Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar, Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Türksat’ın, dijital güvenlik duvarı için İsrailli bir şirketin ürününü kullandığı haberleri üzerine bir mesaj yayınlayarak
Erdoğan’a sordu: “Kişisel ve kurumsal verilerin düşmanlarımızın eline geçmemesi için ne gibi tedbirler alınmaktadır? Türkiye siber savaşlara ne kadar hazırdır?”
Mesaj şöyle:
SİBER SAVAŞ VE HIRSIZLIK ÇAĞINDA İNSANIN, MİLLETİN VE DEVLETİN GÜVENLİĞİ İSRAİL’E Mİ TESLİM?
Siyasi, kültürel, dinî, ahlaki ve hukuki alanlardaki çürüme, kokuşma ve yozlaşma dijital güvenlikte de ortaya çıktı!
85 milyon vatandaşımızın kimlik bilgilerinin, banka kişisel bilgilerinin çalındığı; SGK’nın bilgilerinin sızdırıldığı, Cep telefonu firmasına ait abonelerin kişisel bilgilerinin çalınıp pazarlandığı; Buzdolabından televizyona, bilgisayardan cep telefonuna kadar, tüm elektronik aletlerin belli bir merkeze casusluk yaptığı; Bakanlıklar, özellikle Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Türksat, emniyet ve ordu birimlerinin, dijital güvenlik duvarı için İsrailli bir şirketin ürününü kullandığı, Haberleri ortalıkta dolaşıyor!
Tüm yetkileri tekelinde toplayan Erdoğan’a soruyoruz: BU HABERLER DOĞRU MU?
GÜVENLİĞİMİZ İÇİN HANİ TEDBİR? SORUMLU KİM? KİM HESAP VERECEK? GELECEĞİN SİBER SAVAŞLARINA TÜRKİYE NE KADAR HAZIR?
Kamu kurumlarına, bankalara, özel şirketlere, üniversitelere, bilimsel çalışmalara, partilere ve STK'ya ait kişisel ve kurumsal verilerin amacı dışında kullanılmaması, çalınmaması ve yabancı devletlerin eline geçmemesi için yeterli tedbirler şimdiye kadar neden alınmadı?
Bu kişisel ve kurumsal verileri gözü gibi koruyacak dürüst, emanet ehli insan yetiştirmek ve görevlendirmek için neyimiz eksik? Neden insanlar çok çıkarcı, çok bencil oldu? Bu siber hırsızlık ve siber savaş çağında, TÜBİTAK ve ULAKBİM tarafından geliştirilen ‘Pardüs’ işletim sisteminin kamu kurumlarında yaygınlaştırılmasından neden vazgeçildi? Bu kadar üniversitemiz, binlerce elektronik ve yazılım mühendisi yetiştirirken neden bu gençler program, yazılım ve siber güvenlikte değerlendirilmez? Lübnan’daki siber saldırıları düşününce, devletimizin birinci derecede korunması gereken bilgilerinin ‘Arz-ı Mev’ud’culara teslimi hangi aklın ürünüdür? Onların bu idealini yeni mi öğrendik Yoksa biliyorduk da bir şey yapmadık mı? Her iki halde de ülke yönetiminin emin ellerde olmadığı ortaya çıkar ki bu sorumluluğun altından kimse kalkamaz! Türkiye Cumhuriyeti, gelişi güzel bir şirket gibi değil, devlet gibi yönetilmelidir! DEVLETİ DEVLET GİBİ YÖNETMEK, DEVLET İNSANININ İŞİDİR! MİLLET PARTİSİ’NİN İŞİDİR!
İstanbul
30.10.2024