“Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası”nda açıklamalarda konuşan Erdoğan, "Ülkemizin 81 vilayetinin tamamını deprem bölgesi olarak kabul ederek çalışmamız gerekiyor" dedi.
Erdoğan konuşmasında önemli konulara temas etti:
Kıymetli bilim insanları sivil toplum kuruluşlarımızın kıymetli temsilcileri değerli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Deprem gerçeği ve kentsel dönüşüm şurasının ülkemiz milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şuramıza katkı verecek uzmanlarımız sivil toplum temsilcilerimize teşekkür ediyorum. Komisyonlarda yapılacak tartışmaların kentsel dönüşüm çalışmalarına ışık tutacak olduğuna inanıyorum. Deprem Yasası için de en geniş şekilde istifade edeceğiz. Amacımız deprem gerçeğine karşı kentsel dönüşümü en sağlıklı, hızlı ve adil bir şekilde yürütecek hukuki alt yapıyı kurmaktır.
"81 İLİ DEPREM BÖLGESİ OLARAK GÖRÜP ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRMELİYİZ"
Bilim insanları olarak yaklaşan tehlikeye karşı kamuoyunu vatandaşlarımızı her gün ikaz ediyorsunuz. Yürütme olarak her ikaza kulak veriyoruz. Çıkacak kanunla Meclisimiz de üzerine düşeni yapmış olacak. Yargı'nın da kolaylaştırıcı anlayışla sürece dahil olacağına inanıyorum. Kentsel dönüşüm bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızdan beklentilerimiz bu çalışmalara destek vermesi. Bilim insanlarımızın son dönemde sık sık dile getirdiği gerçeği hatırlatmakta fayda görüyorum. Deprem haritamızda belirli fay hatları var. Son dönemde bu haritalara göre sarsıntı yaşanmaması gereken pek çok yerde deprem oldu. 81 ili deprem bölgesi olarak görüp çalışmalarımızı sürdürmeliyiz.
"200 BİN KONUTUN İNŞASINA BAŞLADIK"
6 Şubat'ta gördük ki yapılarımızın çoğu şiddetli depreme dayanıklı değildir. Yıkılan yapıların fazlası 99 öncesi yapılmıştır. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde 680 bini konut 170 bini ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hale gelmiştir. Depremden etkilenen insan sayısı 14 milyonu buluştur. İfade ettiğimiz rakamlar Avrupa'daki kimi ülkelerin toplum konut ve ticari alan büyüklüğünden fazladır. Biz 6 Şubat depremlerin ardından orta büyüklükteki ülkeyi yeni baştan inşa etmekle karşı karşıya kaldık. 200 bin konutun inşasına başladık. 210 bin konut için de yerinde dönüşüm başvurusu aldık. Yerinde dönüşüm projeleri bakanlığımız sıkı denetimi altında yürütülecektir. Rezerv alanlarda yeni temeller atmayı sürdürüyoruz. Önümüzdeki aylarda konutları hak sahiplerine teslim edeceğiz. Amacımız temeli atılan her konutu 1 yıl içerisinde hak sahibine teslim etmektir.
"KİRA YARDIMINDAN 327 BİN HANEDEKİ 1 MİLYON 310 BİN VATANDAŞIMIZ YARALANDI"
Bugün itibariyle bölgede 186 bin konteynerden oluşan 341 konteyner kent kurduk. Artık çadır yok. Konteynerlerimizin 160 bine yakınına klima taktık. Yaptığımız kira yardımından 327 bin hanedeki 1 milyon 310 bin vatandaşımız yaralandı. 6 milyar 276 milyon lira kira yardımı ödemesi gerçekleştirdik. Destek taşınma vefat enkaz ve diğer başlıklar altında depremzedelerimize 82 milyar lira yardımda bulundu. Yarısını bağışlardan yarısını da bütçeden karşıladık. Emeklilere market alışverişlerinde kullanılmak üzere içine 3 bin TL yüklenen Esen Kent yardımında bulunduk. Temmuz ayındaki ek bütçe ile deprem bölgesine 762 milyar lirayı ayırdık. 2024 yılında afet bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak tahsis edeceğiz. OVP'de de önceliği deprem bölgesinin yaralarının sarılmasına verdik. Burada sayamadığımız birçok destekle vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.
"81 İLİMİZİN ÇEHRESİNİ KENTSEL DÖNÜŞÜMLE DÖNÜŞTÜRMEKLE KARARLIYIZ"
Deprem bölgesinde sadece konut yapmıyoruz. Ticari alanlarıyla spor tesisleriyle park ve bahçeleriyle medeniyetimizin şehir anlayışını modern çizgilerle yoğrulan geleceğin şehirlerini inşa ediyoruz. 81 ilimizin çehresini kentsel dönüşümle dönüştürmekle kararlıyız. Kira ve konut fiyatlarındaki akılla mantıkla ahlakla izah edemeyecek artışların önünü de böylece keseceğimize inanıyorum. Unutmayın imkanlar da bir imtihandır. Biz ülkemiz ve milletimiz için en iyisini yapmanın peşindeyiz. Küçük menfaatler için ellerindeki imkânı milletin ve ülkenin huzurunu kaçıracak şekilde kullananlara karşı gereken hukuki yaptırımları uyguluyoruz. Bu tür yollara tevessül edenler asıl cezayı ise mahşeri vicdanda yargılanarak alacaklardır. Gönülleri tamir etmenin şanı şerefi itibarı manevi kazancı ne malla ne mülkle mukayese edilebilir. Bu ahlakı kaybettiğimizde zaten içi çürümüş kökleri kurumuş kendi kendine yıkılıp gitmeye mahkumuz demektir.
