Bayrampaşa Belediye meclisi Eylül Ayı 1. Oturumunda AK Parti Grubu İlim Yayma Cemiyetinin Altıntepsi Mahallesindeki yerinden çıkarılmasının nedenini sordu.
Geçtiğimiz günlerde İlim Yayma Cemiyeti ve Pusula derneğinin faaliyet yaptığı yerlerin başkanlık oluruyla ellerinden alınması Bayrampaşa’da gündem olmuştu. Gazetemizin de ısrarla üstünde durduğu konu AK Parti grubu tarafından
AK Parti Grubu Adına İBB ve Bayrampaşa Meclis Üyesi Ali Cengiz Yılmaz Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun cevaplandırması için soru önergesi verdi.
T.C. BAYRAMPAŞA BELEDİYESİ MECLİS BAŞKANLIĞI’NA
Bayrampaşa Belediyesi ve İlim Yayma Cemiyeti Bayrampaşa Şubesi arasında imzalanan 13.10.2014 tarihli ortak işbirliği protokolüne göre; Bayrampaşa İlçesi, Altıntepsi Mahallesi, Filiz Sokak adresinde bulunan taşınmazın “ortak hizmet” projesi gerçekleştirmek amacıyla 2031 yılına kadar İlim Yayma Cemiyeti’nin kullanımına bırakılması kararlaştırılmıştır.
İlim Yayma Cemiyeti, 1952 tarihli bakanlar kurulu kararıyla “Kamu yararına çalışan vakıf ve derneklerden” sayılmıştır. Bahsi geçen adreste Bayrampaşa Belediyesi’yle yürüttüğü ortak hizmet projesinin konusunu ise gençlere ilmi ve bilimsel eğitimler verilmesi oluşturmaktadır. Bu bağlamda neredeyse bila bedel verilmek suretiyle; orta okul ve lise öğrencilerine yönelik olarak temel bilimleri içeren ek ders hizmetleri ve ahlaki gelişime katkı sağlanması için sunulan Kuran- Kerim derslerinden Bayrampaşa halkımız son derece memnundu. Ancak 31 Mart 2024 tarihli yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin Belediye Başkan Adayı Sn. Hasan Mutlu’nun seçimleri kazanarak belediye başkanı olmasına mukabil, taraflar arasındaki işbirliği protokolü belediye başkanlığının tek taraflı beyanıyla feshedilmiştir.
Her ne kadar belediye yönetiminde değişiklik olsa da gençlere ve çocuklara yönelik devam eden bir kamu hizmetinin devam etmesi gereklidir. Zira“devlette devamlılık esastır” anlayışı da bunu gerektirir. Seçimlerin hemen ertesinde hiçbir gerekçe gösterilmeden ileri sürülen fesih beyanıyla bu hizmetin sonlandırılması, bu hizmetten yararlanan vatandaşlarımızda “ötekileştirilme” hissiyatı oluşturduğu gibi tarafımızda da siyasi amaçlarla alındığı kanaatini oluşturmuştur. Bu nedenle aşağıdaki sorularımızın ivedilikle cevaplandırılmasını talep ediyoruz.
ATİLLA ÖZEN’DEN BİLGİLENDİRME
AK parti Grubunun verdiği soru önergesine bilgilendirme babında Belediye Başkan Yardımcısı Atila özen söz aldı.
Atilla Özen: “Nasıl ki belli kişilerin özel işletmesine verilen Belediyenin yuvaları tekrar Belediyenin sevk ve idaresiyle halka daha uygun ve nitelikli hizmete dönüştürülüyorsa; kamu varlıklarını belirli topluluklara ücretsiz tahsis etme uygulaması yerine seçim öncesi vaat ve söylemlerimizde belirttiğimiz üzere halka tahsis yoluna gidilmektedir. Bu topluluklar üzerinden verilen eğitimler de, Türk Milli Eğitiminin genel amacının belirlendiği 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 2. maddesinde ifade edilen: ‘Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek’ kapsamında yerine getirilecektir.” Dedi.
12 EYLÜL CUMHURİYET TARİHİMİZİN EN UTANÇ VERİCİ GÜNLERİNDEN
Bayrampaşa Belediye meclisi Eylül Ayı 1. Oturumunda gündem dışı AK Parti Grubu adına söz alan Erkan Akgül “Cumhuriyet tarihimizin en utanç verici günlerinden biri şüphesiz ki 12 eylül 1980 tarihidir” dedi.
Erkan Akgül konuşmasını şöyle sürdürdü. “Demokrasiye ve toplum barışına neşter vuran bu günde, kendi konum ve yetkilerin millet iradesinden üstün gören bir grup jakoben demokrasiyi kesintiye uğratmıştır. Üzerinden 44 yıl geçmesine rağmen halen utançla hatırladığımız 12 Eylül, demokrasi tarihimizde kara bir leke olarak kalacaktır.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir anlayışının hakim olduğu, Siyasetin güçlendiği ve alanının genişlediği dönemlerde, milletin iktidardaki hissesi de artmaktadır. Ancak 27 Mayıs'lar, 12 Eylül'ler, 28 Şubat'lar ve 15 Temmuz'lara gelirken, Türkiye'nin yaşadığı süreçler bize göstermektedir ki; milleti oluşturan fertlerin dışında kalan ve kendini bu milletin efendisi olarak gören elitler, yönetimde son sözü söyleme hakkını paylaşmak istemezler unutulmamalıdır ki darbeler, azınlığın, çoğunluğa karşı tahakküm kurma ve zor kullanmak suretiyle değerlerinden saptırmayı amaçlamaktadır. 12 Eylül yönetiminin ülkemizin kalbine sapladığı en büyük hançer, üzerinde hala konuştuğumuz, tartıştığımız 1982 darbe anayasasıdır. Komitacıların çoğu bugün mezarda olsa da, bu anayasa sayesinde gölgeleri hala milleti inancı, düşüncesi ve yaşantısını tehdit etmektedir.
Son günlerde yaşanan; Ankara'da başörtülü olduğu için bir hakim hakkında red talebinde bulunulması, Düzce ve İstanbul'da başörtülü kadınların bir takım tesisleri, kullanımının engellenmesi, olimpiyat madalyalı bir sporcumuzun başörtülü annesiyle paylaştığı fotoğraf sonrası maruz kaldığı hakaretler, diş hekimliği fakültesi öğrencisi genç bir kadının başörtüsü nedeniyle bir kongreye katılmaktan men edilmesi, yine başörtülü genç bir kadının bir alışveriş merkezinde çalışmasına izin verilmemesi, sokak ropörtajı adı altında ve sosyal medya mecralarında Cumhurbaşkanımıza ve O'na oy veren, AK Partimize gönül veren on milyonlara hakaretler edilmesi, bu sakil kişilerin birileri tarafından el üzerinde tutulup baş köşede ağırlanması, çekilen kılıçlar, edilen korsan yeminler...
Bu tür provakasyonlarla toplumun sinir uçlarıyla oynayanlar kirli emellerine asla ulaşamayacaklar. Ülkemizi suni gündemlerin kıskacına hapsetmeye ve milletimizin çizdiği rotadan çıkarmaya çalışanlar bizi karşılarında her zamankinden daha güçlü bir şekilde bulacaklar. Değerlerimize, kutsallarımıza, inancımıza, sevdiklerimize ve sevenlerimize, gönül verenlerimize ve gönül verdiklerimize, uğruna canımızı ortaya koyduklarımıza, birliğimize, dirliğimize, huzurumuza, millet iradesine ve demokratik işleyişimize göz dikenler; her, her zaman darbelerin karşısında durmuş bir siyasi kültürün temsilcileri olarak bizi, yani AK PARTİYİ bulacaklar. AK Parti olarak milli iradeye ve demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz.”
İstanbul
12.10.2024