Yazımıza başlık olarak aldığımız “Bir Koyup Üç Almak” ifadesi, Rahmetli Turgut ÖZAL’ın 1.Körfez Krizinde Türkiye’nin ABD ile birlikte Irak’a girmesi için sarfettiği bir söz olarak hafızalarımızda…
Malum ABD’nin Orta-Doğuda uyguladığı bir plan var ve bunun da adı Büyük Orta-Doğu Projesi (BOP).
Bu Projenin görünürdeki maksadı; BOP kapsamındaki ülkelerde istikrarı sağlamak ve Orta-Doğu ülkelerinde demokratikleşmeye ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak olarak belirtilmiştir. Ancak, kulağa hoş gelen BOP’un perde arkasındaki maksadının farklı olduğu gün gibi ortada.
BOP’un esas maksadı: ABD’nin Orta-Doğudaki menfaatlerini korumak, İsrail’in güvenliğini ve yayılmacı politikasını garanti etmektir. Bunun için de, batıda FAS’tan Doğuda Pakistan-Bangladeşi de içine alan 22 ülkenin sınırlarının değiştirilmesini hedefleyen bir proje olduğu bilinmektedir.
Bu amaç doğrultusunda kapsamdaki ülkelerde kah iç savaş çıkartılarak kah dışarıdan askeri güç-aparatlar kullanılarak BOP uygulama süreci tıkır tıkır işliyor. Geldiğimiz noktada ABD’nin desteğinde İsrail’in yayılmacı politikasının önündeki engeller bir bir ortadan kaldırılıyor. Bu bağlamda İsrail Arz-ı Mevud yolunda güneyde ve kuzeyde işgale devam ederek genişliyor. Sudan, Yemen, Irak, Suriye ve Libya parçalanmış durumda.
Gelsin hedefteki ülke, ülkeler…
Türkiye hem içeriden hem dışarıdan Proje kapsamında sıkıştırılıyor. Her ne kadar BOP Eş Başkanı olarak görev üstlenmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımız R.Tayyip ERDOĞAN ilk zamanlardaki gibi bu görevi yürüttüğünü açık etmese de durum hiç te iç açıcı değildir.
Sayın Bahçeli’nin DEM Eş Başkanları ile tokalaşması, Türkiye için yeni bir sürecin başlangıcının ayak sesleri mi sorusunu akla getiriyor.
Suriye’de, Türkiye ile sınır ABD destekli PYD-YPG-PKK’nın devletleşme yolundaki yürüyüşü belli bir noktaya gelmiştir. Bu noktadan sonra Türkiye’nin, zamanında Irak’ta Bölgesel Kürt Yönetimi ile kurduğu ilişkilerin benzer şekilde Suriye’deki PYD-YPG-PKK ile de kurdurulması isteniyor. Bunun için ABD’nin de terör örgütü olarak tanımladığı PKK’nın feshedilmesinde mahsur yok diye düşünülüyor herhalde.
Sayın Bahçeli’nin çocuk katili PKK’nın elebaşına yaptığı çağrı makes bulursa şayet, PKK’nın feshi gündeme gelecektir. Bu durum doğal olarak Türkiye’nin BM’in kararına dayalı olarak ülke dışında özellikle Suriye’de PYD-YPG-PKK’ya müdahale etme hakkı da otomatik olarak düşmüş olacaktır.
Diğer taraftan, Türkiye’nin himayesinde, gerek Irak gerekse Suriye’deki Bölgesel Kürt Yönetimlerinin Misak-ı Milli sınırları(Musul-Kerkük) ile de ilişkilendirilerek bir federasyon şeklinde yapılanmasının gündeme getirilmesi Türkiye için “Bir koyup üç alması.” İfadesini hatırlatıyor.
Yani Türkiye’nin Misak-ı Milli sınırları ile yumuşatılan; Irak Kürdistan Bölgesi, YPG’nin Suriye’de kontrol ettiği bölge ve ardından Doğu Kürdistan diye tabir edilen İran’daki Kürt Bölgesinin içinde olduğu Türkiye’ye bağlı Kürt Federasyonun oluşturulması… Türkiye güya bu federasyon yapısı ile sınırlarını genişletecek ve bir koyup üç almış olacak… Bu tam bir tuzaktır.
Türkiye bu dış federasyon ile Suriye, Irak ve İran’ın Kürt Bölgelerini topraklarına katarken Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizi (Kuzey Kürdistan) içine alan Türkiye toprakları ile emperyalist ülkelerin öteden beri kurmaya çalıştıkları Büyük Kürdistan Devletinin zinciri tamamlanmış olacaktır… Tabi ardından gelecek Plebisit (Halkoylaması-referandum) ile bölge Türkiye’den ayrılmış olacaktır.
Bunun ilk denemesinin Irak’ta, Kürt Bölgesel Yönetimince 2017’de yapılmak istendiği malum. Türkiye’nin ve İran’ın büyük tepki vermesi ile konu şimdilik rafa kaldırıldı.
Son söz:
Türkiye’yi yönetenler BOP uygulama sürecini iyi okumalı.
Rahmetli MİT Başkanlarından Mahir KAYNAK “Bir koyup üç almak” ifadesinin sık kullanıldığı 1990’lı yıllarda “ABD ve Rusya bizi sevdikleri için değil ama (kendi çıkarları gereği) Türkiye’yi büyüteceklerdir. Bu büyüyerek küçülmektir…”(*)ifadesini kullanmıştı.
Yani halk deyimi ile “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” var…
Allah yöneticilerimizin feraset ve basiretin artırsın…
Kaynakça:
(*)Cengiz OZAKINCI: Türkiye’nin Siyasi İntiharı Yeni-Osmanlı Tuzağı, Grahan E.Fuller: Yeni Türkiye Cumhuriyeti
İstanbul
21.11.2024