Yaz aylarının gelmesiyle birlikte artan klima kullanımı, çocuklarda 'lejyoner hastalığı' olarak bilinen Legionella pneumophila bakterisi kaynaklı zatürre vakalarının artmasına neden oldu.
Yaz sıcaklarının artması ve tatil sezonunun başlamasıyla birlikte klima kullanımı da hızla arttı. Ancak bu durum, özellikle bronşit ve zatürre vakalarında ciddi bir artışa neden oluyor. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Özkaya, özellikle otel ve tatil köylerinde klima maruziyetine bağlı olarak hastalıkların arttığını belirterek, en çok etkilenen grubun çocuklar olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Özkaya, "Legionella" bakterisinin klimalardan üremesi sonucu ortaya çıkan "Lejyoner hastalığı"nın, çocuklarda COVID-19'a oranla daha fazla zatürreye neden olduğunu ve bu durumun oldukça şaşırtıcı ve endişe verici olduğunu ifade etti. Özkaya, vatandaşların klima kullanımında dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayarak, özellikle kronik hastalığı olan kişilerin bu konuda daha duyarlı olmaları gerektiğini belirtti.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, otel ve tatil köylerinde konaklayan kişiler arasında "beni klima çarptı" diyenlerin neredeyse yarısında bu hastalıkların saptandığını söyledi. Prof. Dr. Özkaya, "Ciddi sayıda, daha önce görülmemiş derecede çocuk bronşiti ve zatürresi vakaları görmeye başladık. Hatta COVID-19 salgınında, çocuk yaş grubunda COVID-19 virüsüne bağlı bu kadar çok zatürre görmüyorduk. Son günlerde 'Legionella' bakterisinin, çocuk yaş grubunda COVID-19’a oranla çok daha fazla zatürreye neden olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Legionella pneumophila isimli bakterinin klimalardan üremesi sonucunda hastalığın ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Özkaya, bu hastalığın kronik rahatsızlığı olanlarda ölümcül olabileceğini ve yaşlı, kronik hastalığı olan vatandaşların dikkatli olmaları gerektiğini hatırlattı. Bakterinin genellikle ılık sularda kolaylıkla çoğalabileceğini belirten Özkaya, "Genellikle bir binanın kirlenmiş su dağıtım sistemi yoluyla yayılır. Hastalık, havada asılı duran su damlacıklarının solunması yoluyla insanlara bulaşır. Bakteri o kadar küçüktür ki, su buharı gibi küçük su damlacıklarının içine yerleşerek havaya karışabilir. Kontamine suların bulunduğu sauna, hamam veya kaplıca havuzu gibi sıcak sulardan çıkan buhar damlacıklarının solunması ile bakteri akciğerlere ulaşır. Kişiden kişiye yayılım söz konusu değildir" dedi.
Klimaların iyi temizlenmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Özkaya, klima zatürresinde şikayetlerin daha az olduğunu ve grip gibi eklem ağrıları, ateş, halsizlik, ishal gibi hafif soğuk algınlığı belirtileriyle seyrettiği için çok fazla anlaşılmayabileceğini söyledi. Kronik hastalığı olanlarda hayati sonuçlar doğurabileceğini belirten Özkaya, "Pandeminin bitmesiyle beraber ani ısı değişikliklerine, soğuktan sıcağa geçişlere ve klimalara maruz kalmak, grip ile karıştırılabilir ve önemsenmeyebilir. Çocuklar ise ne hissettiklerini anlatamadıkları için uzamış öksürük ve ateş şikayeti ile doktora başvurduklarında ciddi zatürre vakaları ile karşı karşıya kalırlar" dedi.
Prof. Dr. Özkaya, tatile çıkan veya çıkacak vatandaşların, özellikle çocukları başta olmak üzere, araç ile seyahat ederken açtıkları klimaların temizliğine ve maruziyetine dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, "Özellikle kapalı yerlerde kendilerine dikkat etmeliler, klima ayarlarını ise 22 derecenin altına düşürmemelerini ve çok fazla ısı değişimine maruz kalmamalarını tavsiye ediyorum" dedi.
Lejyoner hastalığı, 1976 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Philadelphia kentinde gerçekleşen bir Legionella salgınına atfen bu ismi almıştır. Bu salgın, Amerikan Lejyonerler adı verilen bir askeri organizasyonun bir toplantısında çok sayıda insanın hastalanması ve ölmesine neden olmuştur. Hastalığın bu organizasyonda salgın yapmasının ardından "Lejyoner Hastalığı" terimi kullanılmaya başlanmıştır. Legionella genellikle göller, nehirler ve akarsular dahil tatlı su ortamlarında bulunur. Legionella ayrıca toprakta da yaşayabilir, fakat çoğu insan topraktan bakteri kapmaz. Lejyoner hastalığını ev tesisat sistemleri yoluyla kapmak mümkün olsa da çoğu salgın otel gibi toplu yaşama dahil büyük binalarda meydana gelir. Çünkü karmaşık dağıtım sistemleri bakterilerin daha kolay çoğalıp yayılmasına izin verir.
İstanbul
21.11.2024