"Bilgi, kullanıldıkça tükenmeyen, yok olmayan, aksine çoğalan, büyüyen tek üründür" diyen Ceyhun Çalışkan konuşmasında, "Bilgi, insanlık tarihinin her döneminde eğitimin, ekonominin, siyasi ve askeri gücün lokomotifi, toplumların gelişiminde en etkili faktör olmuştur. Bilginin aktarılmasında başta kitaplar olmak üzere birçok materyal kullanılarak, bilgi günümüze ulaştırılmıştır. Özellikle yaşadığımız çağda bilginin önemi ve fonksiyonu çok arttı ve çeşitlendi. Bu çağa "bilgi çağı” denilmesi boşuna değil. Gerçekten de yaşadığımız yüzyıl bilgiyle ilerleme ve gelişme, bilgiyle zenginleşme ve kalkınma dönemidir
Nitekim, sağlıktan ulaşıma, astronomiden fiziğe, ilaç sanayinden savunma sanayine, iletişimden bilişime kadar hayatın her alanında tanık olduğumuz bir gerçek var: Günümüzde bilgiyi üreten ve kullanan toplumlar, bilimsel, siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal anlamda gücü elinde tutan toplumlar haline geliyor.
Dolayısıyla da bilginin insanların hizmetine ve kullanımına sunulmasını amaç edinen kütüphaneler, arşivler, dokümantasyon ve enformasyon merkezleri, özellikle günümüzde daha ayrı ve özel bir anlam ifade ediyor. Bu nedenle, bilgiye ulaşmamızı sağlayan bilgi merkezlerinin yani kütüphanelerin hem geleneksel hem de modern materyallerle harmanlanması, artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu tür kütüphaneler, geleceğimizin teminatı çocuklarımızın yetişmesinde, halkımızın bilgi ve birikimlerinin artmasında ve bilinçli birer vatandaş olmaları konusunda yaptığı katkılarla son derece önemli görevler icra etmektedir.
Cumhurbaşkanımızın 20 Şubat'ta açılışını yaptığı Millet Kütüphanesi tam da bu türden bir muhteşem eserdir. 134 farklı dilde kitap akışı ile zenginleşmiş, 4 milyon basılı esere, 120 milyon makaleye, 550 bin e-kitaba sahip Millet Kütüphanesi, geçmişle bugünü ve geleceği harmanlamakta, tam da bilgi toplumuna yakışan bir ihtişam içermektedir.
Kuşkusuz son dönemlerde sayıları hızla artan Millet Kıraathanelerinin de altını çizmeliyiz. Çünkü bu mekanlar; 1-Edebiyat, sanat ve fikir hayatımızı nitelikli biçimde yaşatmak... 2- Yerelden dünyaya açılan milli değerlerimizi bir araya getirmek... 3- İlim ve irfan temelli bir sanat ve muhabbet ortamı tesis etmek açısından, çok önemli bir misyonu yerine getirmektedir.
Madem bilgi çağındayız, çocuklarımıza daha çok kitap okuma alışkanlığı, daha çok kitap sevgisi kazandırmalıyız. Bunun için ihtiyaç duyduğumuz her şey kendi inanç, medeniyet ve kültür değerlerimizde var. Fazla söze ne hacet; Biz ilk emri "oku" olan bir inancın mensuplarıyız. "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu!"diyen bir kitaba iman ediyoruz. O halde okumayı, kitabı ve kütüphaneyi, gündelik yaşamın en sık kullanılan kavramları haline getirmeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, hepinizin Kütüphanecilik Haftasını tebrik ediyor, bu haftanın insanlarımıza daha çok kütüphaneye gitme ve daha çok kitap okuma hasleti kazandırmasını temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.