13 Nisan 2013 Tarihinde yazdığım yazıdan!…. 

Bundan 70 yıl önce yani 13 Nisan  1942 yılında önemli bir simanın, Türkiye’nin siyasi tarihinde  gerçek bir liderin doğum günü olduğunu gördüm.

13 Nisan  1942 yılında doğan bebek 1960 yıllara geldiğinde Türk siyasi hayatında bir çığır açmak için sancakları açtı. Müslümanların siyasette olması gerektiğini bunun için yetişmiş kadrolara ihtiyaç olduğunu haykırdı. Kimsenin cesaret edemediği bir dönemde İslami siyasetin nasıl olması gerektiğini ortaya koydu. Milletim Uyan nidalarıyla, yer gök inlerken “Zafer hakkın ve hakka inanların, Yaşasın Millet kahrolsun Millet düşmanları” sloganlarıyla gönüllere ülkenin varlık ve beka davasını ilmek ilmek işledi. Siyasal sağın Ağabeyi durumunda okudu, araştırdı, yazıya dökerek bilgi toplumu olma yolunda bir çığır açtı. Birileri kardeş kavgasından beslenmek adına gençlerin eline sopa silah bıçak verirken o Kitap, Kalem, kağıt verdi. Yazdığı kitaplarla, çıkardığı dergi ve mecmualarla gündeme damga vuran makaleler yayınladı. Hiç kimsenin cesaret edemediği bir dönemde “Kurtuluş İslam’da” makalesini yazdı. Kadroların vazifeleri siyasetçi yetiştirdi, ilmi siyaseti ortaya koydu, milli birlik davasıyla birlik ve beraberliğin önemini ortaya koyarken, Kıbrıs politikasındaki ortaya koyduğu stratejiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti doğdu. 70 Yıllarda “Vatan bölme faaliyetleri” yazı dizisiyle bu günleri işaret etti. Bu gün siyasal sağ, muhafazar kesim iktidarda ise o gün açılan çığırın nimetleridir.

Aykut Edibali gerçek bir lider olduğu herkes tarafından kabul görür. Aslında Türkiye lider ve başkan kavramını çokta üzerinde durmadığı bir konudur. Başkan seçilerek gelen kişidir aslında herkes başkan olabilir ama lider olamaz. Lider ortaya bir doktrin, bir strateji, koyup planı projesi olan kişidir. Lider seçimle gelmez kadronun kabul ettiği kişidir. Edibali’de doktriner yapıyla gerçek kadro çalışması yapmış bir liderdir. Son çağımıza damgasını vurmuş biridir. 

Bu gün siyasette üst sırada bulunan bir çok kişi onun tekamülünden geçmiştir. Yetişmiş kadro doktriner çalışma milli iktidar hedefiyle yola çıkmıştır.

60 yıllarda daha öğrenci günlerinde başladığı çalışma 60ların sonu ile başlayan teşkilatçılıkla Kurduğu Yeniden Milli Mücadele Derneği ile Türkiye’nin problemlerinin çözümünde etkili olabilecek, eğitilmiş bir kadronun yetiştirilmesini hedefler.  Arkadaşlarıyla beraber bir büyük eğitim seferberliği başlatır. 1970 yıllara geldiğimiz günlerde sağ ve sol diye ayrılan millet evlatları birbiriyle kavga ettirilmeye çalışıldığı dönemde ilmi ve bilimsel çalışmalarla yapılan eğitim bir kadronun yetişmesini sağlar. Birileri çatışma ortamına çekerken o gençliği birliğe ve barışa davet eder. 
Yeniden Milli Mücadele, Bayrak, Pınar, Çınar, Gerçek, Çağrı, Dergilerinde yazdığı on binlerce makale pek çok kitapla Türk düşünce hayatına katkıda bulunur. Yazdığı kitap ve makalelerle Türkiye’nin meselelerine çözümler üretir. Avrupa Ekonomik Topluluğu (A.E.T) olarak gösterilmeye çalışılan Avrupa Birliğinin, siyasi bir bütünleşmeyi hedeflediğini, Türkiye’nin A.E.T ye girmesi halinde egemenliğini yitireceğini savunur. 1974 yılında yazdığı “ Türkiye’nin Kıbrıs Politikası ne olmalıdır “ kitabında, şu anda bile Türkiye’yi sıkıntıya sokan Kıbrıs politikası konusunda bağımsız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasını ve adanın ilhakını önerir. O günlerde yeniden Milli Mücadele dergisinde yayınladığı “vatan bölme faaliyetleri” yazı dizisinde bu günlerde olup bitenleri o günlerden işaret eder, Barzanilerin bölgedeki oyunlarını ortaya koyar. 

70 yıllarda başladığı milli birlik projesi 1991 yılında gerçekleşir ama bunu hazmedemeyenler bu 20 yılda yetişmiş fidanı doğrarlar.

Yazdığı “ Sosyal Sistemlerin Temelleri” kitabının ön sözünde problemlerimizin tespitinin ve ne olduğunun belirlenmesinin, problemin çözümü kadar önemli olduğunu belirtir. Yaptığı araştırmada bizi geri bırakan şeyin, üzerine bühtan edilen o güzel,gözümüzün nuru muazzez dinimiz olmadığını, hala buram buram haçlı seferi kokan bir büyük saldırının olduğunu söyler. 

Kitapta hayatı, kainatı ve dini izah eden ilmi bir çalışmayı okuyucularına sunar. Bir mücadelenin başarıya ulaşma şartlarının neler olduğunu,”Milli mücadelede Kadroların Vazifeleri” adlı kitabında tüm mücadelecilere bir öğretmen lider kimliği ile anlatır. 
“Komünist İhtilala Karşı Tedbirler” İlmi Sağ” İnkılâp İlmi” Milli Mücadelenin stratejisi” ”Birlik Davamız”,”Kuran’ın Aksiyon Öğretisi” gibi eserleri ile aslında tüm problemlere ışık tutar çözüm önerilerini ortaya koyar.

Bu çalışmalar bazılarının canını sıkar bu mükemmel kovana çomak sokulur. 70 yılların ortalarında başlanan çomak sokma hadisesi bazı dönemlerde patlamalara sebep verir. Kısmen dağılmalar olur.

Dağılmalar davanın temelini asla bozmaz. 80 li yıllara gelindiğinde partileşme süreci başlar. Partileşmesiyle de o olmazsa olmazları olan milli dava, milli ittifak, milli iktidar, milli devlet prensiplerini kendi deyimiyle anlatmaya devam eder.

Bu gün bir çok olaylara baktığımız zaman 60lı yıllardan itibaren bütün ortaya koyduklarının ne kadar haklılığı ortaya çıkıyor. 

Belki iktidar olamaz, partisi 1000de bilmem kaçlar alır ama bir gerçek var ki, Türk siyaseti Edibali’den çok şey öğrendi. En azında siyasetçiliği bir nevi siyaset ilmini öğrendi. Muhafazakar kesim siyasete girdi. İslam’i siyaset yapılabilirliğini ortaya koydu. Edibali’nin o günlerdeki öğretisi uygulasalar da uygulamasalar da kadri bilinmese de çok kişi yararlandı.

Bu gün siyasilerin, yönetimdekilerin mutlak Edibali’nin fikrinden yararlanması gerekir.  Eğer milli politika, milli devlet yönetimi, milli irade olacaksa Edibali’nin 50 yıllık çalışmalarından faydalanılması gerekmektedir. Bu gün 13Nisanda 71 yaşına giren Aykut Edibali Türkiye’nin Cumhuriyet döneminde yetiş gerçek bir liderdir.

Türkiye için gelecek neslimiz için faydalanılmalıdır. Diğer değerler gibi Edibali’nin değeri de hakka yürüdükten sonra bilinmesin.

Bilge Lider Aykut Edibali 14 Ocak 2022 Tarihinde hakka yürüdü.

ALLAH RAHMETİYLE MUAMELE EYLESİN. BİZ KENDİSİNDEN RAZIYDIK RABBİMDE RAZI OLSUN.

Mehmet Ceylan

Gazteci Yazar