HAKAN GEZER

Tarih: 19.12.2023 13:46

ACI SENENİN SONU

Facebook Twitter Linked-in

2023 miladi senesini kapamaya yaklaştığımız günlerdeyiz. 2023; Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği, bu hazin savaşın yanına bir de İsrail’in Filistin üzerindeki soykırım denemesi eklendiği bir yıl oldu. Ülkemizi çok yakından ilgilendiren, bölgemizde cereyan eden bu hadiselerde tutunduğu tavır ise barışın ve insani yardımın ön plana çıktığı bir strateji oldu. Rusya-Ukrayna savaşında tahıl krizinin çözülmesinde, Filistin-İsrail savaşında ise insani yardım noktasında ve ateşkes ilan edilmesinde hal-i hazırda ülkemizin çabaları son derece sıkı bir diplomasi çalışması ile devam etmektedir. 2023 senesi bizlere bir kez daha gösterdi ki ülkemiz, bulunduğu coğrafyanın doğal sebebinden ötürü hep güçlü ve dinamik kalmak zorundadır. Devletimizin ve milletimizin bölgemizde yaşanan hiçbir hadiseye iyi veya kötü ayırt etmeksizin kayıtsız kalması düşünülemez. Çünkü yer kürenin kalbi hala bu topraklarda atmaktadır ve özellikle emperyalist batının bölge üzerindeki planları ne yazık ki işlemeye devam etmektedir. 

2023 senesi insanlık adına kara bir sene olarak tarihe not düşülebilir. En son ikinci cihan harbiden Alman lider Adolf Hitler’in liderliğini yaptığı Yahudi soykırımı bugün yıllar sonra İsrail’in organize şekilde Filistinliler üzerinde yaptığı soykırıma dönüşmüştür. İsrail tüm mezalimiyle Filistin topraklarında Müslüman katliamı ve soykırımı yaparken batı dünyası ise tüm hümanizm, insan hakları, savaş hukuku, demokrasi, laiklik, özgürlük söylemlerini, sözde kendi değerlerini yıkıp geçtiği bir tutumla 2023 senesine damga vurmuştur. İsrail işgalini meşrulaştırmak için başkanlık kürsülerinden kutsal kitapların çarpıtılarak okunduğu günlerin içindeyiz. Tüm bu çılgınlık halinin 2024 senesine girer girmez son bulmasını temenni ediyorum. Bu savaş da tüm savaşlar gibi elbet bir gün bitecektir. Ancak bu savaş öyle bir soykırıma ve pervasızlığa dönüşmüştür ki sanıyorum savaştan sonra dünya hiçbir zaman eski dünya olarak kalmayacaktır. İnsanlık; inşa ettiğiyle utanabilir…

2023 senesi küresel bazda Covid-19 salgınından iyiden iyiye kurtulduğumuz bir sene olsa da bir başka acıyla başladık yıla. Ne yazık ki çoğu tarafından unutulan ama sonuçları yüzünden mağdurları tarafından çok can yakan ve hala hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı bir acı… 6 Şubat 2023'te dokuz saat arayla meydana gelen, merkez üsleri sırasıyla Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 7,8 Mw  ve 7,5 Mw  büyüklüklerindeki iki deprem sonucunda resmî rakamlara göre en az 50 bin 783, Suriye'de ise en az 8 bin 476 kişi hayatını kaybetti ve toplam 122 binden fazla kişi ise yaralandı.

Pazarcık merkezli ilk deprem, Türkiye ve Suriye'nin yanı sıra Lübnan, Kıbrıs, Irak, İsrail, Ürdün, İran ve Mısır'ın da yer aldığı geniş bir coğrafyada hissedildi. İki büyük deprem, yaklaşık 350.000 km2 (140.000 mil kare) alanda hasara yol açtı ve 14 milyon kişiyi etkiledi. Türkiye'de birçok tarihî yapı da dahil 35 binden fazla bina yıkıldı ve 300 bine yakın bina ağır hasar aldı. Afet sonrası 2 milyondan fazla kişi barınma sorunu yaşarken en az 5 milyon kişi farklı bölgelere göç etti. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), depremler sonucu Türkiye'de 658 bin, Suriye'de ise 170 bin çalışanın geçim olanaklarını kaybettiğini duyurdu.

Asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş depremleri sonucunda 154 milyar dolarlık ekonomik bir kayıp da söz konusu olmuştur. Yetkili kurumlar ve hükümet tüm imkânları bölgeye aktarsa da ne yazık ki birçok insan hala çadırlarda kalmakta veya insani asgari yaşam koşullarını yakalamakta zorluk çekmektedir. Kurtartma çalışmalarının çok uzun süre devam ettiği depremlerin artından ülkemiz açısından yine bölgesel bir gerçek olan depremle alakalı ulusal bazda çalışmalar hız kazandı. 

Her ilçeden, ilden, siyasi partiden onlarca aday adayının boy gösterdiği günlerin içindeyiz. Yerel seçimler denince akla gelen ilk şey genelde sosyal hizmetlerdir. Yerel seçimler sonucu bir değerlendirme yapmak zorunda hissedersem değerlendirmem ancak şu olabilir; hangi ilçeden, ilde, yörede makama emaneten kim oturacaksa bilmeli ki bu koltuk bu millettin kendisine bir emanetidir ve bu milletin yerel belediyecilik anlamından en büyük problemlerinden biri çöpün düzenli toplanması değil; depremdir! Burada beklenen İstanbul depreminden bahsetmiyorum asla. Çünkü bu coğrafyada en az kırk-elli ilde her an 6 ve üstü şiddetinde deprem olabilir. Yapmayın efendiler yapmayın… Bu ülke için ölmekten gurur duyarız ancak yaşamaktan daha çok gurur duyarız! 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —