MEHMET CEYLAN

Tarih: 16.07.2022 09:32

15 TEMMUZ PROGRAMI MİLLİ BİRLİK RUHUNA HİÇ YAKIŞMADI

Facebook Twitter Linked-in

15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. Yılında tüm ülkede anma programları yapıldı. Bunun en önemlisi de İstanbul Saraçhane Meydanında 15 Temmuz Akşamı hainlerin vatandaşa kurşun yağdırdığı yerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin katılımı ile yapıldı. 

Anma programının adı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak her yıl yapılıyor. Bu yıl yapılan Saraçhane meydanında hainler vatandaşın üstüne kurşun yağdırdı. Onca şehit ve Gazi verdi o meydan. Hainler kurşun yağdırırken, burada AK Partili var, CHP, MHP’li var diye ayırt etmeden kurşunlarının hedefinde sadece millet vardı, vatandaş vardı. 

Böyle bir günü anmak için proğram yapıyorsunuz, adına “Milli Birlik Günü” diyorsunuz ama kutuplaştırılmış, bölünmüş bir hava oluşturuyorsunuz. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı diye ayırıyorsunuz. 

“Devletimiz 85 milyon hep birlikte 15 Temmuz gecesi dosta düşmana bir kez daha ispatladık” diyorsunuz, AK Parti ve MHP dışında hiç bir siyasi parti yok. O gün İBB basılıyor işgal ediliyor İBB başkanı yok. 

Bu 85 milyonu sadece %50 mi temsil ediyor? O karanlık, o hain gecede sadece AK Parti ve MHP’mi vardı?

Bu nasıl “Mili Birlik” günü?

Bir tarafta “85 milyon hep birlikte” diyeceksiniz diğer tarafta “Cumhur İttifakı olarak bu mücadeleyi o gece nasıl ispatladıysak, bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya devam edeceğiz.” Diyeceksiniz.

Ülkenin %50’den fazlasını oluşturan muhalefeti “Bu 6 masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların derdi var. Onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar.” Diye politika yapacaksınız.

Bir tarafta “ Milli Birlik” diyeceksiniz diğer tarafta “Ankara'da Kızılay başta olmak üzere ülke genelinde şu törenler yapılıyor. Çünkü kalpler aynı anda atıyor. Bu buluşmanın adı Cumhur İttifakı'dır.” Diye ülkeyi tam ortadan böleceksiniz.

15 Temmuz hain girişimine karşı “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” ilan edip 15 Temmuz şehitlerini anma programında “İstanbul'da sel afetinde sorumlular neredeydi? Kardeşlerim, aynı şekilde Ankara'da neredeydi?”diye bir Cumhurbaşkanı olarak belediyeleri hedef alacaksınız ve “Bunların hesabını 2023'te sandıklarda sormaya var mıyız? Fakat durmak yok, çok çalışacağız. Cumhur İttifakı olarak bu hesabı sormaya hazır mıyız?” Diye toplumu kutuplaşmaya, kine, düşmanlığa iteceksiniz.

Bu nasıl “Milli Birlik Günü” söyler misiniz?

Adına “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” diyorsanız, 85 Milyonla bir ülkeyiz diyorsanız, her kesim bu işin içindedir. Mevcut iktidara muhalif oldu diye, farklı fikirde oldu diye bir ülkede muhalif kesim düşman olarak tanımlanamaz. Farklı fikirler hatta inançlar toplumu meydana getirir. Yönetenler bu toplumu birlikte, adalet üzere yönetmek zorundadır.

Siyaset elbette farklı kulvarlar güzergahıdır. Böyle durumlarda siyasi görüşünüz ne olursa olsun farklı görüşlerin bir olma zamanıdır. Demokrasiye milli iradeye sahip çıkma zamanıdır. Demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkarken farklı fikirde olmayacak, yönetimler eleştirilmeyecek diye bir şey yok. 

Öncelikle yönetim iradesini elinde bulunduranlar ve siyasi irade sahipleri muhalifleriyle birlikte büyük bir fotoğraf vermelidir ki, milli Birliğimizin, beraberliğimizin ve bütünlüğümüz tescil edilmeli.

Suçlama, sevinme destekleme hakkı hiçbir siyasi kulvar sahiplerinin hakkı değildir. Kim ki, darbeyi veya  girişimleri destekler sahiplenirse hem ülkesine hem demokrasiye hem de milli iradeye ihanet etmiş, hançerlemiş katletmiş olur. Yönetimi elinde bulunduranlar da eleştirdi diye eleştirenleri düşman görür, kutuplaştırsa ülke bütünlüğünü yok etmiş olur.

Yönetimde olabilirsiniz, muhalif olabilirsiniz, farklı siyasi kulvarda yarışabilirsiniz fakat demokrasinin kendi mecrasında yaşarsınız. Herkes elbette aynı görüşü benimsemesi gerekmiyor. Aynı politikayı savunması gerekmiyor ama asla gayri meşru bir yaptırım peşinde olmaması, kutuplaştırıcı politika üretmemesi gerekir. Bu durumun siyasi ahlakta da, insani ahlakta da yeri yoktur.

Bu konuda en büyük görev yönetimin başında olanlara düşer. Eğer siz iktidar gücünü kullanır karşı tarafı dışlarsanız, yok sayarsanız orada ne demokrasi olur nede milli birlik kalır. Yönetimde olanlar bu birliği sağlar, bir araya toplar. Devlet babadır bizim kültürünüzde. Baba toplayıcı, koruyucu denektir. 

Yapılan proğram ve konuşmalar  “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” adına hiç mi hiç yakışmadı. O gün her şey unutulup Yeni kapı ruhu, Samsun ruhu kısacası “Milli Birlik” ruhu yaşatılmalıydı.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —