füze fırlatmaları, ihtiyar kadınları ve çocukları rehin alma eylemleri İsrail’in işini kolaylaştırmaktadır. Hamas’ın İsrail’e alan açmada oynanan oyunun parçası (aparatı) olduğu şüphesini uyandırmaktadır.”
“Dünya kamuoyu, İsrail’in çocuklara, kadınlara ve sivil Filistinlilere yönelik soykırım uygulamasına isyan ederken, Hamas’ın Rehine olarak tuttuğu ve medyaya servis ettiği çocuk ve yaşlı kadınlar, İsrail’in dünya kamuoyu nezdinde mağduru oynamasına ve kendini savunmasına zemin oluşturmaktadır. Bu durum ister istemez, Hamas’ın beyin takımı konusunda, yani karar vericileri ve akıl hocalarının arasında İsrail’in işini kolaylaştıran, önünü açan birilerinin olabileceği şüphesini kuvvetlendirmektedir.”
“Ortadoğuda olan bitenleri ve bilhassa BOP’un uygulama sürecinde, “sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği belli olmayan İsrail’in” genişleme politikası gerçeğini bölge ülkeleri (Türkiye, Suriye, İran, Irak, S.Arabistan, Lübnan, Mısır vb.) doğru okumalı ve doğru tahlil etmelidir…” cümlelerini kurmuşum.
Peki geldiğimiz noktada Rahmetli Mahir KAYNAK’ın meşhur retoriği, “Faili bulmak için: yapılan işin, eylemin sonunda kim karlı, kim zararlı çıkmıştır?“ sorusunu sormak durumundayız. Bunu sormak bile abes gibi geliyor değil mi?
İsrail bayram ediyor… Niçin bayram etmesin?
İsrail başta Filistin olmak üzere, Lübnan ve Suriye aleyhine “Vaat Edilmiş Topraklar” yolunda topraklarını 1/5 oranında genişletmiştir. Irak’tan sonra bütün savunma gücü İsrail tarafından yok edilen Suriye de bölünmenin eşiğine gelmiştir. Gazze’de taş taş üstünde bırakmayan ve soy kırım suçu işleyen İsrail, 60 bine yakın Filistinliyi katletmiş ve 100 binin üzerinde de yaralı bırakmıştır. Binlerce Filistinli Gazze’yi terk etmiş veya terk etmektedir…
Şimdi de eli kanlı B.Netenyahu’nun ABD’yi ziyaretinde, ABD’nin Başkanı Trump haddini, hududunu aşarak yıkıntılar arasında yaşamaya çalışan Gazze’deki Filistinlilerin Ürdün ya da Mısır vb. komşu ülkelere göç ettirilmesini gündeme getirmiştir. İsrail için düğün bayram…
Neymiş efendim, Gazze Filistinlilerden boşaltılıp ABD’ye teslim edilmeliymiş. Ve Gazze'yi yeniden inşa ederek "Ortadoğu'nun Rivierası" haline getirecekmiş… Amerika’daki zenginlerin (Yahudilerin) gelip yerleşecekleri bir sahil kenti yapacakmış…
Bu ne küstahlıktır… Bu ne utanmazlıktır... Bu ne ahlaksızlıktır… Bu ne had bilmezliktir… Bu nasıl akıl tutulmasıdır… Bu insanlık suçudur… Anadolu’da buna “Sap yiyip saman çıkaran” denir…
Dünya Barışını sağlamak ve korumak üzere tesis edilmiş “Birleşmiş Milletler”in merkezinin bulunduğu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin bayraklaştığı kıtadan gelen bu kara, kapkara sese bakar mısınız?
Bu tip had bilmezlere haddini bildirmek insanlığın en kutsal görevi olmalıdır…
Adam olana sorarlar… Kimin malını kime pazarlıyorsun?
Robert De Niro’nun Donald Trump hakkındaki ilginç tespiti ile bitirelim yazımızı…
“Kötü adamları incelemek için çok zaman harcadım. Yüz hatlarını, jestlerini, acımasızlığının mutlak sıradanlığını inceledim. Ancak Donald Trump’ta farklı bir durum var. Ona baktığımda kötü bir adam görmüyorum. Gerçekten tam bir kötülük görüyorum…”
Kalın sağlıcakla…
İstanbul
09.03.2025