Tarih: 29.09.2023 20:11

İŞ BANKASI'NIN ULUSLARARASI ATATÜRK KONFERANSI

Facebook Twitter Linked-in

Editör: Cihan Serdar Aktaş

Tarihçi, filozof Yuval Noah Harari, Türkiye İş Bankası’nın, Cumhuriyetin 100. yıldönümü vesilesiyle düzenlediği uluslararası “Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış” başlıklı konferansın son gününde, Bedia Ceylan Güzelce moderatörlüğünde gelecek trendleri ve yapay zekâyla ilgili bir konuşma yaptı.  

Yapay zekânın daha önceki tüm devrimlerden farklı olduğunu, tarihte ilk kez bir teknolojinin kendi kendine kararlar verebildiğini söyleyen Harari, insanın yarattığı yapay zekânın pek çok yönden insandan üstün olduğunu, insanlardan çok daha farklı şekilde düşünüp karar verebildiğini söyledi. 

Harari, “Şu anda aşina olduğumuz ChatGPT gibi yapay zekâ çalışmaları, organik yaşamın gelişimiyle kıyaslanacak olursa henüz amip aşamasında. Yepyeni bir evrimsel sürecin hala ilk adımlarındayız. Bu organik bir evrim değil. İnorganik bir zekâ ve organik varlıklara göre milyonlarca kez daha hızlı ilerliyor. Organik hayat milyarlarca yılda evrildi ama yapay zekâda bu sadece birkaç on yıl sürebilir” diye konuştu. 

“Otomotiv şirketleri nasıl yatırımlarının yüzde 20’sini güvenliğe yönlendiriyorsa yapay zekâda da güvenliğe yüzde 20 yatırım yapmalıyız”

Yapay zekâ ile insan arasındaki ilişkiyi rekabet yerine iş birliği temelinde ele almak gerektiğini dile getiren Harari, şöyle konuştu: 

“Yapay zekâyı öyle düzenleriz ki bize rakip olmak yerine kapasitemizi yükseltir. Ancak bunun için çok hızlı hareket etmemiz lazım. Eğer mevcut silah savaşını yapay zekâda her zamanki gibi sürdürürsek bu imkânsız hale gelir. Herkes daha güçlü yapay zekâ üretme konusunda birinci olmak istiyor ama bunu yaparken güvenlik ve kontrol konusunu geride bırakıyor. Şu anda yapay zekâya inanılmaz bir yatırım yapılıyor ama bunun çok küçük bir yüzdesi güvenlik ve kontrol alanına gidiyor. Otomotiv şirketleri nasıl emniyet kemeri ve fren olmadan araç üretemiyorsa ve yatırımlarının yüzde 20’sini güvenliğe yönlendiriyorsa, yapay zekâda da güvenliğe yüzde 20 yatırım yapmalıyız. Sağduyulu olan bu ama tarihte her zaman sağduyu kazanmıyor.”

Harari, “yeni dünya düzeni” ile ilgili yorumunda ise “Aslında düzenin kendisi yok, çökmüş durumda. Dünyanın birçok ülkesinde kendilerini milliyetçi olarak tanıtan liderler görüyoruz ve bu liderler sadece kendi uluslarının çıkarlarını ön plana koyuyorlar” diyerek, evrensel değerleri, küresel iş birliğini reddeden değil ulusal çıkarlara sadık kalıp uluslararası iş birliklerinin yapıldığı bir anlayışın olması gerektiğini, iklim değişikliği gibi küresel zorlukların ancak iş birlikleriyle aşılabileceğini söyledi. 

“Yapay zekâya harcadığımız her 1 dolara karşılık insana da 1 dolar harcamalıyız”

Hâlihazırda insanların yaptığı pek çok işi yapay zekânın, robotların devralmasıyla yeni iş alanlarının da ortaya çıkacağının altını çizen Harari, “Ama o işlerin ne olacağını, istihdam dünyasının gelecekte ne olacağını bilmiyoruz. Alternatif işlerin ne olduğuna dair fikrimiz, yeni nesle ne öğreteceğimize dair hiçbir fikrimiz yok. Çünkü geleceği tahmin edemiyoruz. Şu anda herkes çocuğuna kodlama öğretiyor. Belki yapay zekâ insandan çok daha iyi kod yazacak. Ne bilelim? Dolayısıyla çocuklarımıza kodlamayı öğreterek belki büyük bir hata yapıyoruz” yorumunu yaptı. 

Böyle bir ortamda insanın kendisini sürekli yenilemesi, keşfetmesi ve ayrıca finansala sahip olması gerektiğini ifade eden Harari, “Yapay zekâ tabii ki illa kötü bir şey olmak zorunda değil. Olumlu potansiyeline odaklananlar da var. İnsan olarak biz de kendimizi geliştirme potansiyeline sahibiz ki hala keşfedemediğimiz inanılmaz potansiyelimiz var. Yapay zekâyı geliştirmeye yönelik harcadığımız her 1 dolara karşılık insana da 1 dolar harcamamız gerekiyor” dedi.  

Atatürk eskiye bakmadı gelecek için vizyon oluşturdu. Bu ruha şimdi de ihtiyacımız var”

Yuval Noah Harari, Atatürk’ün “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin” sözüyle ilgili de şu yorumu yaptı: “Liderlerin gelecek vizyonu olmalı diyoruz. Atatürk eskiye bakmadı ve gelecek için bir vizyon oluşturdu. İşte bu ruha şimdi de ihtiyacımız var” yorumunu yaptı. 

Harari çocuklara yönelik önerilerde bulunurken de esnek olmaları, hayat boyunca öğrenmeye devam etmeleri ve değişime açık olmaları gerektiğini söyledi. 

Konferans iki gün sürdü

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ve Genel Müdürü Hakan Aran’ın ev sahipliğinde İş Kuleleri Salonu’nda düzenlenen konferans, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açılış konuşmasıyla başladı. Konferansın ilk gününde Adnan Bali, iktisadi bağımsızlık hedefinde Atatürk’ün ekonomi stratejilerine ilişkin bir konuşma yaptı. 

Roma Sapienza Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fabio L. Grassi “Atatürk’ü yeniden düşünmek, batı medeniyetini yeniden düşünmek” başlıklı sunumla yorumlarını paylaşırken, 2011 Nobel ödülünün sahibi ekonomi profesörü Thomas J. Sargent günümüz makro ekonomik politikası üzerine değerlendirmelerini aktardı. Aynı gün Doç. Dr. Y. Doğan Çetinkaya “Atatürk Dönemi İktisat Politikaları, Çağdaşlık ve Türkiye İş Bankası”; Araştırmacı Yazar Bilsay Kuruç “Cumhuriyet: 20. yüzyıla giriş”, eski UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova da “Atatürk’ün en büyük miraslarından biri olan kadın hakları” temalı konuşmalar gerçekleştirdi. 

“Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir” başlıklı panelde Koç Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Çiğdem Gündüz Demir, Antalya Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva İşkan Işık ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy bilimsel alanda 100 yıl içerisinde elde edilen kazanımlara ilişkin görüşlerini paylaştı. 

“Yükselen Yeni Nesil İstikbal Sizsiniz” panelinde ise milli tenisçi Batuhan Daştan, milli satranç oyuncusu Batuhan Daştan, milli pentatlet İlke Özyüksel ve milli güreşçi Evin Demirhan Yavuz Atatürk’ün gençliğe verdiği önemi ve bıraktığı mirası milli sporcular olarak geleceğe nasıl taşıdıklarını paylaştı. 

Konferansın ikinci gününde İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran geleceğin bankası olma vizyonuna ilişkin bir konuşma yaparken, MIT Dijital Ekonomi Girişimi’nin Kurucu Ortağı Andrew McAfee içinde bulunduğumuz dijital çağa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Prof. Dr. İlber Ortaylı da Cumhuriyet’in kurulduğu ortama, yüz yıl boyunca kat edilen mesafeye ve bundan sonrası için yapılması gerekenlere ilişkin görüşlerini aktardı. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —