Deprem bilincinin oluşturulması ve depremlere karşı hazırlıklı olunması amacıyla her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında anılan Deprem Haftası kapsamında Nimetullah Kaya önemli açıklamalarda bulundu.
Yerkürenin en kırılgan bölgelerinden birinde konumlanan Türkiye, tektonik plakaların yer değiştirmesi sonucu meydana gelen depremleri derinden hissediyor. Mevcut yapı stokunun deprem yönetmeliğinin geride kalması olası maddi ve manevi kayıp riskini artırırken deprem gerçeğine uygun yaşamak ve yapıların dayanıklılık karnesini güçlendirmek hayati önem taşıyor. Çok yakın bir zamanda Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde gerçekleşen, 10 çevre ili etkileyerek büyük bir yıkıma neden olan depremi de hatırlatarak riskli binaların yenilenmesi sürecinde kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti.
Yerkürenin kendi dinamizmi sonucu ortaya çıkan depremi önlemek ve depremden kaçmak mümkün olmasa da deprem bilinciyle daha güvenli bir yaşam inşa edilebilmek mümkün. Deprem gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ve riskli binaların yeniden inşa edilmesine odaklanılmasının birincil öncelik olduğunu söyleyen Nimetullah Kaya, alınacak önlemler sayesinde depremin yaratacağı zararları asgari seviyeye çekmenin mümkün olduğunu vurguladı.
GÜVENLİ YAPI STOĞUNUN ARTIRILMASI İÇİN PLANLI ŞEHİRLEŞME HIZLANMALI
Toprakları deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak mevcut yapı stoğunun güçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını yakın zamanda yaşadığımız ve acı kayıplar verdiğimiz depremde de bir kez daha gördüğümüzü belirten Nimetullah Kaya, “Mevcut istatistiklere baktığımızda; ülkemiz topraklarının yüzde 66’sının birinci ve ikinci derece deprem kuşağında yer aldığını ve nüfusunun yüzde 71’inin deprem riski altında yaşadığını görüyoruz. Bu noktada diğer doğal afetler de düşünüldüğünde ülkemizdeki yaklaşık 1 milyon 500 bin birimin dönüşümü aciliyet arz ediyor. 2012 yılından bu yana 53 farklı şehirde ilan edilen 281 çalışma alanımızda kentsel dönüşüm başlamıştı. Bu alanlarda bugüne kadar 1 milyon 166 bin bağımsız birimin dönüşümü devam ediyor. Kentsel dönüşümün deprem karşısındaki gücü yadsınamaz. Ülkemizin Güneydoğu bölgesinde daha yeni çok şiddetli depremler meydana geldi ve ne yazık ki her an yeni bir deprem gerçeği ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla güvenli, sağlıklı ve uzun ömürlü konutlara ihtiyacımız var. Yaşanabilecek büyük depremlere karşı acil olarak riskli binaların yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Bu noktada bizler elimizden geleni yapıyor, ülkemizde güvenli yapı stoğunun artırılması ve planlı şehirleşmenin hız kazanması adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
DEPREME KARŞI HAZIRLIKLI OLMAK İÇİN İŞ BİRLİĞİ ŞART
Toplum bilincinin yeniden inşa edilmesinin en az yeni binalar inşa etmek kadar önemli olduğunun altını çizen Kaya; “Deprem gerçeğini göz ardı ederek yaşamayacağımız aşikar. Üstelik ne yazık ki, bu doğal afeti yıllar boyunca pek çok ilimizde en acı kayıplarla tecrübe ettik. Aynı şeyleri tekrar yaşamamak ve bu süreci azami hasarla atlatmak için bireysel ve toplumsal olarak gerekli bilinç düzeyine ulaşmamız gerekiyor. Bu noktada olası depremlere karşı hazırlıklı olmak adına gerekli planlama, hazırlık ve farkındalık çalışmalarının ilgili tüm kurum, kuruluş ve kişilerle iş birliği içinde yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul
21.11.2024