Deprem sonrası 11 ildeki enkazların ortadan kaldırılmasına başlandığı şu günlerde uzmanlar, insan ve çevre sağlığı açısından önemli riskler barındıran enkazların uygun şekilde kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Enkazların öncelikle geçici depolama alanlarına alınmasını sonra özelliklerine ve risk seviyelerine uygun şekilde ayrılıp dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Dr. Ahmet Adiller, deprem bölgesindeki enkazların insan ve çevre sağlığına uygun şekilde bertaraf edilmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmede bulundu. Enkaz kaldırılması sırasında ortaya çıkan tozların da sağlık açısından pek çok sakıncalar oluşturabileceğini ifade eden uzmanlar, enkazın kaldırılması sırasında kanserojen ve tehlikeli maddelerin büyük bir kısmının solunum yoluyla taşınacağı için hafriyat aşamasında spreyleme yapılmasını ve maske kullanılmasını tavsiye etti. Çevre Sağlığı Programında öğretim üyeliği yapan Dr. Ahmet Adiller tavsiyelerini sıraladı:
ENKAZ ATIK MİKTARI ÇOK FAZLA
Depremden yüksek oranda etkilenen illerde yaşamın tekrar kurulması nihai hedeflerin başında gelmektedir. Bu hedefin gerçekleşmesi için söz konusu yerleşim alanlarında yıkılan yapılara ait atıkların uzaklaştırılması ilk adımı oluşturmaktadır. Depremin şiddeti, yayıldığı alan ve yıkılan bina sayısı göz önünde bulundurulduğunda işlenmesi gereken enkaz atık miktarının çok olması öngörülmektedir.
GEÇİCİ DEPOLAMA ALANI OLUŞTURULMALIDIR
Bu atıklar mevcut geri dönüşüm ve bertaraf tesislerinde de işlenebilir. Ancak bu büyüklükteki bir atığın geri dönüşüm için işlenmesi ve geri dönüştürülemeyen kısmının bertaraf edilmesi mevcut tesislerin kapasitesinin taşıyabileceğinden daha yüksek bir yük getirebilir. Bu yüzden enkaz atıkları bu tesisler yerine alternatif olarak oluşturulacak bir geçici depolama alanına alınmalıdır.
GEÇİCİ DEPOLAMA ALANLARI SU KAYNAKLARINA UZAK OLMALIDIR
Bu alan bölgesel su kaynaklarının yer almadığı, karayoluyla rahatlıkla ulaşılabilecek, fay hattı üzerinde bulunmayan ve sağlam bir zemine sahip olmalıdır. Bu alanın belirlenmesi ve özellikle zemin için gerekli ön hazırlıkların yapılmasından sonra enkazın hızlı bir şekilde bu alana taşınması gerekmektedir. Çünkü enkazın kaldırılmadığı her gün enkaz içerisinde kalan organik maddenin bozulması ile çevresel bir sağlık riski oluşmaktadır ve bu sağlık riski bölgede bulunan vatandaşlarımızı ve canlıları tehdit etmektedir.
ESKİ YAPILARDA ASBEST RİSKİ BULUNUYOR
İnşaat yıkıntıları ya da hafriyat atıklarının günümüzde çevresel olarak risk faktörü düşük olan ve inert adı verilen atıklardan olduğu unutulmamalıdır ancak geçmişte üretilen pek çok yapı malzemesi asbest gibi çevre ve insan sağlığına zarar veren içeriklere sahiptir. Ayrıca deprem gibi afetler sonucunda yıkılan yapılarda, yapının hammaddesi olarak kulanılmayan ancak içerisinde depolanan pek çok tehlikeli madde bulunabilir.
ATIKLAR ÖZELLİKLERİNE VE RİSK SEVİYELERİNE GÖRE AYRILMALIDIR
Enkazın kaldırılması ve geçici depolama tesisine taşınması sonrasında ise bu atıkların özelliklerine ve risk seviyelerine göre ayrılması gerekir. İnşaat yıkıntı atıklarının büyük bir kısmı geri dönüştürülerek tekrar kullanılabilir özelliktedir. Ancak bu atıklara karışmış ya da bulaşmış olan pek çok tehlikeli madde ya da atık bulunabilir. Bu yüzden deprem bölgesindeki atıkların toplanması ve işlenmesi konusunda detaylı bir inceleme ve iyi bir planlama yapılması oldukça önemlidir.
İstanbul
21.11.2024