Yapılan çalışmalarımız bize listeler geliyor. Bize gelen listelerde Covid 19 pozitif çıkan hastaları evde yada hastanede kontrol altına alıp temaslılarını da biz takip ediyoruz.
Bunları her gün arıyoruz. Bu listeyi aile hekimliklerine dağıtıyoruz. Bu hastalar hangi aile hekimliğine düştüyse o aile hekimi her gün takip ediyor.
Şu an bir doktor bir hemşireden oluşan 24 tane ekimiz var. Aile hekimlerinin takip ettiği vatandaşlarda eğer bulgu görünürse bizzat evlere gidip süründü alıp tahlile gönderiyoruz. Eğer tahlil pozitif çıkarsa ev garantisinde tutuyoruz. Bu kişilerin evden çıkmaması gerekir. Onların beş günlük ilaçlarını dağıtıyoruz evde ilaçlarını kullanıyor. İlaç tedavisi olurken her gün aile hekimi arıyor şikayetinin artıp azaldığını kontrol ediyor.
AİLE HEKİMLERİMİZ TAKİP EDİYOR
Biz hastalarda pozitifliği aldıktan sonra HSYS sistemimize düşüyor. Biz evdeki yakınları işteki yakınlarını temaslı sayıp bir gün içinde bitirmek zorundayız. Yani bize 50 kişi düştüyse bizim aynı gün 150-200 kişiye ulaşmak zorundayız evde ulaşıyoruz da. Bunlara ulaşmak at aile hekimlerine düşüyor. Aile hekimleri de ulaştıkları kişilerin durumunu bize bildirmek zorundalar. Aile hekimleri takip edip tahlil yapılması gerekirse bize bildiriyorlar. Biz olayları böyle kontrol ediyoruz. Kimse kendiliğinden tahlil yaptırıp pozitif çıktım, rapor verin diyerek olmuyor.
Herkes önce kendisi tanısını koyabilir, 3-4 gün geçmeyen baş ağrısı, kesilmeyen ciğerden gelen kuru öksürük ve düşmeyen ateş olursa Covit !9 belirtisi var demektir. Balğam öksürüğü, çıkıp düşen ateş ve geçici baş ağrısı normal olağan bir durumdur.
Bu işin tedavisi de böyle yapılması lazım. Ancak nefes darlığı çok olursa o zaman hastanelere yönlendirmek gerekir. Vatandaşlar çok hastaneye gidince yığılma oluyor. Şu an Bayrampaşa Devlet hastanesi yüz yataklı hepsi dolu. Şu an yirmi kişi yatış bekleyen vatandaş var.
EVDE TAKİP EDİLMELİ, HASTANE YOĞUNLUĞU OLMAMALI
Bu işin kırılma noktasına biz filyasyon diyoruz. Filyasyon da bu evlere giden hekimlerimizle olur. Herkes evinde tutup, evinde tahlil yapılmalı, evinde tedavi yapılmalı sadece durumu değişen ağır hastaları evden alırsak, yani evde garantinayı evde sağlarsak, hastanelerde yoğunluk olmaz, hastanelerde yer bulamadığı için ölümlerde olmaz. Biz burada bunu sağlamaya çalışıyoruz.
İlçe olarak bulaşıkçılık seviyemiz diğer ilçelerden biraz yüksek. İlk onda değiliz ama gittikçe listemiz artıyor. Bu işin üstüne çok duruyorum listeleri düşürmemek için çalışıyorum. Bize 150 civarı kişi bildiriliyor, bunları aile hekimlerine atıyoruz. 15 günü tamamlayan listeden düşüyor, yeni gelenler aile hekimlerinin listelerine giriyor. Aile hekimleri ellerine gelen listeyi arıyor temaslılarını, iş yeri temaslılarını, yakınındakileri de listeye alıyor kontrol altında tutuyor. Zaman içinde bu liste elbette artacak. Bayrampaşa’da kapsama seviyemiz de test seviyemizde iyi. Şu an testlerin süreleri de düştüğü için testler rahatladı en hızlı şekilde çıkarıyoruz.
Hastaneye baş vurmayanlar evde ölmüyorlar. Hastanede ölümleri de engelliyorlar. Hep birden hastaneye saldırırsak normal hastalara da bakamaz oluruz. Bizde 100 yatak vardı 100ü de doldu 1000 olsa bini de dolar bu şekilde. Hiç bir ülkede bu böyle sürdürülemez. Hatta biz yoğun bakım ve yataklı hastane çok fazla derdik, eski aksi uygulama şimdi işimize yaradı. Mantar gibi özel hastane açılmıştı ama şimdi çok işimize yaradı.
Malzeme sıkıntımız yok. Tüm sağlık birimlerine malzeme teminini yapıyoruz. Sürekli yeni malzemeler de geliyor, malzeme konusunda problem yok.
BULGU YOKSA TEST YAPTIRMAYIN
Eğer bulgu yoksa tarama durumunda test çok mantıksız. Tarama sırasında boğazda Cavit 19 varsa hemen gösteriyor yoksa zaten negatif çıkıyor. Biz kişileri takip ediyoruz daha sonra eğer bulgusu varsa test yapıyoruz. Bu durum herkes için aynı. Bulgusu olmayanların test yaptırması çok doğru bir şey değil çünkü yoğunluk içinde kalıyor. Ben kendi testimi yaptırmadım. Her hangi bir bulgum olmadığı için laboratuarın sırasına kendi testimi koymak istemiyorum. Bulgu yokken teste baş vurmak sadece kalabalık oluşturur.
EVDE KAL ZİNCİRİ KIR
Şu an en önemli yapmamız gereken iş “Evde kal Zinciri kır” sloganını hepimiz gerçekleştirmemiz gerekir. Bu bulaş zincirini kıramazsak sürekli artacak. Biz burada “Bulaş” zincirini kırmaya çalışıyoruz. Bu zincirin kırılacağı yer evde kalmaktır.
Tabi evde kal diyoruz ama marketler gibi, tekstil atölyeleri gibi yerler bulaş potansiyeli. Buralarda tavsiyemiz sosyal mesafe konulması, havalandırma ve temizliğe dikkat edilmeli. Vardiyalı çalışarak yoğunluğu azaltılmalı ve sürekli dezenfekte yapılmalı. Hava sirkülasyonu ciddi engelliyor. Yakın mesafe çalışma alanlarında maskeler iyi koruma sağlıyor. Elimizi ağzımıza, burnumuza, saçımıza götürmemek gerekir, bu konuda dikkat edilmesi gerekir. Elimizi her tarafa sürüyoruz, virüsü her tarafa taşıyabiliriz onun için dikkat edilmesi gerekir. Çalışma ortamında eldiven takılmasın, eldiven virüsü taşıyor.
AÇIK HAVA VİRÜS TAŞIMAZ
Açık havada virüs kapılmıyor. Açık havada maske takmanın anlamı yok. Virüs yükü diye bir şey var. Virüsü hemen kapınca hasta etmiyor. Milyonlarca virüs kapınca hasta olunuyor. Açık havada bir iki virüs kapabilir insan bu hasta etmez. Birde virüs havada asılı kalmıyor yere düşüyor, yere düşen virüs bulaşmaz. Biz teknik manada virüsü canlı görmüyoruz, insan vücuduna girmeden virüs canlılık gösteremiyor. Kişinin yüzüne direk hapşuruk gelmeden bulaşmaz.
Herkes Covit 19 pozitif olarak görülmeli. Bunun için yüz yüze görüşürken maske takılması gerekir.
Bundan korunmanın en kolay yolu herkes birbirinden korunmasıyla olur. Ben diyeceğim size pozitif, siz bana diyeceksiniz pozitif korunacağız bu işi hep beraber çözeceğiz.
Bu arada şunu unutmamak gerek. Virüs yüklemesi diyelim 10 milyon virüs hasta olmuyorsun 10 milyar virüsle nefes darlığı çekiyorsun 10 trilyon virüste yoğun bakıma yatıyorsun.
Henüz literatürlerde geçmiyor ama bunun tarifi böyledir. Onun için sağlık çalışanları risk altında.
Açık havada virüs gelmiyor. Maskelere de dikkat etmek lazım. Maske ıslanınca virüsü çekiyor. Onun için açık havada takmamak lazım.
Sahil kenarında yürüyenler elbette potansiyel değil ama o sahil kenarında oturanlar oluyor, o yürüyüşü yapmak için otobüsle, minibüsle gidiyorlar, markete, cafeye gidiyorlar asıl potansiyel bu durum. Burada biz milleti sokaktan çekmeye çalışırken spor amaçlı millet sokağa çıkarsa bu sorunu çözemeyiz. Mesela Belgrad ormanında millet dip dibe mangal yaptı.
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLURSA DAHA TEMİZ OLUR
Ölümleri engelleyen ülkelere bakacak olursak dışarı çıkmayı engelleyen ülkeler. Bir çoğunda sokağa çıkma yasağı yok. Sokağa çıkma yasağı olursa daha mı temiz olur, elbette daha temiz olur. Belki sokağa çıkma yasağı koymak bizim işimiz değil ama sokağa insanların az çıkmasını istemek bizim işimiz. Eğer kurallara biraz iyi olursak bu işi daha çabuk atlatırız. Almanya bu konuda çok iyi. Nedir bu? Hem hastane tertibatı çok iyi hemde kurallara uyuyorlar.
EVDE KONTROLLÜ OLALIM
Elbiseden, yataktan yorgandan bulaştığı dünyada tanımlanmadı. Ama yinede dikkatli olmak lazım. Eve gidince kontrollü olarak çıkarıp havalandırmayı sağlamak lazım duşumuzu almaktır.
Virüs ortalama 6 saat civarı bulunduğu yerde kıyafette kalır. Bunun dışında denilenlere aldırış etmemek gerek, tam saati bilinmiyor. Plastikde 72 Saat kalır diyorlar ama orada rüzgar olmamalı, nem olmamalı 10 trilyon virüs varsa 5 virüse düşer, hasta etmeyecek kadar virüs kalır. Kıyafetleri de çıkardıktan sonra 8-10 saat bekletmek havalandırmak gerekir.
Biz tedbirli davranarak, elimizi yüzümüzü tıkayarak virüs yükünü azaltıp hasta olmamamızı sağlıyor. Normal bir grip gibi ayakta hasatalığı geçiren de var.
Bu virüsün tamamen yok olması mümkün değil, bu virüs korunduğu zaman öldürücü bir virüs de değildir. Biz peyder şey hasta olduğumuz zaman sağlık kurumları rahat eder, yoğunluğu önlenmiş olur.
Evde izelasyonda değilse dikkat ederek normal hayatına devam edebilir. Onun için diyoruz evde kalıp kıralım şu zinciri.