Dernek başkanı Muhammet Sançaktar yaptığı konuşmada, Milletvekili Dursun Çiçek’in kendilerinden biri olduğunu söyleyerek, Dursun Çiçek’in ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. CHP Bayrampaşa İlçe Başkanı Hasan Mutlu ise konuşmasında Bosna Sancak Derneğinin ilgilerine teşekkür etti.
CHP Milletvekili Dursun Çiçek; “Ülkenin her bir tarafında görev yapmış biri olarak, ülkemizin Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği medeniyet seviyesine çıkması ve gösterdiği hedefi yakalamak için çalışıyoruz” diyerek başladığı konuşmasına söyle devam etti. “Mustafa Kemal Atatürk geleceği görerek ta o yıllardan bu günleri en üst medeniyet seviyesini hedef gösterdi. Avrupa’nın bir çok yerinde yokken kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını verdi. Aslında şu an 18 Yaşında seçme ve seçilme hakkının verilmesi küçük eleştirilere rağmen Atatürk’ün bu yaklaşımının devamıdır. İnsanları eşit görmek, değerlerine inançlarına, düşüncelerine saygı göstermek çağdaşlığın medeniyetin temelidir.
15 TEMMUZ KURTULUŞ SAVAŞINDAN SONRA EN KARANLIK GECEDİR
Türkiye 1923’te Cumhuriyeti ilan ettikten sonra 94 yıldır bir yol aldı. Ve çağdaş uygarlık düzeyi, demokrasi, Türk kimliği, üniter devlet ve zor bir coğrafyada güçlü bir devlet olarak yaşamaya çalışıyoruz. Türkiye 15 Temmuz 2016 tarihinde kurtuluş savaşından sonra en karanlık gecesini yaşadı. Emperyalist uşağı hainler o karanlık geceyi yaşattılar. Bu hainler yüzünden bizler kumpaslara geldik yıllarca hapsedildik. Bazı arkadaşlarımızda emekli olarak ayrıldılar. İşte bu boşluğu ABD CIA uşağı hizmet hareketi dedikleri emperyalizme hizmet eden bu örgütün militanları doldurdu. Bizlerin ayrılmasıyla bu militan hainler üzerindeki kontrol kalktı önce 2013 yılında yargı ayağı, 15 Temmuzda da silahlı kuvvetler ayağı bu millete ihanet etti.
SORUMLU; DIŞ GÜÇLER, FETO VE İKTİDAR
Eski Genelkurmay Başkanı İlker başbuğun ifadesiyle bu konuda üç sorumlu makam vardır. Bir; Dış güçler Özellikle 1 Mart teskeresinden sonra bize nasıl baktıklarını biliyoruz. Bu süreçte kumpas davalarının alt yapısını oluşturdu.
İki; Fetullahçı Silahlı Terör Örgütü dış güçlerinde desteğiyle iyi organize oldular devleti teslim almaya çalıştılar. Biz bunları her zaman anlatmaya çalıştık ama askeri vesayetle mücadele, BOP eş başkanlı, Dinlerarası diyalog eş başkanlığı denildi tüm uyarılar göz ardı edildi Aralık 2013 yılına kadar iktidarla birlikte yürüdüler.
Üç; Siyasi iktidar. Oylarımızla ülkemizi yönetmek için seçilen siyasi iktidar bu şer odaklarıyla birlikte yürüdü. Silahlı kuvvetler siyasi iktidarı bilgilendirmek açısından görevini yaptı. Kurulan darbeyi araştırma komisyonunda hükümet nasıl uyarıldığı açıklanmaya başlanınca kendilerine dokunacağı anlaşıldı komisyon kapatıldı. Dış destekle geldiğini bildiğimiz, 2001 ekonomik kriziniyle avantajlı hale gelen bu günkü iktidar açılım süreci dahil FETO konusunda da IŞİD konusunda karanlık bir sicile sahiptir, uyarıları göz ardı ettiği için.
Haziran 2010 yılında balyoz davası surecinde mahkeme 102 subay hakkında yakalama kararı çıkardı. Genelkurmay başkanı, deliller doğrultusunda masum olduklarını savunarak, hukuksal hiçbir gerekçenin olmaması nedeniyle teslim etmeyeceğini belirtiyor. Genel kurmay başkanı Türkiye’yi yöneten ilk üç kişiden birisidir. O zaman Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Diyorlar ki, “Sayın genel kurmay başkanı sen kimsin savcı istiyor vereceksin.”Genelkurmay başkanı diyor ki; “Ben delilleri inceledim burada suç yok ya üst mahkeme kararı ile tutuklama kararını düzeltin ya beni görevden alın” Tabi görevden alamıyorlar üst mahkeme kararı ile kaldırılıyor ama 11 Şubat 2011 de Silivri’de görülen Balyoz davası mahkemesinde 195 asker etrafı kuşatılarak, kendi ülkesinde esir ediliyor onlardan birisi de benim. Şemdin Sakık, binlerce Mehmetçiğin katili olarak müebbet hapis cezası aldığı halde gizli tanıkken açık tanıklık yaptı, 2 gün TSK karaladı.
BU SİSTEMİ KENDİLERİNİ KORUMAK İÇİN YAPIYORLAR
Bu iktidar diyor ki; Anayasayı, rejimi değiştireceğiz, başkanlık veya Cumhurbaşkanlığı sistemi gibi sistem getireceğiz. Bu süreci yaşamış, beş yıl hapis yatmış kardeşiniz olarak, bu iktidara, bu iktidarın yöneticilerine güvenebilir miyiz?
94 yıldır edindiğimiz tecrübeleri elimizin tersiyle itip , geçmişte bu kadar hata yapan, herkesin aldattığı, kandırdığı bunun içinde Rabbim ve milletim beni affetsin diyen siyasi bir kişilik neden durup dururken başkanlık sistemi diye değişiklikle karşımıza çıktı, nerden çıktı bu ihtiyaç? Bunun bir tek sebebi olabilir şu anlattığım olaylarda siyasi ayağın kendilerine uzanacağı, kendilerini korumaya almalarıdır.
Ülkeyi böyle bir devlet, yönetim anlayışı Diyarbakır’a Şeyh Sait üzerinden evet pankartı asıyor. Şeyh Sait devlete silah çekmiş bir kişidir. Bu anlayıştaki bir yönetime ülkenin direksiyonunu terk eder misiniz?
Biz her zaman FETO yapılanmasını ve IŞID tehlikesini anlattık. Anlattığımız içinde hep suçlandık. Sonunda 15 Temmuz Karanlık gecesini yaşadık.
Eğer ki, uyarılara kulak verilseydi ne 15 Temmuz karanlık gecesi yaşanırdı ne IŞID belası bu kadar içimize girerdi. Şimdi bu sistem değişikliğinin tek amacı var. Açılım, FETO, IŞID konusunda kendi beyanları var bu bir itiraftır. Bu sistem kendisini ailesini koruma sistemidir. Meclis 400 Milletvekilini bulup da yargılayacak bu çok mümkün değildir.
Evet diyen de Hayır diyende bizim kardeşimiz bizim başka bir vatanımız yok bu ayırımı yapmak toplumu bölmektir. Bu atalarımızın bize emaneti olan ülkeyi sonuna kadar koruyacağız.