Sabah Kahvaltısıyla başlayan toplantıya, Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner,Ak Parti İstanbul Milletvekili Bayrampaşa Sorumlusu Sevim Savaşer,Ak Parti Bayrampaşa İlçe Başkanı Cemil Yıldız,Belediye Meclis Üyeleri,İl Genel Meclis Üyeleri,Siyasi Parti Temsilcileri,Muhtarlar, Sivil Toplum Kuruluşları, Bayrampaşalı İşadamları ve Basın Mensupları katıldı.
İlk kez düzenlenen ‘Bayrampaşa Dostları’ toplantısında açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Yıldız, davete icabet eden İBB Başkanı Kadir Topbaş’a teşekkür etti. “Mukim, Münevver,Akil,Arif insanların bir araya gelerek Bayrampaşa’da kurdukları bu grubunun ilk toplantısını icra ediyoruz.” diyen Yıldız ‘Bayrampaşa Dostları’nı daha yaşanılabilir bir çevre oluşturmak, neslini ve geleceğini geçmişine bağlı bir öğretiyle ve bir olunduğunda oluşan sinerjinin yeni bir dünyaya yönelirken bu yolda önemini kavrayan kardeşler topluluğunun adı olarak tanımladı. İlk temelini attıkları
‘Bayrampaşa Dostları’ toplantısıyla ilgili konuşan Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner ise; her ay devam edecek organizasyonda bütün gayelerinin Bayrampaşa’yı daha iyi bir geleceğe taşıyabilmek ve sorunlarıyla ilgili beyin fırtınası yaparak çözmek olduğunu ifade etti. Arda Turan,Hidayet Türkoğlu Spor Kompleksleri,Cezaevi içerisindeki bir vakfa ait arazi hakkında konuşan Aydıner, Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş’a yaptığı bu yatırımlardan ve Bayrampaşa’ya armağan etmesi nedeniyle Topbaş’a teşekkürlerini sundu. Ayrıca Aydıner, Başkan Topbaş’ın kavşak ve tünellerle anılan bir belediye başkanı olarak tarihe geçtiğini belirtirken bu yolculukta kendisine başarılar diledi.
Başkan Aydıner’den sonra kürsüye gelen Byarampaşa’nın yeni sorumlu milletvekili Sevim Savaşer’de toplantıda olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Savaşer ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 ve 2071 hedeflere ulaşmasında bu grubunda çok etkili olacağını düşündüğünü ifade etti.
Dostluk grubu olarak kurulan birliktelik için emeği geçenleri tebrik eden İBB Başkanı Topbaş, yaşanan dünyadaki gelişmeler ve İstanbul’un genel çerçevesinden bilgiler verdi.
Kapalı Devre Dönemi Bitti
Şehirlerin ve ülkelerinin kaderlerinin birbirine bağlı olduğunu vurgulayan Topbaş herhangi bir coğrafyadaki olumsuzluğun bütün dünyayı etkilediğini. böyle bir süreçte hiçbir toplumun ve yönetimin kapalı devre yaşayamayacağını belirtti ve o dönemlerin geride kaldığını vurguladı.
Bununda en iyi örneğini Başbakanın ortaya koyduğunu söyleyen Topbaş, bu değişim ve gelişim süreçleri tüm insanlığı yakınen etkilediği dönemde sadece yönetimlerin dünyanın gidişatı ve gelişmesi üzerinde etkin rol oynamasının zor olduğu bu süreçte Sivil Toplum Kuruluşlarının da olması gerektiğini belirtti.
Şeffaf ve katılımcı yönetimin başarıya ulaştığına dikkat çeken Topbaş, yeni bir yapılanma sürecinin başladığı dönemde, “Ulus olarak bize büyük sorumluluklar düşüyor” dedi.
‘Bizim Ecdadımız Koruk Yemedi.’
Koruk yiyen babanın oğlunun dişleri kamaşır diyen Hz. Mevlana’nın sözünden yola çıkarak, ‘Bizim ecdadımız sömürgeci olmadı’ şeklinde konuşmasına devam eden Topbaş ülke olarak güçlü hale gelmenin mazlum coğrafyalar başta olmak üzere dünyanın birçok yerine model olma sorumluluğu da getirdiğini belirtti. Başbakanın Belediye Başkanı olarak başlattığı yönetim anlayışının Türkiye’de milat olarak kabul edilebileceğini bunu siyasi mülahazalarla değerlendirmek istemeyenlerin olabileceğini ama bu değişimin ciddi bir değişim gerçeği olduğunu vurguladı.
Topbaş ayrıca, Dünya’nın her yerinde gıpta edilen bir ülke konumuna geldiklerini,4 milyar insanı yönetenlerin üye olduğu bir örgütün başkanı olarak ve BM Genel sekreteri Ban Ki Moon’ un akil adamlar grubu olarak dünyadan seçtiği 26 kişiden birisi olarak gittiği platformlarda bunu açık ve net olduğunu gördüğünü söyledi.
Şehirleşmeye Dikkat Çekti
Şehirleşmeye de dikkat çeken başkan Topbaş istanbul’un 1 milyonlu nüfusa sahip olduğu dönemlerde Bayrampaşa’nın bölgenin sebze –meyvesini yetiştiren, tarımla uğraşan bir köyden ibaret olduğunu belirtti.
Türkiye’nin genel planlamasının Başbakan’dan önce plansız bir süreçte işlediğini ve kendiliğinden gelişmiş bir Türkiye’den ibaret iken şu an itibariyle Başbakanın öncülüğünde yoğun olarak ulusal planlar yapmaya çalışıldığını aktaran Topbaş; “2. dünya savaşı sonrası ve dünyanın sanayileşme sürecine girdiği dönemde hangi hataları yaptığını incelemeden bizde kırsal kesimlerden yoğun göçü başlattık” dedi.
Kent hayatı, trafik yoğunluğu, yaşam baskısı ve ticari hayatın hepsinin farkında olduklarını, Düzensiz girişimlerin getirdiği faturaların çok ağır olduğunu fakat yeni bir şehir kurmadıklarını ifade eden Topbaş, İstanbul’un teknolojik açıdan çalışan sanayi noktasına doğru gitmesi gerektiğini söyledi. ‘Ciddi yoğunluk oluşturan bölgeler için her yaştaki insana cevap veren yaşam alanı oluşturma zorunluluğu var’ diyen Topbaş, Güzeli destekleyen, yanlışı eleştiren, politize olmamış bir STK’ların bu ülkeyi farklı yere taşımada önemli bir katalizör olacaktır” dedi.