"Karanlık aslında bir metafor, eğer diyalog varsa karanlık diye bir şey yoktur" sloganıyla ziyaretçilerini ağırlayan müze, "Karanlıkta Diyalog" ve "Sessizlikte Diyalog" olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Bu bölümlerin ilkinde ziyaretçiler, tamamen karanlık bir ortamda, görme engelli rehberler eşliğinde bir tura çıkıyor. Burada en güvendikleri duyularından yoksun kalan öğretmenler, yollarını bulabilmek için işitme, dokunma duyularına ve en önemlisi de özel rehberlerinin talimatlarına güvendiler. Kapkaranlık bir dünyada, nereye adım attığını göremeden ilerlemek zorunda kalan öğretmenler, görme engellilerin yaşamlarını bir nebze olsun daha iyi anlama imkanı buldu.
İkinci bölümdeyse öğretmenleri tamamen sessiz bir ortam karşıladı. Bu kez de işitme engelli rehberlerin eşlik ettiği öğretmenler, sadece el işaretleri ve mimiklerle, sessiz bir iletişim kurmaya çalıştı. Böylece, sesli kelimelerin olmadığı bir dünyada nasıl iletişim kurulabileceği konusunda önemli bir farkındalık kazandı.
Engelsiz bir yaşam için farkındalık
Görme veya işitme engellilerin neler yaşadıklarını biraz olsun deneyimleyen öğretmenler, bu ziyaretten çok etkilendi. Müzede görevli olan engelli insanlar ise sosyal yaşamda karşılaştıkları yanlış davranışlar hakkında öğretmenlere bilgi verdi. Örnek olarak, görme engelli bir bireyin karşıdan karşıya geçeceği esnada hemen gidip koluna girmenin doğru olmadığı, bu hareketin bireyi tedirgin ettiği anlatıldı. "Düşünün, kapkaranlık bir dünyada, hiç tanımadığınız birisi gelip birden kolunuza giriyor.