Dünyada ve ülkemizde küresel ısınma ve iklim değişikliği su üzerindeki baskıları artırıyor, su rezevlerini tehdit ediyor. Evlerde, iş yerlerinde ve sosyal alanlarda su tasarrufu sağlayacak önlemleri almalıyız.
Çevre Sağlığı Programı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Adiller, kuraklık tehdidi ve bilinçli su tüketimine ilişkin önerilerde bulundu.
ARTAN SU İHTİYACI DÜNYANIN MESELESİ!
Kış aylarının yaşandığı Kuzey yarımkürede kırılan sıcaklık rekorları, yağışsız geçen aylar, bir yandan dönemsel ve bölgesel olarak görülen taşkınlar bu durumun en önemli göstergeleri. Kuraklık ve taşkın temiz suyun yeterli miktarda depolanamamasına sebep olduğu için artan nüfusun ihtiyaç duyduğu su miktarı dünyanın büyük bir kısmında karşılanamaz duruma gelmek üzere.
BÖLGESEL SU REZERVLERİ TEHDİT ALTINDA
Kuraklık etkisinde uzun dönem yağış düşmemesi, bölgesel su rezervlerini tehdit ederken, bir yandan da sel ve taşkına neden olabilecek yoğunluğunda düşen yağışlar, suyun nehirlerde, göllerde ve yeraltı suyunda depolanmak yerine denizlere karışmasına sebep oluyor. Uzun yıllar boyunca elde edilen veriler de sıcaklık etkisinde kar yağışının azaldığını gösteriyor ki kar yağışının yüksek kesimlerde birikmesi ve bahar aylarında eriyerek dereleri beslemesi bölgesel olarak oldukça önemli.
SU FAKİRİ OLMAYA ADAY ÜLKEYİZ
Dünyanın bazı ülkeleriyle karşılaştırıldığında çok yüksek olmasa da dünya ortalamasının oldukça üzerinde. Ayrıca maalesef ülkemiz su zengini ülkeler arasında sayılacak kadar su potansiyeline sahip değil. Hatta küresel iklim değişikliğini düşündüğümüzde su fakiri olmaya aday bir ülkeyiz.
GÜNLÜK ALIŞKANLIKLARI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ
Eskiden beri gündemde olan dişleri fırçalarken musluğu açık bırakmak, tuvaletlerde yüksek hacimli rezervuarlar kullanmak, elimizi yıkarken musluğu fazla açmak gibi pek çoğumuzun farkında olmadan yaptığı günlük alışkanlıklar suyun fazla kullanılmasına sebep oluyor. Bu alışkanlıkların günde 5 litre fazla su harcanmasına bile sebep olması 80 milyon nüfuslu ülkemizde yılda 146 milyon metreküp (146 milyar litre) suyun boşa harcanmasına sebep olabilir
BASİT AMA ETKİLİ ÖNLEMLER MÜMKÜN
Öncelikle davranışsal olarak dişleri fırçalarken musluğu açık bırakmak, tuvaletlerde yüksek hacimli rezervuarlar kullanmak, elimizi yıkarken musluğu fazla açmak gibi davranışlardan kurtulmamız gerekiyor. Bunun dışında çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi kullanımı her ne kadar su tüketimini azaltsa da bu cihazların dolmadan sık sık çalıştırılması ve fazla su tüketen modellerinin tercih edilmesi de suyun daha fazla tüketilmesine yol açıyor. Bunun dışında musluklarda suyun kullanımını azaltan ve su tasarrufu sağlayan basit yapılı donanımlar mevcut. Bunların dışında duşta kalınan sürenin kısaltılması da su tüketimini ciddi oranda azaltacak tedbirlerden bir diğeri olarak söylenebilir.
BİLİNÇLENME AİLEDEN BAŞLIYOR
Ülkemizde ilköğretimden itibaren farklı eğitim seviyelerinde çevre ve iklim değişikliği dersleri var. Bu müfredat içerisinde suyun önemi ve kısıtlı oluşundan da bahsediliyor. Ancak çocuklarımız derste öğrendiklerinin yanında ailelerinden gördüklerini de bilinçaltına kaydediyor. Bu yüzden çevresel anlamda çocuklar önce ebeveynlerini rol model olarak kabul ediyor. Bu yüzden çevre eğitiminin ailede başlaması gerekiyor. Aile doğayı seven ve doğaya saygı gösteren bireyler yetiştirdiğinde okullardaki çevre eğitimi de hedeflediği noktaya ulaşabiliyor. Bu yüzden bu bilinci yetişkinlerin de kazanması büyük önem arz ediyor.