Yavuz Ağıralioğlu, "Kurucusu olduğumuz masada bize pusu kurulmasından rahatsızız. Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığından rahatsız değiliz. Ama dayatılan adaya karşıyız. " dedi.
Ağıralioğlu, partisinin bir dayatma ile karşı karşıya kaldığını belirterek, "İYİ Parti'nin emekleri ziyan edildi, İYİ Parti'den kimse özür dilemedi. Kemal Bey'in adaylığının dayatılmasına itiraz ediyorum" dedi.
"Vicdan sıkışmıştır. Tarih sıkışmıştır. Tercih sıkışmıştır" diyen Ağıralioğlu, "Devletin şerefli makamlarını bölücülerin pazarlığı haline getirdiler. Kurucusu olduğumuz masada bize pusu kurulmasından rahatsızız. Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığından rahatsız değiliz. Ama dayatılan adaya karşıyız" ifadelerine yer verdi.
Yavuz Ağıralioğlu’nun açıklamaları şöyle;
"Milletinizi anlamak, mutabakat diye bahsettiğiniz şeye sadakat göstermek zorundasınız. Cumhurbaşkanlığı süreci başladığından beri 'kim' diye konuşulmasına müsaade etmeyen tarafı temsil etmiyoruz. Akşener siyasi dayatmayla karşı karşıya kaldı diye itiraz ediyoruz. İYİ Parti olarak bu süreç başladığından beri diyoruz ki 'Emin olun millet kazanacak.' Meral Akşener'in milletin umudu olsun diye ortaya konmuş, sonra da alttan alarak bu süreçlerin içerisinde milletin umudu sönmesin diye getirdiği siyasi mücadele kendisine ve milletin umuduna pusu kurulmasına rahatsızız.
Sırf kaybetme endişesi duyuyoruz diye bize küfredilmesinden rahatsızız. 'Kazanamaz mıyız' acaba diye endişelerimiz vardı, önce böyle itiraz ettik. Kemal beyin adaylığına, adaylık iradesi taşımasına değildi itirazımız.
'50'yi 1 geçmek duygusuna düştüğü andan itibaren muhalefet kirlenecek' dedik. Bütün bunlar olup biterken seçmen 30 milyona 30 milyon kalsa, 1 oyla iktidar belirlenecek olsa, o oy çocuklarımızın katilini methediyorsa, o oyla kazanmaktansa kaybetmeyi şerefi bilenlerin partisidir İYİ Parti. 'Bundan dönün' dedik defalarca.
Önce kaybederiz korkusuna itiraz ettik. Sonra adaylık iradesinin bu şekilde dayatılmasına karşı çıktık. Belediye başkanlarının adaylığının baskılanmasına karşı çıktık, seçmene haksızlık olduğunu söyledik. Biz umut olarak kurulmuş bu masada ümitlerine pusu kurulmuş bir partiyiz.
"BİZİ TEDİRGİN EDİYORSUNUZ"
Muhalefet vazifesini unuttu. CHP'ye oy veren ve umutlanan kardeşlerimiz, HDP'ye oy veren ve bütün oylarını iftihar edeceğimiz kardeşlerimin oylarından azade söylüyorum. Memleketteki siyasi mesuliyet 'Kim cumhurbaşkanı olacak' kayığına döndürülmüşse, kaybetme endişesine küfrediyorsanız, siz iktidara gelince, güç elinize gelince ne yapacağı bilinemez bir iradeyi temsil ediyorsunuz. Dolayısıyla bizi tedirgin ediyorsunuz.
6 genel başkanın mutabakatını Kemal bey teklif etti. CHP'nin yaşadığı bu 'kazanabiliriz' duygusuna 3 günde en büyük küfür edildi. Siz elinize güç geçince bize ne yapacağınızı göstermiş insanlarsınız. Siz daha iktidara gelmeden her şeye kör ve sağır oldunuz. İktidarı matematiğe çevirdiniz.
Güçlenince, İYİ Parti'nin gücüne ihtiyacınız olmadığını düşünce bakın bakalım, bize mi benziyorsunuz iktidara mı? Güçlendirilmiş-İyileştirilmiş Parlamenter Sistem diye yola çıkılıp 'Güçlendirilmiş-İyileştirilmiş Kemal Kılıçdaroğlu' memleketin önüne sunuldu. Yüzde 25'i, yüzde 75'e dayatmak nedir? İktidara çözüm sürecinde kızdınız, şimdi iş nereye geldi? 'Bizde HDP var, sizde de HÜDA-PAR var.' Muhalefetin vazifesi 'Sen yaptın, ben yapmadım' demektir.
"BİZ TERÖRÜN BULUNDUĞU BİR DENKLEMDE OLMAYIZ"
HDP bugün açıklama yaptı, Kemal Kılıçdaroğlu adına aday çıkarmayacaklarını açıkladılar. Biz terörün bulunduğu bir denklemde olmayız dedik. Ben dedim, defalarca dedim.
İYİ Parti, HDP'ye oy veren 6 milyonun kalbini kazanabilse ben bundan iftihar duyarım. Biz bölücüleri, çocuklarımızın katillerini dinlemeyiz. HDP yetkililerine Türk devletine "katil" derken görüyorum, çok cüretkarlar.
Devlete 'katil' derken gösterdiğiniz cüretkarlığı bir kere PKK'ya gösteremediniz. Ben terörün gölgesinin düştüğü yerde devletin makamlarının örselenmesine razı değilim. İYİ Parti'den kimse özür dilemedi. İktidar olmadan bu kadar nezaketsizliği, tahammülsüzlüğü iktidar olunca milletimiz için tehlike görüyorum. Kemal Bey'in adaylığının dayatmasına itiraz ediyorum. Bu itirazım İYİ Parti'nin hassasiyetlerinin doğru anlaşılabilmesi çerçevesinde kamuoyuyla paylaştığım bir itirazdır.
Ben Türk milliyetçilerinin bütün şubelerinin, partilerinin birbirlerinin boğazına sarıldığı son seçimdir bu. Başka seçimler doğuracak gibi gelen bu seçim bundan sonra memleketini sarıp sarmalayacak, olanı biteni görüp yöneten bir Türk milliyetçiliğinin iradesine şahit olacak.
Ben itiraz etsem de partime laf söyletmem. Ben partim adına değil kendi adıma konuşuyorum, bedelini ödemeye razı olduğum için bu kürsüdeyim."
İstanbul
22.11.2024