12 yıldır yetkiyi elinde bulunduran yetkili sendikanın, sağlık çalışanlarının enflasyona ezdirilmesine göz yumduğunu söyleyen Taşkın, 2024 yılı enflasyon beklentisinin %33’den %36’ya çıktığını, ancak 2024 yılı ilk 6 ay %15, ikinci 6 ay %10, toplam da %25 zam verildiğini, kazanım dediklerinin memuru enflasyona ezdirmek olduğunu belirtti.
Yetkili sendikanın, kamu memur sendikacılığını siyasal sendikacılığa çevirdiğini, sendikacılığı getirdiği noktanın ise kamu çalışanlarının sendikalara güvensizlik oluşturduğunu söyleyen Taşkın, yetkili sendikanın seviyesini toplu sözleşme görüşmelerinde gördüklerini belirterek, toplu sözleşme masasında kabul ettiremediklerini “yeni projeler” olarak çalışanlara duyurduklarını, bunların hizmet anlayışlarının ise “gaz alma hizmeti” olduğunu belirterek şunları söyledi:
AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ ALINMASI SAĞLANMALIDIR
“Yetkili sendika, 12 yılda memur ve memur emeklilerinin sefaletine ve yoksulluğuna neden oldu. Kazanım diye yutturmaya kalktıkları toplu sözleşmeden başarısızlıkla kalktılar. Kazanım uydurmacasının içinde ne yazık ki refah payı, enflasyon farkının aylık olarak maaşa yansıtılması, 8077 TL’lık seyyanen zammın kök maaşa yansıtılarak emekli maaşlarına eklenmesi, Bayram ikramiyesi, vergi diliminin yükseltilmesi, vergi oranının %15’te sabitlenmesi ve söz verilen kira yardımı ve büyükşehir tazminatı yok. Yemek yardımı, Aile ve Çocuk Yardımı Ödeneği, Doğum, ölüm ve evlenme yardımı gibi sosyal yardımların günümüzün ekonomik koşullarına göre artırılması sağlanamadı. Gelir dağılımında adalet sağlanamadığı için memurlar yoksullaşmaktadır. Halbuki adil ve hakkaniyetli bir ücret sistemine geçilmeli ve az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması sağlanmalıdır. Enflasyona ezdirilmeyecek bir artış yapılmalıdır. Yetkili sendika bunların hiçbirini sağlayamadı. Sağlık çalışanlarının sorunlarını görmezden gelen yetkili sendika, şiddete, kreş mağduriyetine, 3+1 ayrımcılığına çözüm üretemedi. Otelcilik ve taksicilik anlayışı sağlık çalışanlarında karşılık bulur mu bilinmez ama sendikacılığın geldiği nokta ortadadır!”
Editör: Burak İNCEOĞLU
