Editör: Cihan Serdar Aktaş
Kamu işvereni heyetinin sunduğu; 2024 yılı ilk 6 ay için %14, ikinci 6 ay için %9; 2025 yılı ilk 6 ay için %6, ikinci 6 ay için %5 zam teklifinin, bugünkü ekonomik koşullarda kabul edilebilir olmadığına dikkat çeken Necip Taşkın, memur ve emeklisinin açlığa ve sefalete mahkûm edildiğinin anlaşıldığını belirterek, 2024-2025 yılı mali ve sosyal hakların bu oranlarla iyileştirildiğini söylemek, kamu çalışanlarının içinde bulunduğu zor durumu görmemek demektir, dedi.
Sayın Bakan’ın %54’e varan kümülatif artışlardan söz ettiğini, ancak memur ve memur emeklilerinin bu artışı hissedemediğine vurgu yapan Taşkın, reel maaş kaybını telafi edecek, Anayasa ile güvence altına alınan insanca yaşama hakkının sağlanabilmesi için yoksulluk sınırı üstünde ücret verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Özellikle büyük şehirlerde yaşayan memur ve memur emeklilerinin aldığı ücret ile geçinebilmelerinin mümkün olmadığı günümüzde; elektrik, doğalgaz, ulaşım, gıda ve diğer temel zorunlu ihtiyaç maddelerine gelen zamlarla her gün etiketler değişirken, dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının hayatta kalabilmek için mücadele ettiğini söyleyen Necip Taşkın, şunları ifade etti:
“7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden bir şey beklemiyorduk! Önceki yıllarda gerçekleşen toplu sözleşme görüşmeleri bunun en canlı örneğidir. Kamu işveren teklifinde belki birkaç puan daha oynayabilir ama bu, dar ve sabitli gelirli memur ve memur emeklilerinin insanca yaşaması için yeterli bir oran olmayacaktır. Enflasyon bellidir; cebimizden çıkan reel kayıplarda ortadadır. Devlet, kamuda çalışan tüm kesimlere eşit ve adaletli dağıtım yapmalıdır. Memur ve emekli devletin ak yüzüdür! Bu nedenlerle, kamu işvereni tarafından teklif edilen oranları asla kabul etmiyoruz!