Hatay’daki Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu, ilçede tek bir yıkım ve can kaybı yaşanmadığını belirterek, yıkımların olmamasının nedenini bölgede kaçak yapıya müsaade etmemeleri olarak açıkladı.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsılan 10 ilden biri olan Hatay'da birçok ilçe yerle bir olurken, Erzin'de tek bir enkazın olmaması dikkat çekti. Hatay'ın çok sayıda ilçesi depremle yıkıma uğrarken, tek enkaz olmayan Erzin ilçesinde can kaybı da yaşanmadı.
Erzin'in CHP'li Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu, TV5 televizyonunda Hatay’daki son duruma ilişkin bilgi vererek, can kaybı ve yıkım olmamasının sebebini "Ben herhangi bir şekilde kaçak yapıya müsaade etmedim" diyerek açıkladı.
Elmasoğlu, süreci şöyle anlattı:
"Erzin'imiz 42 bin nüfuslu, Osmaniye'ye 15-20 kilometre, Hatay'ın da 110 kilometre uzağında bir ilçemiz. Buna rağmen çok şükür Erzin'imizde depremin kendisinden kaynaklanan bir can kaybımız olmadı, yaralımız da olmadı, bir enkazımız da olmadı. Bunun dışında Erzin dışında yaşayan İskenderun'da, Hatay'da ve Osmaniye'de yaşayan bir vatandaşlarımızdan 50-60 kişi ölenler oldu onlara da rahmet diliyorum.
“ÇOK ŞİDDETLİ SARSILDIK"
Ancak depremden kaynaklanan en azından bir yıkıntı nedeniyle bir ölümüz olmadı çok şükür. Kendi ilçemiz adına seviniyoruz. Ancak tabii ki sevincimiz yarım kaldı bütün bu ölümler nedeniyle, biz gerçekten biz de bazen şaşırdık o gün bu kadar sarsıntı yaşadık yani anlatılmaz yaşanır. Biz de tek katlı bir evde oturuyorum müstakil bir evde. Çocuklarımız da işte aniden çok şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldık ve hemen çocuklarımızla birlikte kapıya koştuk, zor hareket ediyorduk kısaltıldığından dolayı. Bitmesini bekledik ama bir türlü bitmedi, bitmek bilmedi. Bir dakikanın üzerinde bir sarsıntıyla biraz hafifleyince hemen işte apar topar evdeki hemen alabileceğimiz eşyaları alır almaz çıktık evden. Çok şükür o arada tabii elektrikler kesildi, hiçbir şey göremiyorduk mecburen de gitmesini bekledik bunların. Biz sakinledikten sonra da hemen belediyedeki arkadaşlarımızı arayıp ilçeyi hemen makam arabasını çarptım dolaşmaya başladık aldığımız haberlerden de işte Erzin'imizde herhangi bir yıkıntı olmadığını anladık tabii o belli bir süreç aldı.
"TÜRKİYE'NİN TEK DOĞRUSU SEN MİSİN DEDİLER"
Birincisi ben kendi adıma benim dönemimle ilgili söyleyeyim, ben herhangi bir şekilde kaçak yapıya müsaade etmedim kendi adıma söyleyeyim. Bazen de kızdılar bir belediye başkanı olarak bana 'ya senden başka memlekette doğru adam yok mu' dedi. Hatta birisi üç ay geçmişti seçildikten sonra, uzaktan da bir akrabamız gelir ya dedi bize işte ceza yazılmış, kaçak inşaattan şudur budur dedi. Ben de yapabileceğim bir şey yok dediğim zaman işte 'Türkiye'nin tek doğrusu sen misin' dediler aynı kelimeleri söyledi, bu kelimeleri kulağımla duydum.
"VİCDANIM RAHAT"
Kendi adıma çok vicdanım rahat, hiçbir şekilde kaçak inşaata izin vermedik. Tabii buna izin vermezseniz de bir yolunu bulup bir şekilde kaçak inşaatı yapan var. Kaçak inşaattan ceza yazdığımız kesimler ama bir şekilde duyulduğu zaman bu insanlar bu kaçak yapılaşmanın önünü yüzde yüz kesemezseniz de belli bir aşamada kesebiliyorsunuz. En azından kendi adıma bir sorumluluk duymuyorum baktığınız zaman.
Öncelikle vatandaşımızın buna bakış açısını değiştirmemiz lazım yani her gelen yüzlerce kişi geliyor. Ya çünkü daha önce böyle olmuş siyasette, gitti. Gitmiş belediye başkanlarına diye geliyorlar Yapabileceğim bir şey yok diyorum. Benim buna bir şekilde müsamaha göstermem mümkün değil. Eğer böyle bir şey de olursa ben bunun gereğini yapar diye çok açık yüreklilikle söylüyor ve siyaseti buna karıştırmamaya çalışıyorum. İnsanlar da birçok kişiyle de kötü olduk bu nedenle.
Depremden üç - beş gün öncesinde bir vatandaşımız selam verdi, ben selam verdim. Biliyorum biraz sıkıntılı olduğunu çok şey yapmadı. Hayırdır dedim bir şey mi var? Sen biliyorsun dedi, hayırdır dedim 'Sen benim binayı yaptırmadın' dedi. Başka yerlerde yapıldı şudur budur ben dedim kimseye izin vermedim dedim bu konuda. Varsa da biz cezasını yazdık gerekeni yaptık diye insanlar bu şekilde alışmışlardı, yani ben onlara da bir şey diyemiyorum."
İstanbul
03.12.2024