MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İLE ÇİFTÇİ
Tarih: 06.01.2023 13:28

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İLE ÇİFTÇİ

Atatürk, dinlenmek için gittiği İstanbul’daki Florya Köşkünden, yanında yalnızca şoförü ile Küçükçekmece’ye doğru giderken tarlasında sabanla çift süren bir çiftçi görür.

Çiftçinin sabanında koşulu olan öküzün yanında, koşulu bir de merkep vardır.  Şoförüne;

— Arabayı durdur, der.

Arabadan iner. Tarlaya doğru yürür. Çiftçi kendisine doğru geleni görmüştür. Sabanında koşulu olan öküzü ve merkebi durdurur. Atatürk, yanına gelince,

— Kolay gelsin ağa, der.

— Sağolasın bey! Hoşgeldin.

— Hoşbulduk ağa. Yoldan geçerken dikkatimi çekti. Öküzün yanına merkep koşmuşsun. Hiç öküzün yanına merkep koşulur mu? Bunlar denk değil. Köylünün canı sıkkındır. Biraz da alınmıştır. Bezgin bir ses tonuyla,

— Merkeple öküzün yan yana koşulmayacağını bilmiyor mu sanıyor bey. Sen bunu bana mı söylüyor?

— Kime söylemeliyim ağa?

— Sen bunu git vergi memuruna söyle.

— Vergi memuruna mı?

— He ya! Bu sene ürünüm kıt oldu. Vergi borcumu ödeyemedim. Dört gün önce vergi memurları öküzün eşini “Vergi Borcunu Karşılar” diyerek alıp götürdüler. Sattılar. Benim öküzün eşi sizin gibi beylerin sofrasına et, sucuk oldu bey.

Atatürk, çok sinirlenmiştir. Alışkanlığı gereği kızdığı zaman kaşlarını çatmaktadır. Onun bu halini gören köylü,

— Bana niye kaş çatıyor bey. Yalan söylediğimi mi sanıyor? Sana ne söylediysem hepsi doğru. Ben Küçükçekmece Köyündenim. Muhtara sor istersen.

Atatürk,

— Neden Kaymakam Bey’e gidip durumu anlatmadın ağa?

— Gittim bey.

Köylü duraksamıştır. Bunu anlayan Atatürk, devam eder.

— Kaymakam ne dedi?

— Git borcunu öde, dedi.

— Sen de Vali Bey’in yanına gitseydin.

Köylü Atatürk’ü bir müddet süzer. Atatürk, konuşmadan dinlemektedir. Köylü konuşmaya devam eder.

— Sen hiç Vali’nin yanına gitmemişsin bey. Halından belli oluyor.

— Halimden belli mi oluyor?

— He ya! Hem gitseydin bilirdin.

— Neyi bilirdim?

— Kapıdaki Jandarmaların adamı içeri koymadığını, bey.

Atatürk,

— Başvekil İsmet Paşa’ya telgraf çekip, durumunu niye izah etmedin? diye sorar.

Köylü gülümseyerek,

— İnsanı güldürme bey. Başvekilin kulağı sağır, duymaz diyola, der.

Atatürk, kızmıştır.

— Peki! Gazi Paşa’ya niye telgraf çekmedin? diye sorar.

— O’nunda bir gözü kör, görmez diyola. Hem, sen zenginsin. Tomofilin bile var. Bunları heç duymadın mı?

Atatürk, cüzdanından elli lira çıkarır.

— Bunu kabul et ağa. Öküzün yanına bir eş alırsın, der.

Elleri titreyen köylünün, elini sıkar. Yanından ayrılır. Hızlı adımlarla arabasına doğru yürür. Florya köşküne döner. Başbakan İsmet Paşa’ya şu telgrafı çeker.

—“ Derhal Heyeti Vekileyi (Bakanlar Kurulu’nu) topla, İstanbul’a gel.”

Başbakan başkanlığında Bakanlar Kurulu Florya köşküne gelirler. Atatürk, şoförünü köylüyü alıp gelmesi için yollamıştır. Arabanın içinde sıra sıra dizilmiş Jandarmaların arasından Florya Köşküne gelen köylü “Eyvah ben ne yaptım” diye için için dövünmektedir. Kendisini kapıda karşılayan şık giyimli bir beyefendi nazik bir sesle “beni takip edin efendim” deyince içi biraz ferahlasa da çok korkmuştur. Adamı takip ederek büyük bir toplantı salonuna girerler. Salon kalabalıktır. Ortada büyük bir masa, etrafında sandalyelere oturmuş şık giyimli insanlar ile ayakta duran iki kişi daha vardır. Gözleri karamış, ayakları bedenini taşımakta zorlanmaktadır. Heyecandan kalbi fırlayacak gibidir. Tanıdık bir ses duyar.

— Hoşgeldin ağa. Gel yerin burada diyen Atatürk, sağ tarafında, yanında ayırdığı boş sandalyeyi eliyle işaret etmektedir. Köylü, zorlanarak yürür ve yığılırcasına sandalyeye oturur. Durumunu anlayan Atatürk,

— Sakin ol ağa. Korkacak hiç bir şey yok.

— Sağol bey! Sağol.

Köylünün soluklanmasını ve rahatlamasını bekleyen Atatürk, bir müddet sonra,

— Seni buraya niye çağırdım biliyor musun ağa?

— Hayır bey, bilmiyom.

— Dün bana anlattıklarını, bugün burada anlatmanı istiyorum. Ama; bir tek kelimesini dahi atlamadan, eksiksiz olarak anlatmanı istiyorum. Haydi başla, seni dinliyoruz.

Köylü başından geçenleri bir bir anlatır. Daha önce söylediklerinin eksik olanlarını Atatürk, tamamlar. Köylünün konuşması bitince Atatürk, masada oturanları tek tek tanıtır. Kendisinin de Gazi olduğunu söyler. Sonra ayağa kalkar. Elini masaya sertçe vurarak, öfkeli bir sesle;

— Beyler, ben çiftçinin koşumluk hayvanını sattıran kanun istemiyorum. Ben çiftçinin tohumluk buğdayını sattıran kanun istemiyorum. Ben çiftçinin tarım aletini, sağımlık hayvanını sattıran kanun istemiyorum. Ankara’ya dönecek ve bu işi hemen halledeceksiniz.

Bu olaydan sonra aşağıdaki kanun bir gecede hazırlanıp yasalaştırılmıştır.

İcra İflas Kanunu Madde 82/4: Borçlu çiftçi ise, kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer teferruatı ve tarım aletleri haczedilemez..." 

 

Anahtar Kelimeler: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ÇİFTÇİ

BATİAD 8. GENEL KURULUNDA BEKİR TANER ATEŞ GÜVEN TAZELEDİ

Video Galeri 1

30 AĞUSTOS
Bayrampaşa Gündem Gazetesi Ordulular Derneğine Plaket taktimi
MİLLET PARTİSİ 11. OLAĞAN KURULTAYI
Evde Kal
DENİZLİ
KORONA
Tüm videolar...

Foto Galeri

SINAV NAYRAMPAŞA
MOZAİK FOLKLOR
KÜLÜPLER İFTAR SOFRASINDA BULUŞTU
BAYRAMPAŞA´DA KASTAMONU RÜZGARI
MHP BAYRAMPAŞA´YA KADINLAR
BAYRAK

İstanbul

23.05.2025

  • İMSAK 03:42
  • GÜNEŞ 05:33
  • ÖĞLE 13:06
  • İKİNDİ 17:03
  • AKŞAM 20:29
  • YATSI 22:12
  • Cuma 24.9 ° / 17.7 ° Güneşli
  • Cumartesi 23.6 ° / 18.1 ° Güneşli
  • Pazar 26.2 ° / 17.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 28 1 5 56 89
2.Fenerbahçe 34 25 3 6 52 81
3.Samsunspor 34 18 10 6 13 60
4.Beşiktaş 34 16 7 11 20 59
5.İstanbul Başakşehir 34 16 12 6 7 54
6.Eyüpspor 35 14 13 8 4 50
7.Trabzonspor 34 12 11 11 11 47
8.Göztepe 34 12 11 11 10 47
9.Kasımpaşa 34 11 10 13 0 46
10.Konyaspor 34 13 14 7 -3 46
11.Kayserispor 34 11 12 11 -11 44
12.Antalyaspor 34 12 14 8 -22 44
13.Gazişehir Gaziantep 34 12 15 7 -5 43
14.Rizespor 34 13 17 4 -10 43
15.Alanyaspor 34 10 15 9 -10 39
16.Bodrum FK 34 9 16 9 -13 36
17.Sivasspor 35 9 18 8 -14 35
18.Hatayspor 34 5 21 8 -26 23
19.Adana Demirspor 34 2 28 4 -59