“Ağustos ayı gibi bazı acı anıların yanında; tarihimize eşsiz zaferleri ve kutlu mirasları bırakan önemli bir ayda bir arada değildik, bu vesile ile ağustos ayımızın bu önemli tarihlerinden bir kaçına değinmeden geçmeyeceğim.

17 Ağustos 1999 'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen, merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olmasının yanında Yalova, Sakarya, Düzce ve İstanbul’umuzu etkileyen, binlerce insanımızı kaybetmize neden olan Marmara depremidir ağustos ayının bizlere bıraktığı acı anı. 17 Ağustos 1999'da ve kısa bir süre önce Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. 

Umarız bir daha büyük çaplı depremler yaşanmaz. Unutulmamalıdır ki; deprem değil, bilinçsizlik ve tedbirsizlik öldürür, deprem riskine karşı daha bilinçli olmanın ve hazırlıklı olmanın önemini bir kez daha hatırlamak, unutmadan ders çıkararak ilerlemeliyiz” diyen Tufan Babar depremde hayatını kaybedenlere rahmet diledi..

BAĞIMSIZLIKTAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ

Tufan Babar; “26 Ağustos 1071 ‘de Sultan Alparslan'ın önderliğinde ve liderliğindeki Türk Ordusu'nun, sayıca kendinden kat kat üstün Bizans ordusu karşısında elde ettiği kahramanlık destanı Malazgirt Meydan Muharebesi biz Türk Milletine Anadolu’nun kapılarını açmış ve Türk Milletine bu kutlu Vatan topraklarını kazandırmıştır.

Yüz yıllar sonra düşman postalları ile çiğnenmeye yeltenilen bu kutlu topraklar Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığındaki Türk Ordusu’nun 26 Ağustos 1922 ’de başlayıp 30 Ağustos’ta büyük bir zaferle taçlandırdığı Büyük Taarruz ile, Türk Milletinin en zor şartlarda yeniden dirilişini, yeniden ayağa kalkışını, yeniden geleceğine sahip çıkışını, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere unutulmayacak bir ders vermiş ve bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini bütün dünyaya göstermiştir. 

Bugün böylesi şanlı bir tarihin mirasçıları olan bizlere düşen en önemli görev;  geçmişimizden aldığımız güç ve cesaretle geleceğimize bakmak, birlik ve beraberliğimizden ödün vermeden Cumhuriyetimizi korumak ve ülkemizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır.
Bu vesileyle, Büyük Selçuklu İmparatorluğu hükümdarı Sultan Alparslan ve Türkiye Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere; tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha minnetle, rahmetle yâd ediyor; Türk Milletimizin Zafer Haftası’nı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimizle kutluyoruz” dedi.

365 GÜN 7/24 ESASIYLA FEDAKARCA ÇALIŞAN ZABITA TEŞKİLATIMIZ

Zabıtayı da unutmayan Tufan Babar: “İhtisap nezaretinin faaliyete geçtiği tarih olan 4 Eylül 1826 tarihi, günümüz zabıta teşkilatının da başlangıcı kabul edilir. 1930 yılında çıkarılan 1580 sayılı Belediye Yasası zabıtanın belediye hizmetlerini yerine getiren  özel bir kuvvet olmasını öngörmektedir. 1956 da ise Zabıta özel bir  Müdürlük haline getirilmiştir. 2005 yılında yeniden düzenlenen 5393 sayılı Belediye Kanunu ile  Zabıta hizmetleri son şeklini almıştır.

Belediye Zabıtası 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu çerçevesinde, beldede esenlik, huzur, sağlık ve düzenin sağlanmasıyla görevli olup bu amaçla, belediye meclisi tarafından alınan ve belediye zabıtası tarafından yerine getirilmesi gereken emir ve yasaklarla bunlara uymayanlar hakkında mevzuatta öngörülen ceza ve diğer yaptırımları uygulamakla görevli özel Zabıta kuvveti şeklini almış ve temiz, düzenli ve yaşanabilir bir İstanbul için üzerine düşen görevi yerine getirmek maksadıyla günün 24 saati yılın 365 gününde tüm gücü ile çalışan, halkımıza sunduğu hizmette adalet, dürüstlük ve kaliteden ödün vermeyen ilkeli bir kurum haline gelmiştir.

Bu vesile ile Bayrampaşa’lı vatandaşlarımızın sağlığı, huzuru ve düzeni için 365 gün 7/24 esasıyla fedakarca çalışan Bayrampaşa Belediyesi Zabıta Teşkilatımızın 197. Kuruluş yıldönümünü tebrik ediyor, tüm teşkilat mensuplarımıza çalışmalarında başarılar diliyorum” diyerek zabıta haftasını kutladı.

MANDACILIK VE HİMAYE KABUL EDİLEMEZ

Tufan babar Konuşmasına şöyle devam etti. “’Manda ve himaye kabul edilemez, milli sınırlar içinde Vatan bir bütündür ve parçalanamaz’ diyerek Manda ve Himaye fikrinin reddedildiği, ulusal kurtuluş mücadelesine ışık tutan kararların alındığı, ulusal bağımsızlık fikrinin benimsendiği, Milli Mücadele ve Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı tarihi Sivas Kongresi’nin 104. yıldönümü kutlu olsun.

“15 Mayıs 1919’da Hasan Tahsin’in attığı ilk kurşunla İzmir’de başlayan İstiklal Mücadelemiz yine 9 Eylül 1922 yılında İzmir’de zaferle sonuçlandı. Türk ordusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal'in "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri" emriyle 9 Eylül 1922 sabahı İzmir'e girdi. 3 yıl 3 ay 24 gün süren Yunan işgaline son verildi. 9 Eylül 1922 tarihi sadece İzmir’in değil, tüm Anadolu’nun kurtuluşunu müjdeler, bu anlamda son derece anlamlı, son derece değerlidir.

Bu vesile ile tüm Türkiye’nin bu kutlu günü ve güzel İzmir’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıldönümü kutlu olsun

1932’deki ilk Türk Dili Kurultayı’nın açılış günü olan 26 Eylül, ülkemizde “Dil Bayramı” olarak kabul edilmiştir. Türkçeye verilmesi gereken önemi işaret eden Türk Dil Bayramını 91 yıldan beri çalışmalarıyla güçlendiren TDK, kurulduğu günden bugüne Türk dilinin gelişmesi, doğru kullanılması ve yaygınlaşması için ulusal ve uluslararası alanda projelerini sürdürüyor. Bizlerde bu güzide kurumumuzla gurur duyuyoruz.

Türkçemizin özensiz kullanılması ve konuşurken yabancı dillerden alınan sözcüklerin tercih edilmesi Türkçemizin bozulmasına sebep olmaktadır, günlük hayatta ve sosyal medyada Türkçe kelimeler kullanmaya ve Türkçemizi doğru ve güzel konuşmaya özen gösterelim.

Bu vesileyle, güzel Türkçemizi doğru ve bilinçli kullanan bütün kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor, Türkçemizin gelişmesine ve zenginleşmesine katkı sunması temennisiyle tüm vatandaşlarımızın Türk Dil Bayramı’nı kutluyoruz.

Değerli Meclis üyeleri; Tüm bu kutlu tarihlerin mimarı ve Türkiye Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Milli Mücadele kahramanlarımızı bir kez daha rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz.”