Geçtiğimiz yıl yazın Konya'nın Bozkır ilçesi Üçpınar Mahallesi Tufan Deresi Yaylası'na ailesi ile pikniğe giden Bozkır Teperası Mahallesinden Avni Erol Özcan (58), namaz kılmak için ayrıldıktan bir süre sonra aynı bölgedeki dere yatağında ölü bulunmuştu. Erol Özcan'ın ölümünden sorumlu iddialar olmasına rağmen yaklaşık 8 ay geçmiş olduğu halde karar veren cumhuriyet savcısı takipsizlik kararı verdi.
Savcılık soruşturma mütalasını sonlandırmamış olması en son sorulduğunda "Mahkeme açıp açmayacağım belli değil %50 açabilirim, %50 açmayabilirim" gibi söylemde bulunmasının ardından ivediklikle karar vererek takipsizlik vermesi olayın üstünün örtülmeye çalışıldığı şeklinde şüpheleri artırmıştı.
Avni Erol Özcan Kardeşi Dr Yusuf Adnan Özcan daha önceden gazetemize yaptığı açıklamada kardeşinin cinayet kurban gittiği iddiasında bulunmuştu. Merhumun düşerek öldü denilen yerde düşerek ölmesinin mümkün olmadığı, yükseklik olarak çok az bir mesafe olduğunun altını çizmişti.
BU MESAFEDEN DÜŞEN ADAM ÖLÜR MÜ?
Bu durum üzerine yaptığımız araştırmada;
1) En yüksek mesafesi 130 santim olan köprüden düşen bir kişinin düşme sebebiyle ölmesi mümkün değildir.
2) Ola ki, kalp krizi veya başka bir sebepten ölse dahi, (raporlarda böyle bir şey yoktur) yuvarlanma mesafesi olarak böyle bir duruşu göstermesi mümkün değildir. Merhumun bulunduğu yer tam duvar dibinde özellikle konulmuş bir şekilde görülmektedir.
3) Ola ki, kalp krizi veya başka bir sebepten ölse dahi, bu mesafeden, yüzündeki yaralanma, kafasında iki büyük darbe, kafa kemiği ve boyun kemiğinin kırılması mümkün değildir. Köprü duvarında bulunan merhuma ait doku parçaları düşmekle oluşmaz.
Bu verilere bakıldığı zaman, otopsi raporunda beyin travması olduğu halde savcının verdiği takipsizlik kararı ailenin acısına tuz biber olmuş acı kat be kat artmış, güvendikleri adalet duygusu zedelenmiştir. Böyle bir olayda takipsizlik verilmesi haklı olarak aileyi şüphelendirmiştir. Bunun üzerine aile avukatları vasıtasıyla Seydişehir Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulundu.
Avni Erol Özcan Kardeşi Dr Yusuf Adnan Özcan gazetemize yaptığı açıklamada istediklerinin adaletin yerine gelmesi. Dr Yusuf Adnan Özcan, "Tüm şüpheli durumlar varken savcının takipsizlik vermesi bizleri yaralamıştır. Savcının takipsizlik vermek yerine mahkemeye bırakması en doğru karar olurdu. İster istemez savcının takipsizlik vermesi şüphelerimizi artırıyor. Olay tüm çıplaklığıyla ortadayken, olayı mahkemenin çözmesi gerekirken, savcının takipsizlik vermesinin sebebini merak ediyoruz. Bizde adaletin yerine gelmesini istediğimiz için Seydişehir Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulunduk." diyerek adaletin yerine gelmesini istedi.
