Yalan söyleme alışkanlığı olarak bilinen mitomani ile masum yalanlar da denilen beyaz yalan birbirinden farklıdır.
Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, hastalıklı yalanların sık sık ve zorlantılı bir biçimde söylenen yalanlar olduğuna dikkat çekiyor. Bu yalanların, bir çıkar sağlamak için söylenmediklerini ya da söylenmeleri için ortada görünür bir neden olmadığını ifade eden Çekin, mitomaniye yaşamadığı bir olayı yaşamış gibi anlatmak, göstermediği bir başarıyı göstermiş gibi sunmak, gerçekte olmayan ölümcül bir hastalığının olduğunu ileri sürmek gibi örneklerin verilebileceğini söyledi. Mitomani hastalığı çoğunlukla kişilik gelişiminin hız kazandığı ergenlik dönemlerinde başlıyor ve tanı genellikle 20-25 yaşlarında konuyor.
MİTOMANİ, YALAN SÖYLEME ALIŞKANLIĞI
“Mitomani hastalığına sahip olan bireylere ise ‘mitoman’ denilmektedir. Mitomani Yunanca muthos (efsane) ve Latince mania (delilik) kelimelerinin birleştirilmesinden meydana gelmiştir. Mitomani, psikiyatride pseudologia fantastica olarak da adlandırılmaktadır. Hastalık ilk kez 1891 yılında Alman Dr. Anton Delbrueck tarafından tanımlansa da günümüze kadar uzanan bu süreçte yeteri kadar araştırmalar yapılmamıştır.”
MİTOMANİ ERGENLİKTE BAŞLIYOR
“Mitomani bazen kişilik bozuklukları ile karıştırılabilmektedir. Ancak kişilik bozukluklarının tersine mitomanik kişiler yalandan kazanç elde etmeyi düşünmezler. Kişilik bozuklukları çoğunlukla çocukluk çağında, mitomani ise ergenlikte başlar. Mitomanlarda kişilik bozukluklarında görülen yoğun duygusal iniş ve çıkışlar ve intihar eğilimleri görülmez.”
HASTALIKLI YALANLAR, SIK SIK SÖYLENİR
“Fakat takıntı bozuklukları, sınırda kişilik, madde bağımlılığı, dürtü kontrol problemleri, bipolar bozukluklar, narsistik kişilik bozukluğu ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi bazı psikiyatrik hastalıkların bulgusu da olabilmektedir. Hastalıklı yalanlar, sık sık ve zorlantılı bir biçimde söylenen yalanlardır, bir çıkar sağlamak için söylenmezler ya da söylenmeleri için ortada görünür bir neden yoktur. Sürekli söylenirler ve bu yalanları söyleyenler, yalan söylediklerinin anlaşılacağından korkmazlar ve bu yalanları söyledikleri için de bir suçluluk duymazlar. Yaşamadığı bir olayı yaşamış gibi anlatmak, göstermediği bir başarıyı göstermiş gibi sunmak, gerçekte olmayan, ölümcül bir hastalığının olduğunu ileri sürmek ya da başkalarını etkilemek için, ünlü biriyle yakın tanışıklığının olduğunu söylemek, bunun için verilebilecek örneklerdendir.”
DETAYLI ÖYKÜLER ANLATABİLİRLER
“Çoğu zaman kişide kuşku uyandıracak kadar sıradışı ya da gerçek olamayacak kurgular olduklarını hissetsek de bunlar öyle kolay anlaşılamaz. Anlamak için bazı ipuçları vardır. Genellikle bu kişiler, kendilerini kahraman gösteren birtakım başarılardan bahsederlerken bazı zamanlarda ise kendilerine acınılması adına mağdur rolünde oldukları olaylar anlatabilirler. Anlatılan öyküler çok detaylı ve geniş yelpazede olur. Öykü içerisinde sorulan sorulara çok hızlı ve büyük özenle yanıt verirler ancak verdikleri yanıtlar çoğu kez belirsizdir ve sorulan soruya verilecek doğru yanıttan çok uzaktır. Farklı zamanda aynı öykü sorulduğu zaman daha değişik bir kurgu ile anlatım yaparlar ve bu yalanla yüzleştirildiklerinde yadsıma eğiliminde olurlar. Bunun sonucunda ani bir şekilde öfkelenip bu durumda da uğradıkları suçlama karşısında mağdur rolüne girebilirler.”
YALAN SÖYLEDİKTEN SONRA RAHATLARLAR
Sağlıklı bireylerin bir sebeple beyaz yalan söyleyip daha çok durumu kurtarmaya çalışırken; mitomanların psikolojik olarak ihtiyaç halini alan yalan söylemeye karşı yoğun bir istek duyup yalan söyledikten sonra rahatlama hissederler.
DÜŞÜK ÖZ BENLİK SAYGISI VE GÜVENSİZLİK TEMEL SEBEP
“Bu eksiklikleri birey yalan söyleyerek doldurmaya çalışır. Mitoman kişilerin birçoğunda inişli çıkışlı aile yaşamlarının olduğu tespit edilmiştir. Mitomani hastalarında sahte benlik duygusu, gerçek benliği sahte benlikten korumak için idealizasyon benzeri savunma mekanizmalarını kullanır. Mitomania hastalığının ileri evresi nevroz ve psikozdur.”
20-25 YAŞLARINDA TANI KONUYOR
“Mitomani hastalığı çoğunlukla kişilik gelişiminin hız kazandığı ergenlik dönemlerinde başlar ve tanı genellikle 20-25 yaşlarda konur.”
TEDAVİYE İKNA EDİLMELİ
“Elbette ki tedavi ve terapi sürecinde mitomani kişinin yüzüne yalancı olduğunu vurgulamaktan ziyade hasta olduğu konusunda farkındalık kazandırılması gerekmektedir. Farkındalık ve zarar algısı çalışmaları esnasında ise sakinliği korumak oldukça önemlidir. Ardından hastalığını kabul eden mitomanın durumuna göre bir tedavi yöntemi belirlemekte ve sürece başlamaktadır. Çoğunlukla psikoterapi uygulanan bu hastalarda, daha ilk seansın sonunda bile büyük değişimler görülebilmektedir. Gerçek dışı bir değerlendirme ve kurgulama sürecine sahip olması ile birlikte tedavisi oldukça önemli olan mitomani hastalığı tedavi edilmediği takdirde ileri derecede kişilik bozukluklarına sebep olabilmektedir. Dolayısıyla hastanın tedavi konusunda ikna edilmesi ve en kısa süre içerisinde tedaviye ve terapilere başlaması büyük önem arz etmektedir.”