Beltaş Kitap Kafe’deki söyleşi ve imza günlerinin bu haftanın konuğu kariyer ve yaşam koçu Cem Akant oldu.
Yurt içinde ve yurt dışında dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen markalarına yöneticilik yapan Akant, “Azim ve Şans” adlı kitabının odağında deneyimlerini, hayatına dair bilinmeyenleri ve kitabıyla ilgili merak edilenleri okuyucularıyla paylaştı.
Büyük bir ilgiyle gerçekleşen söyleşi ve imza gününde sevenleri, dostları, iş arkadaşları ve ailesi de Akant’ı yalnız bırakmadı. ‘’Azim ve Şans’’ kitabının editörü Bahar Yaka, moderatör olarak yazara kitabına dair sorular sordu. Akant, kitap yazmayı yıllardır düşündüğü belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Şansın Nasıl Yakalanabileceğini Anlatmaya Çalıştım"
‘’Notlar alırdım, resimler çekerdim. Çünkü amaç bir iz bırakmaktı; herkesteki gibi. Bende de bir ölüm korkusu var. Bir gün bitecek, korkusu var. Unutulmamak istiyorum. Unutmamak için de insanlara bir şeyler vermek lazım. O yüzden kitap yazmayı çok istiyordum. Ailem için yazmayı çok istiyordum. İnsanların hatalarımdan faydalanmasını istiyorum. Ben bazı hatalarımı şans eseri düzeltebildim. Şansın nasıl yakalanabileceğini onu nasıl elinde tutabileceğini anlatmaya çalıştım. Kitabın amacı buydu. Önce kendim ve ailem içindi sonra faydalanabilen okusun diye yazdım.’’
"Azim Ve Şans Birbirlerini Örtüyor"
‘’Şansa bir tohum diyebiliriz. Azim de o toprağı sulamak, hazırlamak hangi taraftan güneşin geleceğini planlayıp koymak. İkisinin birleştiği zaman o tohum yeşeriyor; o fırsat yakalanıyor ve başarıya ulaşılıyor. İkisi birden lazım diye düşünüyorum. Azim için kararlılık, dayanıklılık ve konsantrasyon çok önemli. Şans aslında bir fırsat ve fırsatı yakalamanız gerekiyor. Şans, fırsatla çalışmanın buluştuğu yer. Benim yazdığım şans daha çok Türkçe’de talihe benziyor. Kimisi ne şanslı diyoruz ama onlar şansı yakalayabiliyorlar, fark edebiliyorlar, görüyorlar ve çağırıyorlar. Geldiği zaman şansı tutuyorlar. Kitabımdan örnek vermek gerekirse ben karımı 44 yıl 45 yıl önce kapalı çarşının girişinde 7 tane Fransız kızıyla beraber buldum. Bu bir şanstı. O Fransa’da ben buradayım. Ben azim göstererek diyelim; Almanca öğrenmemiş olsaydım, dili bilmeseydim konuşamayacaktım eşimle. Bir burs kazanıp onun verdiği hevesle yurt dışına çıkmasaydım yine buluşamayacaktım. Birçok şeyin buluşmasıyla en sonunda başarı diyebileceğim şekilde biz hayatımızı birleştirdik. İkisi birlikte ‘Azim ve Şans’ birbirlerini örtüyor.’’
Etkinlik sonrası belediyemiz tarafından Cem Akant adına TEMA Vakfı’na bağışlanan fidan plaketi kendisine takdim edildi. Akant son olarak konukların ve katılımcıların kitaplarını imzaladı ve etkinlik sona erdi.
İstanbul
28.12.2024