İstanbul Ticaret Odası İTO Meclisi 2021 yılının ilk toplantısını yaptı, Rasim Bilgehan’da bir konuşma yaptı.
Bayrampaşa Belediyesi Önceki Dönem Başkan Vekili, İTO Meclis Üyesi Rasim Bilgehan, İTO’nun 2021 yılı ilk toplantısında konuştu. Bilgehan konuşmasında Pandemi döneminin devam ettiğini, 2021 yılının ilk yarısında da zorlu günler geçeceğinin altını çizdi.
Rasim Bilgehan konuşmasında; “Yeni Yılın ilk meclis toplantısındayız. Bu yılın ilk yarısında da zorlu günler geçireceğiz gibi görünüyor. İnşallah yılın ikinci yarısı sağlık ve sosyal açısından daha iyi olur diye düşünüyorum. Sevindirici olan son haftalarda vaka sayılarının oldukça düşüyor olmasıdır. Aşı takviminin de başlamasıyla, peyder pey sektörler üzerindeki kısıtlamaların gevşeyeceğini düşünüyorum.
Geçtiğimiz yıldan kalan iktisadi ve jeopolitik sorunlar, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Suriye’de, Irak’ta aynen devam ediyor. Türkiye’nin jeopolitik ve sıtratejik sorunlarını dünyadan ayrı düşünemeyiz diyoruz ya, bu kapsamda Türkiye – İngiltere arasında imzalanan serbest ticaret anlaşması çok önemli ve anlamlı görüyorum. Özellikle ABD’nin son dönemdeki yaptırımlardan sonra bu anlaşmanın yapılmış olması, daha önemli hale gelmektedir. İngiltere’nin Brexit sonrası Avrupa Birliğiyle yaptığı anlaşmanın akabinde Türkiye ile böyle bir anlaşma yapması, ülkemizin potansiyelini göstermektedir. Türkiye açısından karşılıklı ticarette cari fazla vermesi asabiyle büyük bir kazanımdır. İngiltere’yle - Türkiye arasında ticaretin yansıra finans, savunma sanayi gibi konularda iş birliği devam ediyor. Bu anlaşma sadece ekonomik değil politik ve siyasal sonuçlarını da içinde barındıran bir anlaşmadır. Dünyanın içinde bulunduğu şartlarda Türkiye, alternatif siyasi yollar, farklı ekonomik ve siyasi iş birlikleri ve modelleri oluşturuyor, oluşturmaya da devam ediyor.
Küresel ekonomide 2. Dünya savaşının yarattığı tahribat kadar, derin izler bırakan Covit 19 Pandemisi 2020 yılında bütün dünyada derin etkiler bıraktı. Türkiye’de de çok ciddi sonuçları oldu. Bu etkiler Türkiye ekonomisinin de ivme kaybetmesine yol açtı. Ekonomideki daralmanın bir takım sonuçları oldu, 2021 yılında da kısmen devam edecek gibi görünüyor. Küresel büyümedeki yavaşlama sonucunda Türkiye’den ihracat mallarına ve hizmetlerine olan dış talebin azalması ile birlikte cari hesaplardaki dengesizliklerin yeniden ortaya çıktığını görüyoruz. Merkez bankası rezervlerindeki yaşanan düşüşün finansman ve piyasa baskılarının artırdığı bir dönemdeyiz. Özetle söylemek gerekirse Türkiye ekonomisi, 2021 yılına düşük büyüme gayri yurt içi safi yurtiçi hasıla ve kişi başına gelir düşüşü yüksek enflasyon, cari açık ve yüksek bir faize girmiş durumdadır.
Bardağın boş tarafı böyle ama dolu tarafında ise salgına rağmen, işsizlik oranının daha da aşmamış olması, dövizdeki dalgalanmanın durulması, uluslararası kredi risk riskinin düşmeye başlaması salgın ortamının olumsuzluklarına karşın, özel kesimin üretim çabasına devam etmesi devam ediyor. Pozitif ev negatif iki yollu bir süreç içindeyiz.” Dedi.
İstanbul
22.11.2024