Bütün zamanların ve her dönemin tartışmasız krizi ekonomidir.
IMF BORCUNUN ÖDENMESİ İYİ PERDE OLDU
Nasıl ki geçmiş yıllarda da önemli konular toplumun önüne perde olarak konulmuştu. Perdenin arkasında çok ülke adına çokta faydalı olmayan değişik politikalar üretilmişti. AK Parti hükümeti döneminin en büyük perdesi de IMF borcunun ödenmiş olması yeniden borç alınmaması oldu.
Elbette bir ülkede aynı yaptığınız ticarette olduğu gibi borçlanılmaması, olan borcun ödenmesi sevindirici bir olaydır. Fakat Türkiye’de IMF borçları ödenirken başka taraflara borç yapıldı. IMF borcunun ödenmesi, yeniden borçlanılmaması vatandaşın önüne konulan çok renkli bir perde oldu. Bu perdenin arkasında ülkenin borçlandığını vatandaş göremedi. Hatta önceki dönemlerde sadece devlet borçlanırken yapılan özel proje ile devletin yanında vatandaşın da ciddi şekilde borçlandığı görüldü.
2002 Yılında dış borç 124.9 Milyar dolar, iç ve dış borç 250 Milyar dolar iken her geçen yıl artarak devam etti. Bu gösterdi ki, aslında IMF borcu ödeniyor denilerek vatandaşın gözü boyandı. Diğer tarafta daha hızlı bir borçlanma ile karşı karşıya kalındı.
YANLIŞ YAPILAŞMA YOK OLAN ÜRETİM
Bir taraftan finans sektörüne gelen diğer taraftan özelleştirme adıyla yapılan satışlardan gelen sıcak para ülkede ciddi bir rahatlık getirmişti, yapılan yanlış yapılanmalar gelecek zamanda krizlerinde habercisi olacaktı.
Üretime dayalı gelir getirecek yatırımlar yapmak yerine gidere dayalı yatırımlara ağırlık verildi.
Üretime dayalı, istihdamı artıracak toplumsal ve bölgesel istihdam ve üretim yapılaşmasına ağırlık verilmesi gerekirken daha çok inşaat ağırlıklı gideri fazla olan kısa zamanda getirisi olmayan yapılar yapıldı. Bir de yapılara 10 ile 25 yıl arasında değişen gelir garantisi verildi. Tüm garanti anlaşmaları da döviz anlaşmasıyla yapıldı.
Devletin inşaat odaklı ekonomi programı, özellikle devlet destekli büyük inşaat sektörüyle birlikte küçük ölçekli inşaat firmaları ülke çapında yerini aldı. İnşaat sektöründeki bu büyüme aynı zamanda da tarım arazilerinin kaybına meydan verdi. Açılan imarla üretimden gelir getirisi olan tarım arazileri sıcak ve toplu paranın gölgesinde kaldı.
Bu yanlış yapılaşma ve sektördeki bu tekelleşme diğer sektörlerde üretime ciddi sekte vurdu.
Özelleşmenin getirdiği kapanışlar, tarımdan uzaklaştırma ve göçle gelen büyüyen şehirler bir taraftan da üretime sekte vurdu.
BÜYÜKLERE YOL VERİLDİ KÜÇÜK SIKINTIYA DÜŞTÜ
Türkiye bir anda AVM ve zincir marketler cenneti oldu. Tüm uyarıları kaleye almayan hükümet şehir merkezlerinde çiğdem gibi üreyen AVM’ler ve oluşan zincir marketlere, mağazalara büyük destek verdi.
O dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Küçük esnaf için birleşecekler başka çaresi yok, dünya değişiyor küçük esnaf bitecek” demişti. Zaman içinde bunun toplum üstünde etkileri görüldü. Oluşan AVM’ler ve zincir mağazalar, marketler küçük esnafa çok büyük darbe vurdu. Her AVM’nin açıldığı, zincir market ve mağazaların açıldığı semtlerde küçük esnaf kepenk kapatmak zorunda kaldı.
Küçük üretici esnafa ve perakendeci esnafa vurulan bu darbe büyük bir kitleyi ya işsiz bıraktı ya da zorla yaşamaya çalışan borçlarla uğraşan bir kitle oluşturdu.
Türkiye’nin ekonomide realitesi tarım, küçük esnaf ve büyük sanayici üçgeni yerine yabancı sermayeli büyük sanayici, AVM ve zincir market ve mağazacılık Türk ekonomisinde yerini aldı.
Bu durum zaman içinde görüldü ki, büyük sıkıntılar oluşturdu. Toplumun büyük bir bölümü üretmeyen tüketen, işsiz kalan kazanmayan borçlanan bir toplum haline geldi.
PARANIN KÜLFETİ 6 SIFIRLA KALKTI
Paradan atılan 6 sıfır paranın üzerinde olan külfeti kaldırdı. 6 sıfırlı rakamlar yerini tek rakamlar veya daha az sıfırlı rakamlarla parada yazı külfeti kaldırıldı. Aynı zamanda gerçekte olmasa da psikolojik olarak para değer kazandı görüntüsü verildi. Bu durum aslında çok kötü değildi. Paranın değer kazandı görüntüsü ekonomide ciddi bir güveni de beraberinde getirdi.
Paradan atılan 6 sıfır sonrası mesela dolar 1.254 seviyelerine düşmüş göründü, fiyatlar da aynı şekilde düşmüş göründü bu güvenle fiyatlarda da durağan bir süreç yaşandı. Uzun süre fiyatlar aynı durdu enflasyon tek haneli rakamlarda seyretti.
Üretimden gelen zenginlik yerine sanal bir zenginlik meydana getirdi, paradan atılan 6 sıfır, paraya olmayan bir değer kattı. Uzmanlar bunun bir kısa görüntülü pansuman olduğunu, kısa süre sonra bu sıfırlar para değerinde yerini alacağı dile getirmelerine rağmen çokta ciddiye alınmadı.
6 sıfır atılması aslında gerçekte bir değer kazanma, fiyatların gerçekten düşmesi değildi. Fiyatlarda ki bu durağanlık da fazla sürmedi kısa süre sonra fiyatlar yürümeye başladı, enflasyon yerinde duramaz oldu.