SEÇİMLERDE MİLLET İRADESİ YANSIMIYOR

SEÇİMLERDE MİLLET İRADESİ YANSIMIYOR

Seçim analiz yazıları

Türkiye’de seçimler hiçbir dönemde adil ve millet iradesinin tecellisiyle yapılmadı. Her dönemde siyasi partiler kanunu ve seçim sistemi tartışıldı ama bir çözüme kavuşmadı. Her parti hükümete gelmeden önce bu sistemden şikayetçi oldu fakat hükümet olduktan sonra ne siyasi partiler kanununa nede seçim sistemine dokunmadı. Hatta her dönemde hükümetler adil bir seçim sitemi yerine kendilerini kurtarmak için sistemle oynadı. 1980 sonrası çok kez bunu gördük ve yaşadık.

1982 Anayasasından sonra siyasi partiler kanunu ve seçim sistemiyle çok kere oynanmasına rağmen, siyasi partiler kanunu da seçim sistemi de doğru bir menzile oturmadı.  

MİLLET İREDESİ SEÇİMLERE YANSIMIYOR

Seçimler yapılıyor ama millet iradesi gerçekten yansıyor mu? 

Seçmen gerçekten cumhurbaşkanı, milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi seçiyor mu?

Bu sorunun cevabına bakmak lazım.

Hayır  seçmen hiçbir zaman cumhurbaşkanı, milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi seçmedi, seçmiyor da. 

Bir kaç kişinin tasarladığı, iki dudak arasında onaylanan, hazırlanıp önüne konulan listeyi yani bir kağıt parçasını seçiyor. 

Neden, milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesini bir kaç kişi tasarlıyor, iki dudak arasında onaylanıyor?

Cumhurbaşkanı adayını belirlemek 20 milletvekilinin inisiyatifine bırakılıyor? Neden aday olacak kişi 100 imza bulmaya zorlanıyor?

Eğer millet iradesi gerçekte sandığa yansımasını isteniyorsa, gazi mecliste gerçekten millet iradesinin temsil etmesi isteniyorsa, belediye başkanı ve meclis üyeleri milleti iradesiyle seçilecekse, milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi adayları parti üyelerinin ön seçim sistemiyle aday olmaları sağlanmalı. Seçimlerde de vatandaş oy kullanırken tercih sistemi olmalı. 

İşte o zaman gerçekte millet iradesi gazi meclise, belediye meclisine yansır, işte o zaman millet kendi istediği belediye başkanını seçer. Seçilen milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi gerçekten seçmene yani millete borçlu olur daha iyi hizmet eder.

Tabi kısmen düşürülmüş olsa da yüksek baraj sebebiyle baraja takıldığı için kendi inandığı partinin milletvekili hakkı hiç istemediği bir başka partiye gidiyor. Çok kez yaşandı ki, çok az farklarla genel baraj veya  bölge barajlarına takıldığı için seçmenin tercihleri sistem dolayısıyla gasp edilmiş oldu. Gene bu sebeplerle millet iradesi gazi meclise yansımamış oluyor. 

Bunun en büyük ve bariz örneği 3 Kasım 2002 AK Parti %34.28 Oy oranıyla 363 Milletvekiliyle 550 Milletvekilinin %66 oranına ulaşıyor. CHP %19.39 Oy Oranıyla 178 Milletvekiliyle 550 Milletvekilinin %32 oranına ulaşıyor. Bağımsızlar da 9 Milletvekili çıkarıyor. 

DYP %9.54, MHP %8.36, Genç Parti %7.25, DHP %6.22, ANAP %5.13, %3 altı diğer partiler yaklaşık %10 oy oranları yüksek baraja takılıyor.  Buda gösteriyor ki yaklaşık %47 Oy oranı meclise yansımadı.

Bu durum 2018 seçimlerinde kısmen ittifaklar dolayısıyla giderilmeye çalışıldı fakat bölge barajları gene adaletsiz bir milletvekili dağılımı oldu.  Oy oranlarına göre milletvekili dağılımı, Cumhur İttifakı 318 Milletvekili alması gerekirken 344 milletvekili, Millet İttifakı 204 Milletvekili alması gerekirken 189 Milletvekili aldı. Partiler bazında da AK Parti 258 Milletvekili alması gerekirken 295 Milletvekili,   CHP’nin 138 Milletvekili alması gerekirken 146 Milletvekili, HDP 72 Milletvekili alması gerekirken 67 Milletvekili,  MHP 66 Milletvekili alması gerekirken 49 Milletvekili,  İYİ Parti 60 Milletvekili alması gerekirken 43 Milletvekili aldı. Seçmenin güvendiği partiye oy verdiği halde, oyunun karşılığı başka partilere gitmiş oluyor. Haksız yere AK Parti 37, CHP 8 milletvekili haksızca elde ederken, HDP’nin 5, MHP’nin 17, İYİ Parti’nin 17 Milletvekilini sistem gasp ediyor.

2018 Seçimlerinde ittifaklar dolayısıyla ittifak içindeki partiler birbirini desteklerken yeni kanuna göre bu durum ortadan kalktığı için ittifak içinde de olsa birbirini desteklemiyor eski duruma dönmüş olacak.    

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da her parti kendi içinde adaylık için yarışmalı ön seçim yapılmalı aday öyle belirlenmeli, grup sayısı veya 100 imza olmamalı ki miller iradesi gerçekte yansıya bilsin. O zaman her parti adayını rahat çıkarır ikinci tur cumhurbaşkanını belirlemiş olur.

Adil olmayan seçim sistemi doğru olmayan siyasi partiler kanunu olmadığı için millet iradesi hiçbir zaman ne gazi meclise nede belediye başkanlık ve meclisine nede yeni başlayan cumhurbaşkanlığı seçimine yansımadı.

Pahalı seçimler, yüksek barajlı seçim sistemi, demokrasinin işlemediği siyasi partiler kanunu değişmediği sürece gerçekten millet iradesine yakışan hizmette alınamıyor. Seçilen milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi seçmenine değil onu listeye koyan iradeye borçlu duruma getirildiği için seçmenin değil onu siteye koyan iradeye hizmet etmiş oluyor. 

Siyasi partiler kanunu, seçim sistemi değişmeli, partilerin hazine yardımı kaldırılmalı, seçilecek olan ile seçen baş başa kalmalı ki, gerçekten millet iradesi yansısın, hizmette millete olsun.