Muhammet Sancaktar sosyal medya hesabından yayınladığı veda mesajında aslolan hoş bir seda olduğunu belirtti.
Üç dönem boyunca dernekte ekibiyle birlikte gösterdiği başarıyla dından söz ettiren Muhammet Sancaktar: “Evimiz olarak gördüğüm, üzerine tek bir leke düşmemesi için yıllarca arkadaşlarımla birlikte mücadele verdiğim Türkiye Bosna Sancak Derneği'ndeki başkanlık görevimi dün akşam noktalamış bulunuyorum. Başkanlık ve yöneticilik yaptığım bu zaman zarfında içinde bulunmaktan her zaman onur duyduğum bu camianın önemini, değerini ve bu ülke için olmazsa olmazlığını gelecek nesillere anlatmak, onların da bu bilinçle yetişmelerini sağlamak zorundayız...
Bayrak için, vatan için, ezan için varını yoğunu bırakarak muhacir olarak gelmiş atalarımızın Türkiye'ye olan aşklarının vücut bulmuş halidir bu dernek! Yapılan tüm faaliyetlerin yanında bu ruhu bilmemiz, özümsememiz, vazgeçilmez kılmamız gerekiyor. Ben ve Yönetici arkadaşlarım bunun için samimi ve özverili bir gayret ortaya koyduğumuz kanaatindeyim. Umuyorum ki camiamız da bizim bu gayretlerimize şahittir...
Ben Muhammed Sancaktar olarak bu derneğin, bu ailenin bir parçası olduğum için her zaman gurur duydum, ömrümün sonuna kadar da duymaya devam edeceğim. 23 yıl içerisinde her biri çok özel ve değerli yüzlerce yol arkadaşıyla birlikte yürüdüm. Kadın kollarımızdan gençlik kollarımıza, sevdalinka koromuza yönetim kurulundaki arkadaşlarımızdan camiamızdaki güzel insanlara kadar muhteşem dostluklar edindim. Benim için başkanlığımın sona ermesi bir veda değil, aksine yepyeni bir başlangıçtır. Artık derneğimizin bir neferi olarak yanınızda yer almanın mutluluğunu yaşayacağım...
Bu duygularla 17. Olağan Genel Kurulumuza üyelerimizin gösterdiği muhteşem ilgiden dolayı teşekkürlerimi sunuyor, varlığıyla bizi her zaman gururlandıran kardeşimiz Prof. Dr. Sedat Ziyade başkanlığında kurulan yeni yönetim kurulunu tebrik ediyor, çalışmalarında sonsuz başarılar diliyorum.
Hepimiz geldik gidiyoruz... Aslolan şu kubbede hoş bir sada bırakabilmektir! Bunu başarabildiysem ne mutlu bana...” dedi.
