Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref ATEŞ, Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Paneline katıldı.
T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) SOSYOPARK tarafından düzenlenen ve Dr. Yusuf GÜNAYDIN’ın moderatörlüğündeki panel; Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Başkanı Prof. Dr. Şeref ATEŞ, YTÜ SOSYOPARK Müdürü Prof. Dr. Mehmet Akif OKUR ve Gazi Üniversitesi TÖMER Müdürü Prof. Dr. Nezir TEMUR’un katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Hazine Değerinde Bir Eser
TDK Başkanı GÜLSEVİN, yabancılara Türkçe öğretiminin tarihsel seyri ile ilgili bilgiler aktardı. Tarih boyunca bu alanda birçok faaliyet yürütüldüğünü aktaran GÜLSEVİN, yabancılara Türkçe öğreten ilk eserin 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından kaleme alınan Dîvânu Lugâti't-Türk olduğunu kaydetti. Arapça-Türkçe sözlük gibi görünse de atasözü, deyim, Türk takvimi gibi kültürel unsurların da anlatıldığı bir kitap olduğu için Türkoloji araştırmaları alanında hazine değerinde bir eser olduğunu vurguladı.
Türkçe Dünyayla Buluşuyor
Yabancılara Türkçe öğretimi konusunda açıklamalarda bulunan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı ATEŞ ise tarihsel gelişim sürecinde yabancıların Türklerle iletişim kurabilmek için Türklerden çok daha çaba harcadıklarına dikkat çekti.
Dil öğreniminin stratejik bir konu olduğuna vurgu yapan ATEŞ: “Türkiye Cumhuriyeti bunun farkına vardığı için nasıl ki daha 1932’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk o zor şartlarda Türk Dil kurumunu kurdu ise 2009 yılında Yunus Emre Enstitüsü kuruluyor. Temel amacı da dünyayla Türkçe üzerinden iletişim kurmak. Türkçenin önemini bütün dünyaya yaymak. Dolayısıyla Türkçe konuşmayı bir ihtiyaç haline, bir akım haline dönüştürmek çok kıymetli.” ifadelerini kullandı.
Enstitünün son altı aydır yürüttüğü Türkiye’yi dünyayla buluşturma girişimleri neticesinde, dünyanın birçok farklı yerinden 40 bin kişinin daha Türkçeyle tanıştığı söyleyen ATEŞ, bu sayının yıl sonuna kadar 100 bin olarak hedeflendiğini aktardı.
Türkçenin dünyaya açılmasının Türkiye’ye de pozitif bir etkileri olduğunu vurgulayan Ateş, bu sene özellikle UNESCO tarafından Yunus Emre yılı ilan edilmesi, akabinde cumhurbaşkanımız tarafından bu yılın Yunus Emre ve Türkçe Yılı ilan edilmesinin çok kıymetli olduğunu ve bunun bir slogan olarak kalmadan fırsata dönüştürülmesi gerekliliğinin altını çizdi.
Dünya Dili Türkçe
Sosyopark Müdürü OKUR ise uluslararası ilişkiler ve dünya dilleri açısından değerlendirmelerde bulundu. Dünya inşa eden milletlerin dillerinin dünya dili olduğuna vurgu yapan OKUR, Türkçenin de tarihte dünya dili olarak kullanıldığını aktardı.
Dünya kurma safhamızın ilk evrelerinde, bu dünyanın çatısı altına giren toplumlara yönelik çalışıldığını ve Dîvânu Lugâti't-Türk’ün bu alanda en önemli eserlerden olduğunu belirten OKUR, bu dünyaya girmek ve iletişim kurmak isteyenlerin çabalarının ise 16. yüzyıl sonrası görüldüğünü belirtti. Türkçenin dünya dili özelliğinin canlanmasının, dünya kurma faaliyetleriyle bağı kurulduğu taktirde mümkün olabileceğine de dikkat çeken OKUR, bunun için güçlü ve kendisini üreten Türkçe literatür oluşturulmasının ve geliştirilmesinin önemine değindi.
Türkçe Öğretiminde Standartlaşma
Prof. Dr. Nezir TEMUR ise yaptığı açıklamalarda, yabancılara Türkçe öğretiminde standartlaşmaya gidilmesinin önemine değindi.
Ulusal standartların ardından yakalanacak olan uluslararası standartların sonrasında akreditasyonun elde edilebileceğine dikkat çekerken, Avrupa Dil Sınavları Birliği (The Association of Language Testers in Europe – ALTE konferansının 2020 yılında Yunus Emre Enstitüsünün ev sahipliğinde ilk kez Türkiye’de gerçekleştiğine vurgu yapan TEMUR, Türkiye’nin bu standartları sağlayabilecek kurumlarının var olduğunu belirtti.
Soru-cevap bölümü ile devam eden panelin tamamına Yıldız Teknik Üniversitesi SOSYOPARK kanalından ulaşılabilir.
YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ HAKKINDA
Türkiye’yi, Türk dilini, tarihini, kültürünü ve sanatını tanıtmak ve bu alanda yurt dışında her türlü hizmeti vermek amacıyla 2009 yılında faaliyetlerine başlayan Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye’nin tanıtımı noktasında büyük bir görevi üstlenmektedir.
Tüm dünyada 60 merkezi bulunan Yunus Emre Enstitüsünün Türkçe öğretiminden kültür-sanat etkinliklerine, Türkoloji projelerinden bilimsel iş birliği anlaşmalarına ve kültürel diplomasi faaliyetlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede çalışmaları bulunmaktadır.
Enstitü, Türkiye’nin uluslararası alanda bilinirliğini, güvenilirliğini ve itibarını artırmak misyonuyla hareket ederken dünyanın her yerinde Türkiye ile bağ kuran ve Türkiye’ye dost insan sayısını artırmayı hedeflemektedir.