Bayrampaşa Meclisi tarihinin en çirkin, en seviyesiz meclis dönemini yaşıyor. Meclis içinde yer alan aklıselim üyeler, parti ayrımı gözetmeksizin bir araya gelip bu soruna bir çare üretmeliler. Bu seçim döneminde mecliste defalarca tekrarlanan çirkinlik, Kasım 2. Oturumunda neredeyse zirve yaptı. "Lanlı lunlu" sokak ağzı meclise hakim oldu.
Bayrampaşa Belediye Meclisi, iktidar ve muhalefet meclis üyeleriyle tutum ve davranışlarıyla örnek bir meclisti. Bunu defalarca yazdık ama bu dönem için ne yazık ki yazamıyoruz.
Bir sorunu konuşurken, konuşma adabının dışına çıkılıyor ve savunma güdüleri ağır basıyorsa, bu durum suçluluk dürtüsünün öne çıktığını gösterir. Mecliste yaşanan olay da tam bunu gösterdi.
Belediye Başkan Vekili İbrahim Akın, “Kaçak Kafe” ile ilgili belge ortaya koyacaktı ancak eli boş kaldı. Başından beri ihale oluru anlaşma gibi sunulmuştu. İbrahim Akın encümenin imzaladığı anlaşma var diyerek okumaya başladı. İhale şartname metnini okudu, ihaleye katılan olmadığını belirten müdürlük metnini okudu. Sonra "Hani anlaşma vardı?" diye anlaşma aramaya başladı. Ama ortada anlaşma yoktu. Anlaşmanın olmaması, "Kaçak Kafe"nin muhataplarını suçluluk psikolojisine soktu.
Başkan Vekili İbrahim Akın’a, had aşımı olarak görülmesin, bir tavsiyemiz var: Şimdiye kadar doğru olmasa da seçimler için bazı tavizler verilmiş olabilir, ancak artık oturup düşünmesi gerekir. Kaçak Kafe olayında olduğu gibi daha çok boşluğa düşebilirsiniz, buna müsaade etmeyin. Şu an yaptığınız görevlendirmeler de vicdanları rahatsız ediyor.
Kaçak Kafe konusunda şu soruları sormanızı tavsiye ediyoruz:
Başkan Vekilliği seçiminin kaybedilmesinden sonra CHP grubu, her attığı adımda boşluğa düşüyor. Adımlarını daha doğru ve planlı atmalıdır. Muhalefet yapmak demek, "Ortaya bir şey koyayım, nasıl olursa olsun" demek değildir. Yapılacak hareket veya ortaya atılacak adımların ne getirip ne götüreceği hesap edilmelidir.
Seçimler sonrası yapılan, sırt dönme eyleminde boşluğa düşüldü, "kedi olayı"nda boşluğa düşüldü, "Varan Bir" diye başlayan video yayınlandı, ancak verdiği mesaj amaçlanandan farklıydı. Atılan adımların ne mesaj vereceği ve nasıl algılanacağı iyi hesaplanmalıdır.
Bunların içinde de en büyük hata, Cumhuriyet Bayramı çelenk töreninde Başkan Vekili İbrahim Akın çelenk koyarken sırt dönmekti. Hangi akıl bunu tasarlamışsa şunu düşünmeliydi: Çelengi koyan İbrahim Akın olsa da bunu bir devlet birimi adına koyduğu, konulan çelenk bir devlet töreni ve Cumhuriyetin kuruluş töreni olduğunu, dönülen sırtın da Atatürk büstüne olduğunu hesap etmeliydi.
Bayrampaşa’da AK Parti’nin gerçekten güçlü olduğu zamanlarda var olan hafızası, bu gidişattan ciddi şekilde rahatsız. Yaşanan kirli siyasetten duydukları rahatsızlığı her platformda dile getiriyorlar.
AK Parti kanadında etik dışı siyasetten rahatsızlık duyuluyor. Aynı zamanda bağımsız kalan meclis üyelerine sahip çıkılmasından da rahatsızlık duyuluyor. Bağımsız meclis üyelerine görev verilmesi, rahatsızlığı daha da artırıyor. Parti tabanında, “Bu dönemde başkan vekilliği almak, bağımsızlara sahip çıkmak ve görev vermek, gelecek seçimlerde kaybetmenin kapısıdır” deniyor.
Dip dalgadan yayılan rahatsızlık dilden dile, dalga dalga rüzgar gibi dağılırken, bazı kritik sorular da sorulmaya başlandı.
Kamuoyunda sıkça sorulan o üç soru şunlardır:
İstanbul
08.11.2025